"Millet Bahçeleri, kendi yasal zemininde bile hukuksuzdur!"

AKP’nin salgın günlerinde de devam eden ‘Millet Bahçesi’ adımlarına ilişkin Ankara Şehir Plancıları Odası’ndan kapsamlı bir açıklamada bulundu, kentteki tabloya ilişkin çarpıcı bilgiler verdi.

GÜNDEM 25.04.2020, 15:40 25.04.2020, 19:34
"Millet Bahçeleri, kendi yasal zemininde bile hukuksuzdur!"

Yandaşlara karşılık vermek için atılan bir adım

“Millet Bahçesi pazarı; planlamanın temeli olan bilimin, hukukun ve mekanın kısıtlarını aşabilmek adına iktidar tarafından, muhtaç oldukları yandaşlarına bir karşılık vermek için oluşturulmuştur” denilen açıklamada, “Ankara‘da Millet Bahçelerine dönüştürülmesi düşünülen alanları bütüncül olarak değerlendirdiğimizde, hepsi halihazırda doğal değerleri ile ön plana çıkan, korunarak hiçbir biçimde yapılaşmaya konu edilmemesi gereken, kentimiz için mekansal ve tarihsel derinliği olan, mevcutta rekreasyonel ve sosyo-kültürel yaşamın sürdürüldüğü ve bir kısmının doğal koruma alanları barındıran kamusal alanlar olduğu görülmektedir” ifadesi kullanıldı.

‘Korunması için yıllardır mücadele edilen alanlar hedefte’

Bu alanlar içerisinde, korumak için yıllardır mücadele edilen ve hukuki süreçleri kazanımla sonuçlanan birçok alanın yer aldığına dikkat çekilirken, şöyle denildi:

Ankara’nın doğal değeri olan İmrahor Vadisindeki İmrahor deresinin yapay kanallara alınmasını ve çevresinin betonlaştırılmasını öngören Kanal Ankara projesi, özel kanununa tabi olması sebebi ile dönüşümü gerçekleştirilemeyecek olan Atatürk Kültür Merkezi alanı, yıkım kararı ile mücadele ettiğimiz Cebeci Stadı, Atatürk Orman Çiftliği alanı ve hukuki kazanım sağlamış olmamıza rağmen yapımı tamamlanan ve kamuyu önemli zarar uğratan Ankapark alanı, çeşitli mücadelelerle korunmaya çalışılan Gölbaşı-Eymir-İmrahor vadisi alanını (Eymir gölü alanı ayrıştırılarak) kapsayan doğal yaşam koridoru Millet Bahçesi projelerinin uygulanması öngörülen alanlar arasındadır .

‘Planlama mevzuatına darbe’

Yine bu önerilen proje alanlarında veya hemen çevresinde daha önce hazırlanmış kamu yararı gözetmeyen planlara karşı davalarımızın olduğu AKM (Merkez Ankara Projesi), Çubuk Çayı, Hacıkadın, Dikmen Vadisi, Göksupark, Karaköy, Payamlıtepe, Belören, Bağlum bölgeleri gibi sorunlu yapılaşma kararlarının ve davaya konu planlama pratiklerinin gerçekleştirildiği çoğunlukla lüks konut projelerini barındıran alanlar görülmektedir. Bu örnekler ile davaya konu planların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ eliyle, planlama mevzuatına darbe sayılabilecek bir yöntemle, hukuku hiçe sayarak gerçekleştirilmesinin ve aklanmasının amaçlandığını görmekteyiz.

Rant ve talan adımı

Diğer yandan, bu alanların mevcut doğal ve kültürel değerleri ile korunması yerine ranta konu edilmesi aslında çevresi ile bütünleşecek büyük bir rant üretimini oluşturma çabasına dayanmaktadır. Sonuç olarak önerilen Millet Bahçeleri, daha organize bir rant üretim sürecinin parçası olarak lüks konut projelerine hizmet veren, ek getiri sağlayan ve satış-pazarlama unsuru olarak sunulan hukuksuzluğu tetikleyici projeler halini almıştır.

Millet Bahçesi projeleri planlama meslek disiplinini hiçe sayan bir darbedir.

TOKİ tarihindeki dönüşüm

Bazı millet bahçesi projelerinin uygulayıcı kurumu olan TOKİ’nin, uzun yıllardır kuruluş amaçlarına uygun çalışmalardan uzak, çoğunlukla inşaat sektörünü büyütecek projelere imza atmasına ek olarak, Millet Bahçeleri projesi ile çalışmalarına yeni bir boyut kazandırdığı görülmektedir. TOKİ’nin dar ve yoksul kesim için ucuz konut üretmek olarak lanse edilen kuruluş amacını değiştirdiği, lüks konut projelerine ağırlık verdiği, korumaya karşı bariz bir tavır aldığı ve toplu konut alanları dışında da donatı ihtiyacına kaynak ayırmaya başladığı yeni bir dönüşüm süreci içerisinde olduğunu görmekteyiz.

Millet Bahçeleri, kendi yasal zemininde bile hukuksuzdur!

Millet Bahçeleri mevzuattaki yerini, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin Tanımlar başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında 1 Mart 2019 tarih ve 30701 sayılı Resmi Gazetede yapılan değişiklikle eklenen alt bentle almıştır. Buna göre mevzuatta “Millet Bahçeleri: Halkı doğa ile buluşturan, rekreaktif gereksinimleri karşılayan, afet anında kentin toplanma alanları olarak da kullanılabilecek, yer seçimi, alan büyüklüğü, fonksiyonları ve tasarımı gibi hususların Bakanlıkça hazırlanarak yürürlüğe konulacak Millet Bahçeleri Rehberinde belirlendiği büyük yeşil alanlar” olarak tanımlanmıştır.

Resmi tanımından da anlaşılacağı üzere, herhangi bir alanın Millet Bahçesi olarak belirlenebilmesi için öncelikle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanacak ve yürürlüğe konulacak Millet Bahçeleri Rehberinde yer almış olması gerekmektedir. Şu ana kadar Millet Bahçeleri Rehberi ilgili Bakanlık tarafından hazırlanmış ve yürürlüğe girmiş bir çalışma bulunmamaktadır. Ancak yüzden fazla Millet Bahçesi projesinin adı kamuoyu ile paylaşılmış durumdadır. Bu nedenle, Millet Bahçesi olarak tanımlanan alanların niteliği ve niceliğini karşılaştırabileceğimiz bir temeli olmaması açısından belirsizdir. Bu haliyle, Rehber yürürlüğe girmeden herhangi bir alanın Millet Bahçesi olarak belirlenmesi, planlanması ve hatta inşaata başlanmış olması hukuka açıkça aykırıdır. Kaldı ki, böyle bir konuda kentlerin üst ölçekli planlarla belirlenen açık ve yeşil alanlar kurgusuna uyulması gerekirken, merkezi bir kurum tarafından hazırlanacak olan bir rehberin daha başlamadan sorunlar yaratacağı ortadadır.

Ayrıca ÇŞB tarafından daha önce hazırlanmış olan Kentsel Tasarım Rehberleri ve bu dökümanlarda vurgulanan planlama-tasarım ilişkisinin Millet Bahçeleri için geçersiz olduğu görülmektedir. Millet Bahçeleri projelerinde Bakanlıkça hazırlanan mevcut rehberlerin ve ilgili mevzuat maddelerinin dikkate alınmadığı çok açık bir biçimde görülmekte olup, belirtilen tanımda rehberler aracılığıyla Millet Bahçeleri için yer seçimi yapılacağı ifade edilmektedir. Dolayısıyla planlama mevzuatında yer seçiminin rehberler aracılığıyla yapılamayacağı açıktır. Rehberler parçacıl planların meşrulaştırılmasının bir yöntemi olarak kullanılmaktadır. Oysa ki tüm kenti ilgilendiren önemli kararlar ve yer seçimleri üst ölçekli planlara uygun olarak olarak belirlenmelidir.. Rehber olarak adlandırılan belgelerin sadece ilke ve esasları belirleme gibi bir amacı olması nedeniyle hazırlanacak olan rehberin meşru bir zemini bulunmamaktadır.

Telafisi olmayan doğal alanların tahribine ve kamusal zararlara sebep olacaktır. Ankara’nın açık ve yeşil alanları bütüncül bir planlama anlayışı ile korunmalıdır.

‘Rant bahçeleri’ yerine, Ankara’nın açık-yeşil alanları için acil olarak bütüncül, kent ve kamu ihtiyacını gözeten üst ölçekli planlarla uyumlu, alanların doğal, kültürel ve ekolojik yapısını koruma ve geliştirme odaklı, katılımcı yöntemlerin doğru bir şekilde sağlandığı planlama ve uygulama çalışmalarına ihtiyacı bulunmaktadır. 2023 Ankara Nazım İmar Planı’nda tanımlanan “Yeşil ve Açık Alan Sistemi Ana Planı” çalışmaları bir an önce demokratik ve katılımcı yöntemlerle hazırlanmalıdır. Açık ve yeşil alanlar, kentsel yeşil sistemin, kent bütününün ve kent makroformunun bir parçası olarak ele alınmalıdır. Kendi doğası ve ekolojik yapısını korumayı önceliklendiren, farklı kentsel bölgeleri birbirinden ayıran koridorlar tanımlayan, afet risklerini azaltmaya yönelik işlevlendirilecek biçimde bütünlük sağlayan ve kentsel yaşam kalitesini artıracak biçimde nefes alma noktaları olarak açık ve yeşil alanlar tanımlanmalıdır. Havza ve koridor bazında planlama yapılarak alanın özgün yapısı korunmalıdır. Sosyal ve teknik donatılar, mekansal ve sosyal eşitsizlikleri gidermek amacıyla “Donatı Alanı Planlaması” çerçevesinde geliştirilmelidir.

Mücadele sürecek

Millet Bahçeleri projesi kirli ve tehlikeli bir oyundur. Ankara’nın yerleşim çeperlerindeki bu açık-yeşil alanlar büyük bir risk altındadır. İktidarın dayatması ile gerçekleştirilmesi planlanan bu projeler, kentimizin doğasını talan etmeyi amaçlamaktadır. Günbegün sayısı ve ismi değişen projelerin gerçekleştirilmesi doğada geri dönülmez tahribata yol açacak ve kalıcı kamu zararlarına sebebiyet verecektir. Millet Bahçeleri adı altındaki bu kirli oyunun Ankara’daki örneklerini peyderpey, detayları ile açıklamaya devam edeceğimizi ve böylesi bir örgütlü kötülüğe karşı mücadelemizi hukuksal zeminde de sürdürdüğümüzü kamuoyu ile saygıyla paylaşırız.

Yorumlar (0)
17
parçalı bulutlu
banner17
Günün Karikatürü Tümü
Günün Anketi Tümü
Bergama İl Olmalı mı?
Bergama İl Olmalı mı?
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 34 58
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Rizespor 34 49
8. Alanyaspor 34 48
9. Sivasspor 34 48
10. Antalyaspor 34 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 34 38
15. Karagümrük 34 36
16. Konyaspor 34 36
17. Gaziantep FK 34 34
18. Hatayspor 34 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 79
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 26
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Barcelona 33 73
3. Girona 33 71
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 33 49
8. Valencia 33 47
9. Villarreal 33 45
10. Getafe 33 43
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 33 38
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 33 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@