Ajans Bakırçay
2020-05-19 10:20:29

Neden 19 Mayıs 1919

Hasan Zeki Sungur

19 Mayıs 2020, 10:20

“19 Mayıs 1919” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’ta “1919 yılı Mayısının 19ncu günü Samsun’a çıktım” diyerek belirttiği ve TC Devletinin temelinin atıldığı bu günü ATATÜRK’Ü ANMA, GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI olarak kutluyoruz.

Gençlik ve Spor Bayramının ilk defa 1926 yılında “Gazi Günü” adı altında Samsun'da kutlandığı bazı kayıtlarda belirtilse de İstanbul da Fenerbahçe Stadı'nda Beşiktaş Kulübünün girişimleriyle sporcuların katıldığı bir spor gösterisi olarak 24 Mayıs 1935'te “Atatürk Günü” adı altında resmiyet kazanmıştır...

Bu organizasyondan bir süre sonra gerçekleşen Spor Kongresi'nde Beşiktaş Kurucu Üyesi Ahmet Fetgeri Aşeni’nin önerisiyle Atatürk Günü'nün tüm gençliğe mal edilebilmesi için "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" adı altında her yıl yapılmasını kabul edilmiş ve Atatürk'ün de onayıyla yasalaşmıştır.

20 Haziran 1938 tarihli kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanan bu ulusal bayramın adı 12 Eylül 1980 Darbesi'nden sonra "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" adını almıştır.

Son 18 yılda devletin en üst kademesindekilerin çeşitli nedenlerle katılmadıkları, devlet erkânının katılım ve kutlama şekilleri değiştirilerek hatta birkaç yıl okulların kutlama listesinden çıkarılan, çeşitli nedenlerle kutlanması engellenen Milli Bayramlar bu yılda salgın kaynaklı önlem ve uygulamalar nedeniyle kısıtlı olarak kutlanmaktadır…

Bu yıl ki 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramında stadyumlarda gösteriler yapılamasa da, fener alaylarına katılamasak da, marş söyleyerek yürüyemesek de şahsen yapabileceğimiz etkinlikler vardır…

HAYDİ, bu anlamlı günün haftasında Salgın tedbirlerine uyarak meydanlarda, parklarda, okullarda, sitelerde o günün coşkusu ile çelenk konulmasını bekleyen

ATATÜRK ANITINA BİR ÇİÇEK KOYALIM,

İŞ YERİMİZİN VİTRİNİNE, EVİMİZİN PENCERESİNE BAYRAĞIMIZI VE ATATÜRKÜMÜZÜN RESMİNİ ASALIM,

SOSYAL MEDYADA ATATÜRK’ÜN SÖZLERİNİ, ANEKDOTLARINI, DEVRİMLERİNİ, CUMHURİYET KAZANIMLARINI PAYLAŞALIM…

O ZAMAN HAYDİ BİRİMİZ; BİR ÇİÇEK, BİR BAYRAK, BİR RESİM, BİR GÜZEL SÖZLE ATATÜRK’Ü ANMAYA…

21 Mayıs 2016 da “19 Mayıs 1919” temasıyla yapılan SESSİZ ÇIĞLIK eyleminde yaptığım konuşma, Nutuktan alıntılarla dört yıl öncesinden bu güne bir bakış...

Merhaba dostlar, Mustafa Kemalin askerleri, merhaba Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz bekçileri;

“Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini, neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum. Her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 yılımızı, hatta son 600 yılımızı soyutlayıp eski Türk tarihinden Cumhuriyet’e atlıyorsa biliniz ki o kişi milletimizin de devletimizin de hasmıdır” demişti TC devletinin Cumhurbaşkanı birkaç gün önce. (29 Nisan 2016 Kut’ül Amare Zaferi’nin 100. yılı münasebetiyle düzenlenen kutlama töreni)

Bu sözleri kendilerine rehber edinerek 19 Mayıs 1919 u yok saymaya yeltenenlere şunu söylemeliyim ki TC kurtuluş ve kuruluş sürecini yeniden okumalıdırlar...

Önce yurdumuzun parçalanıp işgal edildiği günlerden başlayarak, Türk tarihinde bir dönüm noktası olan İstiklal Savaşını, TC nin kuruluşunu ve inkılâpların yapılışını anlatan Nutuktan başlamalılar okumaya.

Mustafa Kemal Atatürk’ün 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında altı günde 36.5 saat te okuduğu tarihi vesika Nutuktan.

Okuyunca “1919 yılı Mayısının 19ncu günü Samsun’a çıktım. Ülkenin genel durumu ve görünüşü şöyledir” diye başlayan; bugün hayalini kurdukları Osmanlı’nın padişah ve hükümetinin memleketi ne hale getirdiğini göreceklerdir.

Okuyunca; Kurtuluşu İngiliz himayesinde, Amerikan mandasında veya bölgesel kurtuluş çaresinde arayanlara karşı Atatürk’ün “Efendiler, bu durum karşısında bir tek karar vardı. O da milli hâkimiyete dayanan, kayıtsız şartsız, bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak!” Azim ve kararını “O halde ya istiklal ya ölüm!” İle pekiştirdiğini göreceklerdir.

Yapılacak işlem ise gayet net bir şekilde anlatılmıştır Nutukta: “Osmanlı Hükümetine, Osmanlı padişahına ve Müslümanların halifesine başkaldırmak, bütün milleti ve orduyu ayaklandırmak gerekiyordu”

Okuyunca Nutuk’u “Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikedir. İstanbul hükümeti üzerine aldığı sorumluluğun gereğini yerine getirememektedir. Bu durum milletimiz yok olmuş gibi gösteriyor. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” Diye yayınlanan Amasya Tamimini göreceklerdir.

Nutuk’ta Erzurum, Sivas kongrelerini, Kuvayı Milliye Kongrelerini, Kurtuluş Savaşını, Lozan’ı, Cumhuriyeti, Milli Egemenliği göreceklerdir ve göreceklerdir ki bunlar yok saydıkları, önsözü 1915’te Çanakkale’de yazılan 19 Mayıs 1919 ile başlamıştır.

19 Mayıs 1919 u ve 23 Nisan 1920 yi unutturmak isteyenler, yok sayanlar;

Şunu unutmayınız ki;

Bu günkü cumhuriyet kazanımlarına sahip olduğumuz ilke ve devrimlerin temeli 19 Mayıs 1919 da atılmıştır.

Şunu unutmayınız ki;

Sadece Türk devletinin bağımsızlığının değil çağdaş bir devletin temellerinin atıldığı tarihtir 19 Mayıs 1919

Şunu unutmayınız ki;

Bu günkü anayasanın 2nci maddesinde nitelikleri “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” Diye belirtilen Cumhuriyetinin temellerinin atıldığı tarihtir 19 Mayıs 1919.

Şunu unutmayınız ki;

Kan ve gözyaşı ile kazanılan zaferlerle taçlandırılarak kurulan TC devletinin bekasına karşı oynayacağınız her türlü oyunda karşınız da bizi bulursunuz.

Hele gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunanlara karşı, Atatürk’ün gençliğe hitabesinde belirttiği “Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin!” Görevini yerine getirmekten bir an bile tereddüt göstermeyeceğimizi bilesiniz…

Ne mutlu TC Devletinin bekası için savaşanlara, Ne Mutlu Türküm Diyene…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.