Ajans Bakırçay
2025-12-25 13:12:34

Asker, diplomat, devlet adamı İsmet İnönü, halkın İsmet Paşası

Hasan Zeki Sungur

25 Aralık 2025, 13:12

Mustafa İsmet, 24 Eylül 1884′ te babası Reşit Bey’in sorgu yargıcı yardımcısı olarak çalıştığı İzmir’de o zaman Sarı Hafız Mahallesi’nin, “Mekke/İngiliz Yokuşu” denilen sonradan 842 numaralı sokak olarak tanınan sokakta (şimdi Konak/Türkyılmaz Mahallesi, İnönü Sokağı, No: 20) mütevazı, basit, ahşap bir kira evinde doğdu. Babası Malatya’ya yerleşmiş, Bitlisli Kürüm ailesinden Reşit bey, annesi Bulgaristan’ın Deliorman bölgesinden Cevriye Hanım. Sivas Askeri Rüştiyesini bitirdikten sonra (1895) Topçu Harbiye'sine girdi. Harbiye (1903) ve Harp Akademisinden birincilikle mezun oldu (1906). Asker olarak silahlı kuvvetlerin her kademesinde çalıştı Genelkurmay Başkanlığından sonra 12 yıl Cumhurbaşkanlığı (1938-1950) ve 17 yıl Başbakanlık yapan İsmet İnönü, 25 Aralık 1973 günü saat 16.10’da Pembe Köşk’te 89 yaşındayken vefat etti…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurtuluş ve kuruluş aşamasında, Asker, Diplomat, Devlet Adamı ve CHP Genel Başkanı olarak çeşitli görevlerde bulunan 1934 yılında soyadı kanunu çıkınca Atatürk kendisine İnönü soyadını verdiği halkın İsmet Paşası, İsmet İnönü’nün kendi anlatımıyla hayat hikayesinin den çok kısa bir özet;

“…Bir büyük imparatorluğun çökmekte bulunduğu kaygısı ve memleketi kurtarmak ödevinde olduğumuz düşüncesi, bizim gençlik yıllarımızın en unutulmaz hatırasıdır. Altmış sene bu hislerin heyecanları, ümitsizlikleri ve zafer günleri içinde geçmiştir…

…Milli Mücadele, ben otuz sekiz yaşında iken zaferle bitmiştir. Bu devirde, amansız ve kudretli dış düşmanlar karşısında, kendi memleketimizi temsil yetkisi iddia edenlerin idam fermanını boynumuzda taşıyarak çıkabildik…

…Ümitsiz günleri unutmuş olarak, vatanı yeniden kurmak ve yükseltmek azmi ile işe başlanmıştır. Yepyeni bir Türkiye’nin her sahada temellerini atmak, elimize geçen emaneti yüz akı ile yeni kuşaklara devretmek tek amacımız olmuştur…

…Bu uzun siyasi hayatı bir cümlede canlandırmak isterim: Bütün ömür boyunca her zaman elde edilmesi millet için aziz olan bir amaç peşinde koştum. Bu, bana şevk ve kuvvet vermiştir…“

Bir İmparatorluğun çöküşünden Milli Mücadeleye, yeni bir Türkiye’nin kuruluşuna ve siyasi hayatının yukarıda ki satırlarda gayet mütevazi bir şekilde amacını kısa ve öz olarak özetleyen İsmet İnönü;

Kurtuluş Savaşı kahramanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucularından ve Mustafa Kemal’in en yakın dava arkadaşlarından bir tanesi Cumhurbaşkanı, Başbakan ve CHP Genel Başkanıdır.

Türkiye’yi sömürge devleti statüsüne indirgeyen Sevr Antlaşması’nı yırtıp, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu sayılan Lozan Antlaşması’nı müzakere etmiş ve onaylatmış, cephede bizzat savaşarak kazandığı toprakları, masa üzerinde hukuken de kazanmış bir kahramandır!

1946 yılında, çok partili parlamenter sisteme geçilmesine öncülük etmiş, günümüzdeki serbest seçime dayalı parlamenter sistemin mimarı, tek parti sisteminden çok partili sisteme geçişi gerçekleştiren kişidir.

Türkiye’yi, büyük bir insanlık felaketine yol açmış olan İkinci Dünya Savaşı’nın dışında tutmayı başarmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin Trakya’daki sınırlarına kadar dayanmış Nazi ordularını, diplomasi yoluyla Türkiye’ye sokmamayı başarmış kişidir…

25 Aralık 2025 de vefatının ardından İsmet İnönü’nün cenazesinin hükümet kararıyla TBMM de katafalka konularak halkın saygı geçişine açılmasına, törenin 28 Aralık günü Meclis önünde düzenlenen devlet töreninin ardından Harp Okulu öğrencilerinin çektiği top arabası ile Maltepe Camisine ve oradan Anıtkabir’e getirilerek defnedilmesine karar verilir…

Bu görevin verildiği Karar Harp Okulunda son sınıf öğrencilerini bir heyecan sarmıştı Onur Kıtasında kimler gidecekti? Listeler açıklanınca Onur Kıtasına seçilenlerde bir gurur vardı seçilemeyenlerde ise hüzün… İşte o hüznü duyanlardan bir Harbiyeli açıklanan listelerde, adını göremeyince Takım Komutanına çıkmış bende gideceğim demiş ve ilave etmişti hem de en önde. Dediğini de yapmış Anıtkabir’e kadar top arabasında tabutu taşıyan ekibin içinde yer almıştı. Top arabasından indirilen tabutu gömüleceği mezar alanına götüren ve orada ailesine teslim eden bu görevden onur ve gurur duyan o Harbiyeli o günün Teğmen adayı bugünün emekli subayı bendim. 52 yıl sonra bugün Ankara’da Anıtkabir de mezarı başında onu anan 1974 mezunu arkadaşlarıma ben de İzmir de doğduğu ev de yapılan anma töreninde İsmet İnönü’nün önünde saygı ve sevgiyle selam duruyorum…

Son söz İsmet İnönü’den…

“Eğer bir idare insan haklarını tanımaz, baskı rejimi kurarsa o memlekette ayaklanma olur. Biz demokratik rejim dedik, demokratik rejim kurulmuştur. Bu demokratik rejimi istikametinden ayırıp baskı rejimi haline götürmek tehlikeli bir şeydir. Bu yolda devam ederseniz, ben de sizi kurtaramam.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.