Ajans Bakırçay
2025-12-03 12:16:13

İznik – Kadıköy – İmralı

Hasan Zeki Sungur

03 Aralık 2025, 12:16

Geçen hafta Türkiye’nin gündemini meşgul eden 3 bölge “ ‘İznik/ Papa’ – ‘Kadıköy /FB GS Futbol maçı’- ‘İmralı/ Apo’” olarak konuşuldu, yazıldı, yorumlandı. İlki gitti, ikincisi bitti, üçüncüsü ise gündemi daha çok meşgul edecek…

Dünya Katolik dininin merkezi kabul edilen 0,44 km karelik alana sahip 1000’e yaklaşan nüfusu ile şehir devleti statüsünde Vatikan’ın Devlet Başkanı ve Hristiyan dünyasının Katolik Lideri Papa 14. Leo, Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirdi… Ama ne gerçekleştirme Türkiye’ye gelen hiçbir lider böyle günlerce el üstünde tutulmadı.

Papa’nın ilk yurt dışı gezisi olması Türkiye’nin bölgesel bir güç olmasına bağlayanlar yanında Roma İmparatoru 1. Konstantin tarafından “Nicea” şehrinde (İznik) 1. Ekümenik (Evrensel) Konseyinin 325 yılında toplanmasının 1700 ncü yılında İznik’te yapılan ayini Lozan Antlaşmasına aykırı bir tavır olarak değerlendirdiler ki ziyaretin en can alıcı noktası burasıydı… Diğer resmi görüşmeler, dini ayinler ve toplantılar yanında Roma İmparatorluğu’nun her yerindeki kiliselerin temsil edildiği, bütün kilisenin genel olarak çağrıldığı ve toplandığı ilk girişimin yapıldığı yer olması nedeniyle halen gündemde olan Kadıköy Kaymakamlığına bağlı Fener Rum Ortodoks Patrikhanesinin “ekümeniklik” (Evrensellik) iddiasının teyidi olarak görüldü. Görüldü de ne oldu dört gün al gülüm, ver gülüm, hoş geldin, hadi güle güle bize kalan boş bir seda…

Papayı medyanın birinci sahifesinde takip ederken spor sayfalarında ise bir başka bölge gündemdeydi “Kadıköy” ve de FB- GS derbisi. Arada ki bir puan farkı yanında GS da ki sakat, cezalı futbolcuların çokluğu FB’yi liderliğe taşıyacak mı yorumları ve bunların getirdiği gerginlikle başlayan maç. Takım değeri 350 milyon euro olan Galatasaray, 290 milyon euroluk Fenerbahçe arasında sıradan bir hazırlık maçı, görmeyen, gördüğünü çalmayan tartışmalı bir hakem, sonuç futbolun olmadığı sahadan çıkan sonuç 1-1 alan memnun, satan memnun… Hele çok memnun olan biri var ki tribünden atılan bir çakmakla yaralanan ama gözünü kurtardığına dua eden GS’lı Kazım Can…

Ve de “İmralı”, hani şu terörist başının misafir edildiği, Terörsüz Türkiye sürecinde özel hücresinden talimatları ile gündemi belirlediği ama giderek huzur evine dönüşen hapishane…

DEM Partili milletvekillerinin ziyaretleri yeterli olmadı ki MHP lideri Bahçelinin Meclis Komisyonu’nun en kısa sürede İmralı’da Öcalan’la görüşülmesini net bir dille ifade etmesi ardından “…alırım yanıma üç arkadaşımı, kendi imkânlarımızla İmralı’ya gitmekten, yüz yüze gelmekten imtina etmem.” Çıkışından sonra AKP, MHP ve DEM Partiden birer milletvekili İmralı’ya gitti ve terörist başı ile görüştü. Ne konuştular ne sordular ne cevap aldılar, neyin pazarlığı yapıldı? Açıklama yapılmadı arada sızıntı var akıllarına YPG gelmiş onun durumu ne olacakmış sanki PKK 30 silah teslimi ile, çekiliyorum dedi de bitti mi? CHP’nin katılmadığı ziyaret ve sonucu daha çok konuşulacak konular, PKK ve yandaşlarının istekleri…

İşte böyle bir haftaydı Papasıyla, futboluyla, terörist başıyla tribünlere oynanan bir hafta. Sonra ki haftalar mı? Hani bir söz var “Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan bellidir” bu günleri aratmasın da. Ne dersiniz?

Lafı burada bağlayacaktım ama aklıma geliverdi İspanya Kralı Franco ile Portekiz Kralı Salazar’a atfedilen memleketlerini yönettikleri ve iktidarlarını uzun yıllar sürdürdüklerini söyledikleri 3-F formülü;

“Fado- Fiesta / (Fátima) -Futbol” “Ucuz müzik- Eğlence /( din)- Futbol…

Yarın bu sözleri bizden birileri de söyler mi acaba?

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.