Ajans Bakırçay
2023-06-22 10:03:29

Anneler ve Babalara...

Hasan Zeki Sungur

22 Haziran 2023, 10:03

(Okulların İmam hatipleştirilmesi kapsamında okullara manevi danışman olarak atanan din hizmetlileri ile ilgili yazdığı bir paragraflık yazıyı yeterli görmediğimi belirttiğim ve bir de konu ile panel düzenlemesini istediğim emekli öğretmen, gazeteci, yazar sevgili arkadaşım Recai Şeyhoğlu’nun yazısı.

Teşekkürler usta şimdi sırada panel var. Bir hukukçu, bir eğitmen. Takipteyim…)

RECAİ ŞEYHOĞLU

ÇEDES Projesi kapsamında lise ve ortaokullarda ‘ manevi danışman ‘ adı altında din hizmetlerinde çalışan kişilerin görevlendirilecek olması karşısında öncelikle siyasetçiler, sosyologlar, öğretmenler, sendikacılar, gazeteci ve yazarlar mı tepki göstermeli yoksa anneler babalar mı diye düşünmekte çok yarar var.

Rehber öğretmenler varken şimdi de din görevlisi kişilerin okullarda görevlendirilmesi Pakistan’a doğru bir siyasal yolculuğa çıkmışız gibi geliyor bana.

Meteoroloji, astronomi ve biyolojinin adı bile unutturulacağa benzer.

Kenan Evren’in sevgili kardeşi Darbeci Ziya Ül Hak öyle yaptı ya…

Bilime, teknolojiye karşıt düşünceler besleseler de teknolojiden en çok yararlananların da siyasal İslamcılar olduğu her birimizin malumu…

Lüks ve zırhlı araçlarda boy gösteren diyanet işleri başkanı…

Mersedes’ten düşük segmentlere rağbet göstermeyen AKP’li siyasetçiler…

***

Mikrofon varken caminin şerefesine çıkıp çıplak sesle ezan okumayan müezzinler de bizimkiler… Yağmurda, rüzgârlı havalarda herhalde üşütmesinler diye… Bilal-i Habeşi mikrofondan mı okumuştu ilk ezanı?

Hz. Muhammet gibi yaşamak istiyorum diye nutuk atanların deveye bindiklerine tanık olundu mu hiç? Hz. Muhammet hurmayı seviyordu. Saray’da ve Saray çevresinde ejder meyveli smoothy içenlerin hurma yediğine kim tanık olmuş söyler misiniz?

Marka çantalar ve İsviçre üretimi milyarlık kol saatleri bizimkilerin kollarında. Nasıl bir Hz. Muhammed gibi yaşama aşkı bu!

Dini siyasallaştıran İslamcı çevreler ÇEDES Projesi kapsamında ilk pilot bölge olarak İzmir’i seçtiler. Bu amaçla da İzmir’deki 842 okula manevi danışman atadılar.

Şimdi sıra çocukları Allah korkusu, günah duygusu ve Evrim Teorisi’nin yanlışlığıyla (!) tanıştırmaya / buluşturmaya geldi.

Korkutulan çocukların psikolojik sorunlar yumağı haline getirilmesi, aile fertleriyle olan ilişkilerinin bozulması, onlara travma yaşatmak, ruhsal çöküntü, intiharın eşiğine getirmek, bu iktidara nasip oldu.

Şanlıurfalı medrese öğrencisi 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak’ın henüz bilinmeyen intiharı üzerine düşünmenin tam da zamanıdır. Semerkand Vakfı’nın denetimindeki medresede okuyan Abdulbaki’nin neden medreseden kaçtığına, mutsuzluğuna ve intiharına her birimiz kafa yormalıyız. Abdulbakilerin çoğalmasını istemiyorsak…

Öncelikle anneler ve babalarla öğretmenler milli eğitim bakanlığını uyarmak zorunda. Onca din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretmeni varken bir de din görevlisi olup pedagojik formasyondan yoksun kişilerin derslere girmeleri engellenmelidir.

Hocanın yeri cami, öğretmenin yeri okuldur çünkü !

Yeni kuşaklar belli ki bilim- sanat ve edebiyatla değil, bilim dışı konularla oyalanmaya çalışılmakta… Korku ve endişe dünyasıyla tanıştırılmak isteniyor…

Şanlıurfa, Batman, Siirt, Trabzon değil de İzmir’in pilot bölge olarak tercih edilmesi de bir başka şark kurnazlığı…

Biliyorlar ki İzmir’i pilot bölge ilan etmekle ÇEDES Projesine itiraz edilecek, gösteriler yapılacak. Bu tepkileri 'Gâvur İzmirliler' olarak yurdun dört bir köşesine servis ederek, sözde bir din karşıtlığı politikasıyla din üzerinden siyasal rant sağlamaya çalışacaklar.

Kısaca… Sorun çıkartmak! Düşman yaratmak!

En iyi becerdikleri iş yani!

***

Öğrenci olsam sorardım bu görevli kişilere:

– Bugüne kadar kaç roman okudunuz? Atatürk’ün kaç kitap okuduğunu biliyor musunuz?

– Ezan, niçin camilerin şerefelerinde okunmuyor?

– Neden paramız pula döndü? Dünyanın en değersiz parasına sahip olmanın önüne niçin geçilmiyor?

– Niçin Maliye Bakanımız için İngiliz Mehmet deniyor, niçin onun Londra tefecilerinin temsilcisi olduğu söyleniyor?

– Neden Brüksel doğumlu biri ülkemizde bakan oluyor?

– Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan için niçin NewYork bankerlerinin temsilcisidir deniliyor?

– "Her Cuma bir ayet sallıyorum, bakara makara" dediği öne sürülen eski AB Bakanı Egemen Bağış’ın Prag’da Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapıyor olmasından mutluluk duyuyor musunuz?

– Zeki Müren ve Bülent Ersoy gibi ünlülerimiz askerlik yaptıkları halde Recep Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’li bazı siyasetçilerin oğullarının çürük raporu alarak askere gitmemeleri incitici bir konu değil mi?

– Hiçbir yerden maaş almadan yaşamını sürdürenler varken beş ayrı kurumdan maaş alanlar kamu vicdanını yaralamıyor mu?

– Cumhurbaşkanının çay ya da oyuncakları miting meydanlarında kurulan platformdan ya da bindiği otobüsten fırlatıp atmasından rahatsız olmuyor musunuz?

– Diyanet İşleri Başkanının AKP milletvekili gibi siyaset yapıyor olması sizi rahatsız etmiyor mu?

– Bira içilmediği, o caminin müezzininin bira içenleri görmediğini söylediği halde 'camide bira içtiler' yalanından rahatsızlık duydunuz mu?

– Kaymaklı şambali, dondurmalı süpangle ve portakal pres içmek istersek milli eğitim bakanlığı bizim bu isteğimize yanıt verir mi?

– Hiç Beethoven, Buhurizade Mustafa Itri, Mozart ya da Vivaldi’yi dinlediniz mi?

– Kâğıt paramız üstünde resmi bulunan Cahit Arf’ın kim olduğunu bize anlatır mısınız?

– Annem ve babam emekli memur. Biz niçin yabancılar gibi bir başka ülkeye gezmeye gidemiyoruz?

– Biz ne zaman ev sahibi olacağız?

– Niçin Suudi Arabistan ya da Pakistan’da değil de Paris ve Londra’da ya da ABD’de okuyor bizim muhafazakar siyasetçilerin çocukları?

– 1994 yılında "Bütün servetim yüzüğüm" 1999 yılında ise "Eğer bir gün duyarsanız ki Tayyip Erdoğan çok zengin olmuş, bilin ki haram yemiştir" diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın bugünkü zenginliği konusunda ne düşünüyorsunuz? 

– Şeriat ilan edilirse hırsızların gerçekten eli kesilecek mi? O zaman ortalık çolaktan geçilmez, bunu biliyor musunuz?

– Biz ne zaman muz yiyeceğiz?

– Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi yıllardır zorunlu okutulduğu halde ülkemizde neden yalan ve hırsızlık konuları hiç bitmiyor?

– "Cennet anaların ayaklarının altındadır" diye biliriz. Niçin yıllardır kadın cinayetleri ülkemizde son bulmadı / bulmuyor? Kadınlara öfke nedendir, anlatır mısınız?

Komşusu açken tok yatan benden değildir diye biliriz ama açların sayısı tahminlerin bile ötesine geçti. Neden?

Dinimizle ilgilenmeniz güzel ama ekonomik ve sosyal sorunlarımızla da ilgilenmeniz gerekmez mi?

Halkımızın kültürünü bilmeyen yabancıların genel seçimlerde oy kullanmasını doğru buluyor musunuz?

Sorular daha da çoğaltılabilir tabii ki…

Yanıt mı verirler, öfkelenirler mi bilmem ama mutlaka o görevli kişilere sorular sormakta yarar var. Bilsinler ki İzmir’in çocukları soruyor/ sorguluyor.

ÇEDES’in hakkından başka türlü gelmek zor çünkü…

Sormalı, sorgulamalı!

Haydi anne ve babalar, soruları çoğaltalım… iş başa düştü!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.