19.02.2024, 12:54

Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü (5 dilde) ve Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’in Biyografisi

Cumhuriyetin 100. Yılında Bir İlk: Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü (5 dilde) ve Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’in Biyografisi

  1. Giriş ve Amaç

Cumhuriyet’in 100. Yılında, Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’in (Fotoğ. 1); 5 dilde ve Ansiklopedik özellikteki, Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü (Fotoğ. 2)’nü yazarak, Tıp ve sağlık alanındaki Türkçe yazılı kaynaklara yeni bir değer kattığı ve bu alanda bir ilke imza attığı görülmektedir.

İnsanlık tarihi içinde,  toplumların, bilimsel ve kültürel gelişimi ve var olması, saygın bir yaşam sürdürmesi, ana dilde konuşma, bilimsel, kültürel alanlardaki yazma etkinlikleri ve ürettikleri yapıtlar ile koşuttur.

Bu nedenle, toplumların, uygar dünya ulusları içindeki yerini belirleyen etkenlerden birisi de; ürettikleri bilim, kültür, teknik, teknoloji ile uygarlığa katkıları ve ana dilde ortaya koydukları bilimsel temelli yazılı belgelerdir.

  1. Tıp ve sağlık bilimleri alanındaki Türkçenin gelişimi açısından bakarsak; eski çağlardan bu yana, Çin kaynaklarında da belirtildiği gibi, bu konu üzerinde çalışıldığı ve bazı yazılı belgelere ulaşıldığı görülmektedir (1).  

Fotoğ. 1. Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü yazarı.

Fotoğ. 2. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, yıllarca çalışarak, bir ilki başarmış; 3 cilt ve 2677 sayfadan oluşan, 5 dilde, Ansiklopedik özellikteki Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü’nü yazmıştır.

Tarih içinde, önceleri, hayvanları ile birlikte göçebe yaşamı süren diğer insan toplulukları gibi, Türkçe ve benzer dilleri konuşan toplumlar da, coğrafyaya bağlı çevresel etkenler, inançlar, gezginler, misyonerler, komşu kültürler ile etkileşim içinde yaşamlarını sürdürürken, zaman zaman yaşam alanlarını ve inançlarını değiştirmişlerdir.

Doğal olarak, üretilen kültürel, sosyal, bilimsel yazılı kaynaklar da bu etkileşim altında gelişimini sürdürmektedir.

  1. Türkçe tıp ve sağlık alanındaki yazılı kaynaklar incelendiğinde; Tengri  inancının terki sonrası, Çin, Hind,  Soğd, Fars, Arap kültür ve dilinin, sonraları Latin, Grek, Rus, Fransız, Alman ve İngiliz dillerinin etkisi  görülür.

Bu nedenle, güncel yazılı kaynakların gelişimi, geçmişten günümüze bu etkileşimin ve değişimin ışığında incelenmelidir.

Örneğin, Tabgaç (315-376), Hun (352), Göktürk (552), Uygur (745), Karahanlı (840)  ve sonraki dönemlerin, Türkçe yazılı kaynaklarının bulunması, bilim dünyasının ve genelde Avrupalı bilim insanlarının uzun erimli ve çok yönlü çalışmaları ile olmuştur.

Toplumlar, iklim değişikliği, ekonomik, askeri ve benzer etkenlerle, uzak doğudan batıya doğru, ipek ve baharat yolları üzerinde sürekli yer değiştirmişler, yeni yurtlar edinmişler, yeni yönetimler oluşturmuşlar, insan, asker ve hayvan sağlığına, bilginin paylaşımına önem vermişlerdir.

Bu bağlamda, Tıp ve sağlık alanındaki Türkçe yazılı kaynaklar, dönemin kültür, bilim ve tekniği yanı sıra, eğitim ve uygarlık düzeyini ve dünya uygarlığına katkılarını yansıtması bakımından da önemlidir (2-4).

  1. Ayrıca, Tıp ve sağlık alanında üretilmiş, iz bırakan, uygarlığı etkileyen, özgün Türkçe yazılı kaynakların (yazıtlar, yazmalar, yazılı belgeler, sözlükler) varlığının saptanması, hiç de kolay olmadığı gibi, tarihsel savaşların, ilginç rastlantısal olayların da katkısı olmuştur  (4-6).

Örneğin, Rus (Wilhelm Radloff ve Nikolai Yadrintsev),

  • Alman (Messerschmidt),
  • İsveç (Johan von Strahlenberg),
  • Danimarka (Vilhelm Thomsen),
  • Fin (Axel Olai Heikel) ülkelerinden araştırıcılar,

Geçen yüz yıllarda, Türkçe yazılı kaynakların bulunması adına unutulmaz işler yapmıştır,

 İsveçli Coğrafyacı Johan von Strahlenberg (1676–1747)’in, Poltava Savaşı (27 Haziran 1709)’nda

Ruslara esir düşmesi, Güney Sibirya ve Asya’ya sürgün edilmesi sonucu olmuştur.

Gerçekte, Çin kaynaklarında ve Alaaddin Ata Melik Cüveyni’ (1226-1283)’nin 1252-1260 yıllarında yazdığı, Cüveyni Tarihi (Cengiz Han Tarihi, Tarih-i Cihan Guşa)’nde (7), Orhun Yazıtları’nın varlığını bildirmesine karşın, Philip Johan von Strahlenberg (1676–1747) (Fotoğ. 3)’in, 1821 yılında bulmasına dek beklemek gerekmiştir (8).

Strahlenberg, İsveç'e dönünce yazdığı “Asya ve Avrupa'nın Kuzey ve Doğu Kıyıları” (1730) adlı yapıtında; Tatar, Yakut, Çuvaş, Özbek, Başkır, Kırgız, Moğol kültür ve dillerini, Orhun Yazıtlarını bildirmiş, yeni bir yol açmıştır (8).

Yazıtların dilinin çözülmesinde, bilim dünyasının 100 yıldan daha çok bir zaman çalışmasını gerektirmiştir.

 Vilhelm Thomsen (Fotoğ. 4) ve Wilhelm Radloff  (Fotoğ. 5) (1831-1918) bu alanda yarışmıştır.

Danimarkalı Vilhelm Thomsen (1842-1927) yarışı önde bitirmiş, 15 Aralık 1893’de, yazıtların dilinin Türkçe olduğunu bildirmiştir (9).

    

Fotoğ. 3. İsveçli Coğrafyacı J. Von Strahlenberg (1676–1747), “Asya ve Avrupa'nın Kuzey ve Doğu Kıyıları” (1730)’nı yazmıştır.

Fotoğ. 4. Vilhelm Thomsen (25 Ocak 1842 - 12 Mayıs 1927),Dechiffrement des inscriptions de l Orkhon et de l’Ienissei” adlı yapıtı 25 Kasım 1893’de yazmıştır.

Fotoğ. 5. F. Wilhelm Radloff, “Die Alttürkischen Inschriften der Mongolei” adlı yapıtı 1894 (1,2. Fasikü) ve (3. Fasikül) 1895, yıllarında, 460 sayfa olarak St. Petersburg’da yazmıştır.

Bu nedenle, güncel olarak, geçmiş dönemlerdeki, tıp ve sağlık alanında, diğer dillerde olduğu gibi, çeşitli türde Türkçe yazılı kaynakların;

  • bulunması,
  • dilinin ve yazısının çözülmesi,
  • bu alanda çalışacak bilim insanlarının yetiştirilmesi,
  • bunları destekleyecek kurumların ortaya çıkması,
  • bilimsel yönden yeterli ölçüde incelenmesi,
  • geleceğe ışık tutması açılarından, değerlendirilmesi ve tanıtılması önem taşımaktadır.
  1. Tıp ve sağlık alanında Türkçe’nin yazılı kaynakların gelişimi, yenilik ve buluşlara yeni terim bulunması; insan yaşamı, bilim ve kültür ile doğrudan ilgisi nedeniyle, bilim tarihi içinde, daha kapsayıcı ve ayrıcalıklıdır.

Unutulmamalıdır ki; geçmişten günümüze ulaşan, Tıp ve sağlık alanındaki Türkçe yazılı kaynaklar; tarihsel dönemlerden ve güç aşamalardan geçilerek, kimi zaman karanlıkta kalarak, çeşitli toplumsal olaylardan etkilenerek, varlığını korumuş, insanlığın “entelektüel” düzeyini gösteren kültürel ve bilimsel değerleridir (4-6).

Yalnızca tıp metinleri ve sözlükleri üzerine yazılmış yapıtlar olduğu gibi, tıp ve sağlıkla ilgili bilgi ve terimler içeren, diğer toplumsal konularda yazılmış, değerli, bilimsel temelli, Türkçe yazılı kaynaklar da vardır (Tablo I):

  • Uygurların Irk Bitig (Simge Kitabı) (9.yy), Altun Işık (Yaruk) ve Sekiz Işık (Yükmek) (747-840) yazmaları,
  • Karahanlı döneminin Kutatgubilig (Kaşgar, 1069-1070) (Balasagunlu Yusuf)  (Fotoğ. 6) ve
  • Divânu Lugâti't-Türk (Türkçe-Arapça) (Kaşgar, Bağdat, 1072-1074) (Kaşgarlı Mahmud) ((Fotoğ 7),
  • Osmanlı döneminin Cerrahiyetü'l Haniyye (Amasya, 1465) (Şerefeddin Sabuncuoğlu) (Fotoğ 8),
  • Timur döneminin Muhakemetü’l-Lugateyn (Türkçe-Farsça) (Herat, 1499) (Ali Şir Nevai) (Fotoğ 9).

Fotoğ.6. Balasagunlu Yusuf (1019-1079), Kutatgubilig’i 1069-1070 yıllarında Kaşgar’da yazmıştır.

Fotoğ. 7. Kaşgarlı Mahmud (1008-1105), Divânu Lugâti't-Türk (Türkçe-Arapça)’ü, 1072-1074’de Kaşgar ve Bağdat’da yazmıştır.

Fotoğ. 8. Şerefeddin Sabuncuoğlu (1386-1470), Cerrahiyetü'l Haniyye’yi, 1465 yılında Amasya’da yazmıştır.

Fotoğ. 9. Ali Şir Nevai (1441-1501),  Muhakemetü’l-Lugateyn (Türkçe-Farsça)’i, 1499 yılında Herat’da yazmıştır.

Güncel olarak, gelişen bilim ve dijital teknolojinin ışığında, daha üst düzey çalışmalar yapılmasına, kütüphanelerde, uzmanlarca incelemeyi bekleyen çeşitli dönemlere ait yazmaların incelenmesine daha çok olanak vermesi nedeniyle, yakın gelecekte pek çok yeni buluntu ve yapıtların bulunacağını düşünüyorum (1-4).

Coğrafya bölgesi, kültürel çevre, inançlar, ekonomi ve dünya görüşü alanındaki etkileşimin ışığında, Tıp, hekimlik ve sağlık alanında saptanabilmiş Türkçe yazılı kaynaklara ve yapıtlara ulaşılmasında, Orhun Yazıtları (732) dışındaki, başlıca iz bırakan, çoğu “sözlük” (kılavuz”) niteliği taşıyan, yapıtlar şunlardır (Tablo I).

Tablo I. Tıp ve sağlık alanındaki Türkçe yazılı kaynakların gelişimi açısından, başlıca önemli iz bırakan yapıtlar.

  1. Tüm dillerin yaşamında olduğu gibi, Türkçe’nin gelişiminde de, toplumun, eğitim ve kültür düzeyinin, yaşadığı tarihsel olayların, büyük doğa olaylarının ve savaş sonuçlarının da yeri olduğu görülmektedir.
  1. İlginç bir örnek olarak, saray dili Farsça olan Anadolu Selçukluları, Kösedağ Savaşı (3 Temmuz 1243, Suşehri) sonucu dağılmaya başlamış, buna karşın Anadolu Beylikleri güçlenmiş, Türkçeye dönüş başlamış, Tıp ve sağlık alanında Türkçe “yazma” niteliğinde tıbbi yapıtlar ortaya çıkmıştır (28-30).

Osmanlı’nın başlangıç dönemlerinde, tıp ve sağlık alanındaki Türkçe yazılı kaynaklara değer katan, en eski bilimsel Türkçe tıp yapıtı,  Şerefeddin Sabuncuoğlu (1386-1470)’nun, çoğu Endülüslü Zahrawi (Albucasis)’den çeviri olan, 1465 yılında, Anadolu Türkçesi ile Amasya’da yazdığı Cerrahiyetü'l Haniyye (1465) adlı renkli minyatürleri içeren yazmasıdır. İlginç olarak, Şerefeddin Sabuncuoğlu kendi renkli minyatürünü (otoportre) de çizerek, sonraki kuşaklara ulaştırmış olmasıdır (33-39).

Osmanlının ilerleyen dönemlerinde, Farsça ve Arapçanın etkisiyle, “Osmanlı Türkçesi” ortaya çıkmış, matbaanın geç gelmesi, toplumun eğitimde geri kalması, çağdaş tıbbı kurma çabalarında, halkın ve ordunun sağlık işlerinin yürütülmesinde güçlükler yaratmıştır.

Osmanlı Devleti, ilk olarak 1826 yılında, yenilikçi Padişah II. Mahmud (20 Tem. 1785-1 Tem. 1839) döneminde, eğitimde geri kaldığı çağdaş dünyaya ulaşabilmek için, 44 öğrenciyi Paris’e eğitime göndermiş, ayrıca batıyı örnek alarak eğitimde ve okullaşmada yenilikler yapmıştır (53,54).

Türkiye’de çağdaş tıbbın kurulması, 14 Mart 1827’de Avusturya’dan gelen Dr. Bernard (1808-1844) (Fotoğ. 10) ve yardımcısı Dr. Spitzer (1813-1895) dönemine Fransızca eğitim ile başlamıştır.

İstanbul’da,  Tıp eğitimi, Fransız Tıp Okulu ve kültürünün etkisi ile yeterli olmayan bir biçimde gelişmiştir (2,3).

  1. Bir yandan eğitimde bu gelişmeler olurken, diğer yandan da, II. Mahmud, yönetimde kaldığı 30 yıl (28 Tem. 1808 – 1 Tem. 1839) boyunca, Fransızların kışkırttığı Mısır Hidivi Mehmet Ali Paşa (oğlu İbrahim Paşa) ile yarışabilmek için, büyük çaba göstermiştir.

Tüm bu yeniliklere karşın, Nizip Savaşı’nda (29 Haz. 1839), Osmanlı Ordusu, İbrahim Paşa karşısında, 4 saat içinde dağılınca, II Mahmud üzüntüye kapılarak ölmüştür (1 Tem. 1839).

Ordunun başı olan Vali Hafız Mehmet Paşa’nın; cehaleti ve Moltke’nin uyarısına karşı diretmesi, bu sonuca yol açmış, Alman Moltke (1800-1891) anılarında; “Türkler hurafeye yenildi” diye yazmıştır (52).

Bu arada, tıp ve sağlık alanındaki yenileşme çabaları ve Fransızca Tıp eğitimi (Fransız Tıp Okulu) sürerken, daha çok hekim (doktor) gereksinimini karşılayabilmek için, Kırımlı Aziz İdris (1840-1878) (Fotoğ. 11) döneminde, 1867 yılındaİstanbul Sivil Tıp Okulu” açılarak, Türkçe Tıp eğitimi başlamıştır (41-44).

 

Fotoğ. 10. 1838, Dr. Karl Ambroise Bernard (1808-1844), Viyana’dan İstanbul’a gelmiş (3 Aralık 1838). Genç yaşta vefat etmiş ve İstanbul’da Santa Maria Draperis Kilisesine gömülmüştür.

Fotoğ. 11. Kırımlı Aziz İdris (1840-1878). Sivil Tıbbiyede, derslerin Türkçe verilmesini sağlamış (1867). Sonra, Askerî tıbbiyede de dersler Türkçe verilmeye başlanmıştır (1871).

Ayrıca, 1870 yılından sonra, Almanya’ya tıp öğrencileri eğitim için yeniden gönderilmeye başlamış, böylece Almanca ve Alman Tıp Okulu’nun etkisi altında gelişmeler olmuştur (53,54).

Osmanlı’nın son dönemlerde, Avrupa ülkelerine eğitim için sivil ve askeri öğrencilerin gönderilmesi, olumlu olmasına karşın, atılan bu adımlarda geç kalındığı için, dağılmaktan kurtulamamıştır (53,54).

  1. Atatürk’ün liderliğinde, bilimsel düşüncenin öne çıkması sonucu;

Türkiye Cumhuriyeti’nin (29 Ekim 1923) kuruluşu sonrası, 1 Kasım 1928’de Latin temelli Türk abecesi (alfabe) kabul edilmiş ve 12 Temmuz 1932’de Türk Dil Kurumu kurulmuştur.

Tüm bilim dalları gibi, tıp ve sağlık alanında da eğitimin gelişmesi, yazılı kaynakların yazılmasının yolunu açmıştır. Bu dönemde, tüm dünyada olduğu gibi, tıp alanındaki gelişmeler İngilizcenin etkisi altında olmuştur.

Cumhuriyet ile birlikte, kendilerinden sonrakilere de ışık tutacak nitelikte, Tıp ve Sağlık alanında, bilimsel temelde yazılı kaynakların gelişimine yönelik 3 önemli temel yapıt görmekteyiz (45-47):

  •  Türkçe Hekimlik Terimleri Üzerine Bir Deneme (1945) (Dr. Şefik İbrahim İşçil, Öğret. Ali Ulvi Elöve) (Fotoğ.12).
  •  Hekimlik Dili Terimleri (1945) (Ord. Prof. Dr. Saim Ali Dilemr’ye, soyadı Mustafa Kemal tarafından verilmiştir),
  •  Lâtince-Türkçe-Osmanlıca Anatomi Sözlüğü, Türk Anatomi Terimleri (1946) (Ord. Prof. Dr. Zeki Zeren) (Fotoğ. 13).

   

Fotoğ. 12. Dr. Şefik İbrahim İşçil (1892-1957) ve Öğret. Ali Ulvi Elöve (1881-1975)’nin, 1945 yılında Bursa’da yazmış oldukları Türkçe Hekimlik Terimleri Üzerine Bir Deneme (TDK) (45).

Fotoğ. 13. Ord. Prof. Dr. Zeki Zeren (1900-1973)’in 1946 yılında, İstanbul’da yazmış olduğu; Latince - Türkçe - Osmanlıca Anatomi Sözlüğü ve Türk Anatomi Terimleri (47).

  1. Cumhuriyet’in 100. yılında, Cumhuriyet okullarında okuyarak yetişen, eğitim, kültür, yazın ve bilimde çağdaş dünyaya ulaşma hedefi doğrultusunda çalışan genç bilim insanları, hekimlik, tıp ve sağlık alanında pek çok çağdaş bilimsel yapıtlar ortaya koymuşlar, ayrıca tıp dilinin ve terimlerinin Türkçeleşmesi için de çalışmışlardır.

Son olarak, Tıp ve Sağlık alanında Türkçe yazılı kaynakların gelişmesine yönelik; Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin emekli öğretim üyelerinden, Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’in, yıllarca emek vererek, titiz ve sabırlı bir çalışma ile Türkiye’de bir ilki başararak;

3 cilt ve 2677 sayfadan oluşan Bilgiliksi Deribilim Ansiklopedik Sözlüğü’nü yazmış olduğu görülmektedir (51).

Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, meslek yaşamı boyunca, tıp eğitimine, çok sayıda Tıp Doktoru ve Deribilim (Dermatoloji) uzmanının eğitimine, yetişmesine ve tıp dilinin ve terimlerinin Türkçeleşmesine emek vermiş, “entelektüel” katkı ve yayın yapmış, ödül almış, etik ilkelere dayalı olarak, örnek olmuş, ulusal ve uluslararası alanda tanınmış, seçkin bir bilim insanıdır (55-58).

Amacımız, Cumhuriyetin 100. yılında, tıp alanında Türkçe yazılı kaynaklar açısından, güncel olarak, büyük bir emekle, Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş tarafından yazılmış olan Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü’nün önem ve değerini incelemek, ayrıca Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’in ulusal ve uluslararası düzeyde deribilim alanında, Türk tıbbına ve Türk Bilim tarihine katkısını araştırmaktır.

  1. Kısa Yaşamöyküsü
  1. Eğitimi

Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, Kosova kökenli ve eğitimci bir ailenin çocuğudur. Dedesi Hasan Tahsin Güneş (1877, Priştine – 1950, İstanbul), “yenilikçi” ve “laik” eğitimi ile tanınmış, İstanbul’un ünlü özel okuluŞemsülmekâtip” (1890-1935) “Okullar Güneşi” (1935-1940)’nin, 1900-1940 yıllarındaki sahibi ve Müdürü olup, “Güneş” soyadı, okulun adındaki, “şems” sözcüğünden gelmektedir (59).

Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, 17 Şubat 1950 günü İstanbul’da doğmuş, İlk ve Orta öğrenimini İstanbul’da yapmış, daha sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni bitirmiştir (1968-1974).

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Kliniğinde, Prof. Dr. Cemal Gezen (1924-2001)’in yanında Dermatoloji Uzmanı olmuştur (1978-1981). Tez konusu: “Pityriasis simpleks capillitii” dir.

Yurt dışında bir süre eğitim gördükten sonra, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Kliniği’nde Prof. Dr. Reşat Kınacıgil ile birlikte kuruluştan başlayarak görev almıştır (1984-2017) (Fotoğ. 14 ).

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi ambleminin tasarımı ve yapılması onuru Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’e aittir (Fotoğ. 15).

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde, 1984’de Doçent olmuş, 1991’de Profesörlüğe yükseltilmiştir.

Fotoğ. 14. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı, İnciraltı, İzmir (1993).

Prof. Dr. Reşat Tahir Kınacıgil, Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş,

Prof. Dr. Fezal Özdemir, Uz. Dr. Neşe Ertan, Uz. Dr. Hayrünnisa Karcı,

Uz. Dr. Zerhan Hiçbıkmaz, Uz. Dr. Fahrinur Dorak Yılmaz, Uz. Dr. Hakkı Soylu, Uz. Dr. Reyhan Önoğlu (Korba),

Prof. Dr. Emel Fetil, Uz. Dr. Füsun Özşahin, Prof. Dr. Ekin Bozkurt, Uz. Dr. Selma Ergül

Fotoğ. 15. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin “amblemi” Prof. Dr. Ali Tahsin Güne tarafından yapılmıştır

1984-1999 döneminde Dokuz Eylül üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmış ve 17Şubat 2017 günü Emekli olmuştur.

Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, Almanca ve İngilizce bilmektedir.

Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, Sevim Güneş ile evli olup çocukları; Sadi Kor Güneş ve Orkan Güneş’tir.

  1. Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, yurt dışında çalıştığı klinikler
  • Viyana Üniversitesi Dermatoloji Kliniği (Prof. Dr. Klaus WOLFF),
  • Ludwig-Boltzmann Araştırma Enstitüsü (Prof. Dr. Johannes BISCHKO).
  1. Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, yurt dışında aldığı ödüller

  • Prof. Pischinger Ödül ve Madalyası (Uygulamalı Tıp Alanında) (1984) (Fotoğ.16 ),
  • Avrupa Lazer Estetik Cerrahi Derneği Ödülü “European Society for Laser Aesthetic Surgery” (ESLAS) (2009) (Fotoğ.17).

Fotoğ. 16. Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, “Uygulamalı Tıp Alanında”,  Prof. Pischinger Ödül ve Madalyasını 1984 yılında almıştır.

Fotoğ. 17. Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, “European Society for Laser Aesthetic Surgery” (ESLAS) tarafından verilen, Avrupa Lazer Estetik Cerrahi Derneği Ödülü’nü 2009 yılında almıştır.

  1. Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, ulusal ve uluslararası alanda üyelikleri
  • Alman, Azerbeycan, Makedonya, Rus Dermatoloji Derneği’nin Onursal üyesi,
  • Uluslararası TÜRKOD (Türkdili Konuşan Deribilimciler) Derneği (Başkan),
  • Türkiye Dermatoveneroloji Derneği (Başkanı),
  • Uluslararası Dermatoloji Birliği “International League of Dermatology” Delegesi,
  • Alman Fotobiyoloji Birliği “German Photobiology Association”,
  • Avrupa Dermatoloji ve Veneroloji AkademisiEuropean Academy of Dermatology and Venerology”,
  • Avusturya Dermatoloji DerneğiAustrian Dermatology Association“,
  • Uluslararası Dermatoloji Derneği “Society of International Dermatology”,
  • Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneği,
  • Türk Dermatoloji Derneği’nin de etkin üyesidir.
  1. Türkiye Dermatoveneroloji Derneği

Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’in, özellikle ulusal alanda “Türkiye Dermatoveneroloji Derneği”ni kurarak genç deribilimcilerin eğitimine önemli katkı yapmıştır.

Bu bağlamda (korona salgınına dek) 33 yıl süreyle, İzmir’de 250 dolayında aylık “Dermatoloji Bilimsel Toplantısı” gerçekleştirmiş, ayrıca tüm Ege dermatoloji anabilim dallarının katılım gösterdiği, bu yıl 17. yapılacak olan “Ege Dermatoloji Günleri” kongrelerini düzenlenmesini yürütmektedir (Fotoğ. 18).

Türkiye Dermatoveneroloji Derneği için özgün bir klasik müzik yapıtı olan “Rhapsodia Veneris”in  (Fotoğ.19)  bestelenmesini sağlamıştır.

Bestenin dünya prömiyeri 2012 yılında Ege Dermatoloji Kongresi nedeniyle İzmir Senfoni Orkestrası tarafından yapılırken, bestenin bale uyarlaması olan “Venus Balesi”nin dünya prömiyeri de 2013 kongresinde Çeşme’de yapılmıştır (Fotoğ. 20). 

“Bilim dili olarak işlenmeyen dillerin yeterli gelişemeyeceği” düşüncesi ışığında; “(TÜRKOD) “Türkdili Konuşan Deribilimciler Derneği”nin kurulması, bilimsel toplantılar düzenlemesine liderlik yapmış olması değerlidir (Fotoğ.21-23).

“Resmi bilim dili Türkçe” olan dünyanın ilk “Uluslararası Tıp Kongresini” 1991 yılında İzmir’de TÜRKOD Kurultayı olarak düzenlemiştir.

Dermatoloji alanında, “Bilim Dili Türkçe Olan Uluslararası Kurultay” uygulaması günümüzde de yapılmaktadır.

Fotoğ. 18. Ege Dermatoloji Kongresi birlikteliğinde TÜRKOD Kongresi (8-12 Mayıs 2024, Fethiye)                            

      

Fotoğ. 19. Türkiye Dermatoveneroloji Derneği, özgün klasik müzik yapıtı “Rapsodia Veneris” ve “Venus Balesi” (Komponist: N Erol Şekeramber).

Fotoğ. 20. Bestenin dünya prömiyeri 2012 yılında Ege Dermatoloji Kongresi nedeniyle İzmir Senfoni Orkestrası tarafından yapılırken bestenin bale uyarlaması olan “Venus Balesi”nin dünya prömiyeri de 2013 kongresinde Çeşme’de yapılmıştır

   

Fotoğ. 21. Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, Dermatoloji Kongresi açılış konuşması, Bakü (2023.) 

Fotoğ. 22. TÜRKOD Kurultayının katılımcısı olan toplam 42 ülke ve bayrakları.                 

Fotoğ. 23. TÜRKOD Kurultaylarına dünyanın her yerinden katılımcılar olmuştur, İzmir (1994).

  1. Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş Yayınları

Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’in toplamda yaklaşık 400 deribilim yayını ve 500 dolayında atıfı bulunmaktadır.

Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’in deribilim alanında yapmış olduğu, Google Akademik ve PubMed’de yer alan bilimsel yayınlarına bakıldığında, 1982-2024 döneminde; Google Akademik’de 70, Pub Med’de 40 uluslararası yayını görülmektedir.

Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, aşağıda belirtilen kitapların, bölüm yazarı ve yazarıdır. Ayrıca, elementer lezyonları konu alan kitabı  “Dökütler” baskıdadır (2024) (Tablo II).

Tablo II. Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, aşağıda belirtilen kitapların, bölüm yazarıdır ve yazarıdır.

  1. Hipertrikoz (Pediyatrik Dermatoloji) (2005)
  2. Musinozis Folikülaris (Pediyatrik Dermatoloji) (2005)
  3. Çeşitli Kültürlerde Güneş (Fotodermatoloji) (2015)
  4. Deri Anatomisi (Dermakozmetik Kozmesötik Madde ve Ürünler) (2015)
  5. Deribilim Terimleri Eşanlamlılar Sözlüğü (Glossary of synonyms of Dermatologic terms) (1994),
  6.    Dökütler (Elementer Lezyonlar), Baskıda (2024, İzmir)
  1. Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü

Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş yaklaşık 40 yılı aşkın öğretim üyesi olarak görev yaptığı Tıp Fakültesi’nde, üzerinde çalıştığı, araştırma ve yayın yaptığı ve elde ettiği bilgileri, Türkçe tıp dilinin gelişmesi adına, bilimsel yöntemlerle, Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü adını verdiği, bu büyük çalışma içinde toplamıştır:

  • Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü, 3 cilt, toplam 2677 sayfa olup, 2021 yılında Ankara’da basılmıştır (Fotoğ. 2-4 )(51).
  • Türkçe tıp dilinin özleşmesi ve gelişmesi konusuna gönül vermiş bir hekim ve bilim insanı olarak, Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’in, ortaya koymuş olduğu bu görkemli Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü, bu alana, sevgi ve özenle emek vermiş olduğunu göstermektedir.
  • Tarih içinde, Türkiye’de önce Farsça, Arapça’nın, sonra Latince, Fransızca, Almanca, İngilizce’nin etkisi altında kalan Türkçe’nin ve özelde Tıp dilinin Türkçeleşmesi konusunda kapsamlı biçimde çalışmak, birçok olası güçlükleri ve sorunları da yanında getirmektedir.
  • Her şeyden önce, bu çalışmaların, bir gereksinimi karşılaması, bilimsel, kapsayıcı, katılımcı, inandırıcı, uzlaşmacı ve uluslararası terimlere de uygun olması gerekiyor.
  • Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü, Ansiklopedik bir sözlük olup, terim ve sözcüklerin; Türkçe (ayrıca Osmanlı Türkçesi) ve Latincenin yanı sıra, Almanca, Fransızca ve İngilizce eş anlamlıları da verilmiştir.

Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü’nün başlangıcında şunlara değinmiştir:

Tıp ekininin, geçmişte ilk çiçeklendiği Ege topraklarında yazılan bu bilgiliksi sözlüğü;

  • Deribilim dilinin uluslararası inceliklerini işleyen,
  • Türkçe karşılıklarla varsıllaşan terimlerin ve
  • Dilimize emeği geçmiş kişilerin adlarının doğru kullanımını sağlayan yapısıyla,
  • Deribilimcimize ve dilimize yararlı olması dileğiyle” diye yazmış, ayrıca;
  • Uzun yıllar çalışmalarımı destekleyen değerli eşim Sevim Güneş ile oğullarım Sadi Kor Güneş ve Orkan Güneş’e adıyorum” diye belirtmiştir.
  •  Önsözde, DEÜTF Dermatoloji Anabilim Dalı ve Türkiye Dermatoveneroloji Derneği bünyesinde 37 yıl süre içerisinde yapmış olduğu çalışmaların ürünü olduğunu bildirmektedir.
  •  Tıp dilinin gelişim sürecinde;

gerek kendine özgü özellikleri, gerekse başlangıçtan günümüze, toplumun ve Türkçe’nin geçirdiği kültürel evrelerde”, benzer etkileşimi yaşadığı dikkate alınırsa, Bilgiliksi Deribilim Sözlüğü’nün yazımında uygulanan ve amaçlanan başlıca ilkeler ve değerlerin belirtilmiş olması çok önemlidir.

Önsözde belirtilen, başlıca ilkeler ve değerler şunlardır:

  1.  Atatürk’ün dil devriminin günümüzde de sürüp gittiği,
  2. Uluslararası tıp bilgisini ve terimlerini, Latince temel üzerinden alınması,
  3. Latince’den, İngilizce, Fransızca, Almancaları alınmış terimlerin, Latince asıllarının bulunması,
  4. Deribilimin uluslararası ve ulusal deribilim yazılı kaynaklarının tüm varlığının yansıtılması,
  5. Deribilim gereksinimlerine göre; genel kültür ve genel tıp bilgilerini de içermesi.
  •   Kanımca, Tıp dilinin geliştirilmesi ve Tıp terimlerinin Türkçeleştirilmesi üzerinde çalışanların dikkat etmesi gereken konulardan birisi de, yapılan işlerin toplumdan olabildiğince onay alması, “zorlamaya” ve  “zıtlaşmaya” yol açmaması, kullanımının kolay ve “estetik” olmasıdır.
  •   Unutulmamalı ki, dilde ve tıp dilinde yenileşmenin en önemli yolu, herhangi bir “zorlama” olmadan, bilimsel ve kültürel alanda ilerlemenin, “enteleküel” ve demokrasi kültüründeki gelişmenin de doğal bir sonucudur.
  • Doğal olarak, yenilik, buluş, girişim yapan, bilim üreten kültür ve bilim insanları, aynı zamanda yeni tanımlar, yeni sözcükler, yeni terimler ortaya koyarak, kendi anadillerinin de gelişmesinin yolunu açar. Bu nedenle ileri ülkeler öne geçmektedir.
  • Üniversitelerin nitelikleri de bu açıdan önemlidir.
  • Özellikle “Geleceğin üniversiteleri” kavramı içerisinde, bu tür nitelikleri taşıyan bilim insanları bulunur.
  • Sonuçta, Tıp dilinin ve terimlerinin Türkçeleştirilmesi konusu; herkese ve değişik görüşlere açık, herkesin katılımını gerektiren, bilim insanlarına gereksinim olan, çok yönlü bir konudur.
  • Güncel olarak, dünyada çok büyük bilimsel yenilikler, buluşlar, yeni teknolojiler ortaya çıkarken, “bu alanlarda da ilerleme ve katılım yaparak”, ancak bilim ve tıp dilinde ve tıp terimlerinde yenilik yapılabilir.
  • Bu bağlamda olmak üzere, Tıp dilinin ve terimlerinin daha kolay öğrenilmesi, Türkçeleşmesi, güncel dijital teknolojinin de sağladığı olanaklar ile ortak bir abece altında, aynı dili konuşan tüm toplumlara açılması, daha büyük bilimsel gelişmelerin yolunu açabilir, örneğin dünyanın çok konuşulan dilleri arasında yer alabilir.
  • Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kuruluşlar, tıp alanındaki;
  • Bulaşıcı hastalıklar,
  • Beslenme bozukluğu,
  • Çocuk ölümleri ve
  • Kanserin önlenmesi ve savaşı,
  • Kanser türlerinin yeniden dokubilimsel sınıflandırılması,
  • Yeni bulunan kanser türlerinin ve alt türlerinin adlandırılması,
  • Bunlara “kod” verilmesi, vb sağlık konularında,
  • Dünyada ileri ülkelerdeki en yeni bilimsel gelişmelerin ışığında,
  • Dünya ülkelerini bilgilendirmek için, yapmış oldukları yayınlarda,
  • Daha etkin sonuç alınması sağlanabilir.
  • İngilizce, bu nedenle, uluslararası ortak iletişim aracı durumuna gelmiştir.
  • Bilgiliksi Deribilim Ansiklopedik Sözlüğü, madde oluşturan tüm sözcüklerin kökenbilimsel verilerini, Almanca, Fransızca, İngilizce, Latince ve Türkçe (ayrıca Osmanlı Türkçesi) eşanlamlılarını içermektedir.
  • Tüm terimlerin tanımlları “definisyonları” yer alırken, yabancı dillerden madde oluşturan tüm sözcüklerin okunuşları da yer bulmaktadır.

Bilgiliksi Deribilim Ansiklopedik Sözlüğün İçindekiler kısmında yer alan bölümler şöyledir (51):

  •  Giriş Bölümü (Bilgiliksi Sözlüğün Erekleri, Tıp Dilinin Geçmişi, Günceli ve Tıp Dilinin Türkçe’ye Ödünçlenmesi) (S. 1-44); Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş, Türkçe Tıp dili ve terimlerinin yaşanan sorunlarını ve düşündüğü çözüm yollarını, deneyimlerinin ışığında, ayrıntılı olarak bildirilmiştir.
  •  Bilgiliksi Sözlük İle İlgili Bilgiler Bölümü (Kısaltmalar, İmler, Başlam, Yararlanılan Yayınlar) (s. 45-66);
  •  Sözlüğün kullanımındaki, kolaylık sağlayıcı teknik bilgiler verilmiştir.
  •  Ayrıca “Yararlanılan kaynaklar” bölümünde de çok değerli, 400 kaynak bulunmaktadır.
  •  Bilgiliksi Sözlük Bölümü, her üç cilt içerisinde yer alan maddeleri içermektedir (s.67-2530).
  •  Dizin Bölümü (İngilizce-Türkçe), kolaylık olması için, İngilizce terim ve sözcükleri arayacak biçimde düzenlenmiştir.
  • İngilizce sözcüklerin Türkçe karşılıkları üzerinde, Latince, Almanca, Fransızca sözcüklere ve ilgili diğer bilgilere ulaşılmaktadır (s. 2531-2677).

Bu güne dek,

  • Tıp dilinin Türkçeleşmesi, kapsayıcı biçimde gelişmesi,
  • Türkçenin uluslararası bilim dili olması,
  • Eğitimin ve toplumun bilgilenmesinin kolaylaşması yolunda,
  • Çağdaş ölçülerde,
  • Kendi istençleri ile bilimsel ve “entelektüel” katkı yapan, değer katan,  gayret ve çaba gösteren;
  • Tüm hekimlere,
  • Destekleyen bilim insanlarına,
  • Üniversite ve kurum yöneticilerine,
  • Yayın kurullarına ve yayınevlerine,
  • Özetle, evrensel düşünebilen, “entelektüel” bilim ve kültür insanlarına teşekkür etmeliyiz.

Bu nedenle, Cumhuriyet’in 100. yılında, Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’in 37 yıllık bilimsel, kültürel ve entelektüel birikimini, 27 yılda büyük emekle yazarak, 5 dilde karşılıkları ile ortaya koymuş olduğu Bilgiliksi Deribilim Ansiklopedik Sözlüğü,

Ord. Prof. Dr. Zeki Zeren’i dediği gibi;

Cumhuriyet devrinin, kuşaklar boyu, bilimsel ve kültürel alanda minnetle anılacak başarılarından birisidir” (47).

  1. Sonuç
  •  Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’in, uzun erimli bir çalışma ile hazırlamış olduğu 5 dildeki Bilgiliksi Deribilim Ansiklopedik Sözlüğü, ulaşabildiğim bilgilere göre, bu güne değin Türkiye’de yazılmış deribilim alanındaki en önemli bilimsel çalışmadır.
  •  Cumhuriyet’in 100. Yılında, Türkçe Tıp Diline ve Tıp kültürüne, bu değerli bilimsel bir yapıtı kazandıran, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’i kutlamak gerekir.
  •  Büyük bir emek, bilimsel ve “entelektüel” güç harcanarak, uzun bir süreçten geçilerek hazırlanmış olan bu yapıt,  Cumhuriyet’in 100. Yılında, Atatürk ce Cumhuriyet devrine büyük bir armağan olmuştur.
  •  Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olduğum 1968-69 yıllarında, Prof. Dr. İsmail Ulutaş’ın “Alt Taraf Anatomisi” kitabının, düzelti ve basım işlerini yapmıştım. Bu sırada, anladım ki; Latince temeline dayalı Türkçe tıp dilinin gelişmesi, yeni sözcük ve terimler ile beslenmesi, bilimsel üretim ve yayın yapılması, İngilizce, Fransızca, Almanca ile Osmanlıca, Farsça, Arapça yerleşik deyişlerini gözden geçirirken ve üzerinde çalışırken, uzlaşı, bilgi, bilinç, çalışkanlık ve “entelektüel” çaba göstermek gerekmektedir (60,61).
  •  Sivil Tıbbiye’nin 1867 yılında, Dr. Aziz İdris’in liderliğinde kuruluşu ile başlayan, tıp eğitiminin Türkçe yapılması çalışmaları, günümüze dek sürmektedir.
  •  Bu çalışmalar, Atatürk’ün Latin temelli Türk Abece’sini kabulü (1 Kasım 1928), Türk Dil Kurumunu (12 Temmuz 1932) kurması ve Üniversite Reformu (31 Temmuz 1933) ile hızlanarak, günümüze dek sürmektedir.
  •  Genç kuşak tıbbiyelilerin, her gün gelişen ve birçok yeniliklerin eklendiği Tıp dilinin Türkçeleşmesi; tıp eğitimini kolaylaşması, halkın tıp ve sağlık konularında bilgilenmesinin kolaylaşması, uluslararası bilim ve kültür dünyasında saygınlığının artması için, bizlerin daha çok çalışması gerektiğini belirtmeliyim.
  •  Çünkü çağımız, bilim ve teknolojide, gerek tıp alanında, gerekse diğer alanlarda, çok hızlı yeniliklerin, buluşların, girişimlerin ve yeni teknolojilerin ortaya çıkığı bir çağdır.
  •  Tıp dilinin Türkçeleşmesi ve daha varsıl bir duruma gelebilmesinin, bilimsel temeldeki ilerlemelere koşut olduğu, bu nedenle toplumun, okulların, eğitimin, üniversitelerin bilim, entelektüel, kültürel ve demokrasi kültürü temelinde yapacağı ilerleme, diğer alanlarda olduğu gibi, Tıp Dilinin Türkçeleşmesi alanında da daha ileri adımlar atılmasını sağlayacaktır.
  •  Topluma, bilim ve tıp dünyasına, öğrencilere, örnek bir girişimle, uzun yıllar çalışarak, Bilgiliksi Deribilim “Ansiklopedik” Sözlüğü’nü, 5 dilde hazırlayan, Prof. Dr. Ali Tahsin Güneş’i teşekkürlerimle kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
  • Sonuç olarak, Prof. Dr. Ali Tahin Güneş’in yaşamına bir bütün olarak bakıldığında, 5 dilde Bilgiliksi Deribilim Ansiklopedik Sözlüğü’nü yıllar içinde emek vererek, görkemli bir yapıt yazmanın yanı sıra;

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin başlangıç yıllarında;

Dermatoloji Anabilim Dalının kuruluşunda (AD Başkanı),

Fakültenin kuruluşunda (Dekan Yardımcısı) görevleri yanısıra,

Türkiye Dermatoveneroloji Derneği ve

TÜRKOD’un kuruluşunda,

Kurultaylar düzenlenmesinde de görev aldığı,

Ulusal ve uluslararası düzeyde, bilginin paylaşılması, yayılması amacıyla, özellikle Türkçenin geçerli olduğu coğrafyalara “bilim köprüsü” kurmaya çalıştığı,

Emekli olduktan sonra da boş durmayarak, Dermatolojinin önemli konularından birsi olan “Dökütler” konusunu işleyen “orijinal” bir yapıt ortaya koyduğu,

Bulunduğu yere ve çevresine liderlik yaparak, değer katan bir bilim insanı olduğu görülmektedir.

Kaynaklar

  1. Shen Z, Işık ÖF. Çin’deki Türkoloji Çalışmaları. Türk Dili, Edeb Derg. 2020;60(2):587-608. DOI: 10.26650/TUDED2020-0046
  2. Canda MŞ. Türkiye'de Tıpta Çağdaşlaşma Çabaları. Ajans Bakırçay 03.06.2022.
  3. Canda MŞ. Cumhuriyetin 100. Yılında, Çağdaş Tıp Eğitimi… Türkçe yazılı kaynakların önemi. Ajans Bakırçay 27.12.2022.
  4. Murad, S. (2019). “Tıp terimleri”…... Rumeli Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi 2019;(14), 55-67.
  5. Rachmati GR. Uygurların tıbbı üzerine I-II. Prusya Bilimler Akademisi Bildirileri, Berlin, 1930;451-473, 1932;401-448.
  6. Ünver AS. Uygurlarda Tababet (La Medecine Chez les Ouigours), Yeni Lab Yayın, İstanbul, 1936;878.
  7. Cüveyni AAM (Çev: Öztürk M). Tarih-i Cihan Güş (Cüveyni Tarihi), 3 Cilt. Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2013;655.
  8. von Strahlenberg PJ. Das nord- und ostliche Theil von Europa und Asia (Stockholm, 1730). Szeged, Amsterdam, 1975; 438.
  9. Thomsen V. Dechiffrement des inscriptions de İ Orkhon et de l’Ienissei, Notice preliminaire, Bulletin de Âcademie Royale de Sciences et des Lettres de Danemark, Copenhague 1893;185-299.
  10. Batmaz M. Eski Uygur Türkçesinde Tıp Terimleri. YL tezi. HÜSBE, Ankara, 2013.
  11. Sebzecioğlu T. Irk Bitig’de Simgelerle Aktarılan 8 Öğreti. Kesit Akademi Dergisi 2016;2(5):63-79.
  12. Kaya C. Uygurca Altun Işık (Yaruk). TDK yayını No:607, Ankara, 1994;911.
  13. Sertkaya, OF. Göktürk Tarihinin Meseleleri, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü yayını, No 131,  Ankara,1995;360. ISBN 975-456-070-6, ISBN 978-975-456-070-1, s.278
  14. Sertkaya, OF. Türkiye’de Uygur Türkçesi araştırmaları tarihine bir bakış ve Eski Uygur Türkçesi üzerine Türkiye’de yapılan son çalışmalar. TDAY Belleten 1997;43, 411–431.
  15. Raschmann, Simone-Christiane (2014). “What Do We Know about the Use of Manuscripts among the Old Uighurs in the Turfan Region ?”. Eurasian Studies. 2014;XII: 523-540+XIII-XX.
  16. Bektaş D. Turfan Bölgesindeki Uygurca yazmaların kullanımı ile ilgili neler biliyor? Kesit Akademi Derg 2015;2(2):113-134. 
  17. Yıldız A. Kutadgu Bilig’de Akıl ve İlişkili Kavramlar Üzerine Bir Araştırma; Tıp Tarihi Açısından. Lokman Hekim Dergisi, 2019; 9 (2): 266-279. DOI: 10.31020/mutftd.548858, e-ISSN: 1309-8004
  18. Alan S. Kutadgu Bilig’de Doğru Beslenmenin Önemi ve İnsan Sağlığına Etkileri. AUA Dergisi 20223;11(34), 71-91. https://doi.org/10.33692/avrasyad.1175910
  19. Arat RR. Kutadgu Bilig I. (Metin). Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 1947.
  20. Arat RR. Kutadgu Bilig II. (Tercüme). Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi. Ankara, 1959.
  21. Masattaş Â. Dîvânu Lugâti’t-Türk’te halk hekimliği. Uluslarar Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi 2020;9(4),1348-1358.
  22. Atlı S. “Dîvânu Lugâti‟t-Türk‟teki Atasözleri: Abdülahad Nûrî, “Atalar Sözü”, Manas Sosy Araş Derg 2019;8(3): 2243-2279.
  23. Bayat AH. Dîvânu Lûgâti’t-Türk’te tıbbi terminoloji. Yeni Tıp Tarihi Araştırmaları 2003;9:103-122.
  24. Altıntaş A. Divanü Lügati’t-Türk’teki tıbbi bilgiler. Türk Dünyası Araştırmaları, 1983;25:136-148.
  25. Altıntaş A. Divan-ı Lügat-it-Türk’teki Tıb Terimleri. Erciyes Üniv Tıp Fak Derg 1985;7(1), 3-17.
  26. Bayat AH. Dîvânü Lûgati't-Türk'te Tıbbî Terminoloji. Yeni Tıp Tarihi Araşt Derg 2003;9:103–122.
  27. Canda MŞ. Tıp Alanında, Türkçenin Yazılı Kaynakları. Ajans Bakırçay 11.10.2022.
  28. Blochet ,E. Catalogue des Manuscrits Persans de la Bibliotheque Nationale, 4 cilt, Paris, 1905-12
  29. Blochet E. Bibliotheque Nationale Catalogue des Manuscrits Turcs. 2. Cilt. Paris, 1. C, 1932;402 +VIII, 2.C, 1933;314.
  30. Bayat AH. Tıp Dili ve Terimleri Açısından Eski Anad Türkçesiyle Yazılmış Tıp. Yeni Tıp Tarihi Araşt Derg 2008;10(11):61-82.
  31. Uçar M. Codex Cumanicus. Dil Araştırmaları, Güz 2015;9(17): 290-295.
  32. Argunşah M, Güner G. Codex Cumanicus. Kesit Yayınları, İstanbul, 2015; 1080. ISBN 9786059100595
  33. Bahşi İ, Bahşi A, Çetkin M, Çeçen MA. The first Turkish illustrated surgical textbook ‘Cerrahiyetü’l-Haniyye’. Childs Nerv Syst 2016;32:2275–2276. DOI 10.1007/s00381-016-3196-x
  34. Uzel I. Cerrahiyetü’l-Haniyye I. Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1992.
  35. Efe ZG. Şerefeddin Sabuncuoğlu, Cerrahiyetü'l-Haniyye, 2 Cilt,  Haz: İlter Uzel, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayın, Ankara 1992. e-Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi (JOSR) 2019;11(2):1058-1062
  36. Önler Z. Divânü Lügâtit-Türk ve Kutadgu Bilig’de Tıp Terimleri. Kebikeç 2006;22:135-150.
  37. Canda MŞ. Türkiye’de Nöropatolojinin Gelişimi -Dünden Bugüne, Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2005; 11(3):97.
  38. Canda MŞ. Amasyalı Şerafaddin Sabuncuoğlu ve Cerrahiyetü'l-Haniyye (1468). Ajans Bakırçay 18.10.2022.
  39. Canda MŞ. Şerefeddin Sabuncuoğlu, Amasya Darüşşif Kongr (15-18 Ekim2014). Ajans Bakırçay 05.12.2022.
  40. Aşirov T, Albayrak Ç. Emir Ali Şir Nevai, Muhakemetü’l-Lugateyn (Gulmuhammed A, Emir Ali Şir Nevaî Muhakemetü’l-Lugateyn, Aşkabad, 1925). Uluslar Türk Lehçe Araş Dergisi (TÜRKLAD) 2020;4(1):141-145. doi.org/10.30563/turklad.724731
  41. Altıntaş A. 143 yıllık tıp derneği: Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmaniye. www.sdplatform.com
  42. Altıntaş A. Cemiyet-İ Tıbbiye-İ Osmaniye’den Türkiye Tıp Akademisi’ne. Türkiye Tıp Akademisi Yayınları 2010;3:9-16.
  43. Karacaoğlu E. Kırımlı Aziz İdris Bey'in Hayatı, Cemiyet-i Tıbbiye-i Osmâni'de Nutuku. T Kl Tıp Etiği Derg 2016;24(1):11-19.
  44. Canda MŞ. Turkish Medical Pathology History I “Hamdi Suat Aknar Biography:1873-1936”. Nobel Tıp Kitabevi, 2022;486.
  45. İşçil Şİ, Elöve AÜ. Türkçe Hekimlik Terimleri Üzerine Bir Deneme. TDK, Yeni Basımevi, Bursa, 1944;973.
  46. Dilemre AS. Hekimlik Dili Terimleri, İstanbul, 1945.
  47. Zeren Z. Lâtince-Türkçe-Osmanlıca Anatomi Sözlüğü ve Türk Anatomi Terimleri. Hüsnütabiat Basımevi İst, 1946; 286+2.
  48. Öztürk O, Yörükoğlu A, Gülmezoğlu E, Onaran MŞ, Örs Y, Özdemir E, Yıldırım Ü, Kansu CA.Hekimlik Terimleri Kılavuzu-I . Türk Dil Kurumu Yayını, (1980);63,126 (2. Baskı).
  49. Ülker S. Ülker Tıp Terimleri Sözlüğü. İnkilap Kitabevi, İstanbul, 1986;558.
  50. Dökmeci İ. Büyük Tıp Sözlüğü. Nobel Tıp Kitabevi, İstanbul, 2005;1005
  51. Güneş AT. Bilgiliksi Deribilim Ansiklopedik Sözlüğü.Akademisyen Kitabevi, Ankara, 2021;2677+
  52. Moltke H. Moltke’nin Türkiye Mektupları. Dorlion Yayınevi, İstanbul, 2021;128.
  53. Şişman A. Tanzimat Döneminde Fransa’ya Gönderilen Osmanlı Öğrencileri, Türk Tarih Kurumu Yayınl, Ankara, 2004;3-4.
  54. Doğan A, Çetin S. 1. Dünya Savaşı Yılları Almanya’ya Giden Osmanlı Öğren.. XVIII. Türk Tarih Kong, Ankara, 2018;87-103.
  55. Güneş AT. Hacıoğlu R, Jiazhen L, Şadiev H, Vladimirov V, Ahmedov K, ... , Sulti R. Deribilim Terimleri Eşanlamlılar Sözlüğü (Glossary of synonyms of Dermatologic terms) Ön Çalışma. İzmir: Türkod Derneği,1994.
  56. Günes AT. Anlatım Dilimizdeki Yeni Güzellikler/New Beauties of Our Expression Language. Türkderm: Türk Deri Hastalıkları ve Frengi Arşivi (Turkderm) (Turkish Archives of Dermatology and Venereology) 2012;46(1):1.
  57. Güneş AT. Anlatım dilimizdeki yeni güzellikler. Türkderm 2012;46 (1): 1-2.
  58. Güneş AT. Türkçe Tıp Dili ve Ödünçlemeler. “1. Türkçe Tıp Dili Bilimsel Toplantısı Konuşma Metinleri Kitabı (Ed. T. Çamsarı). Dokuz Eylül Üniversitesi Matbaası, 2019;17-21.
  59. 59. Demirci HA, Özkan E. “Abdülhamit Devrinden Milli Şef’li Yıllara Bir Özel Okul: Şemsülmekâtip’ten Okullar Güneşi’ne”. Belgi Dergisi S.22, Pamukkale Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayını, Yaz 202;II (22): 803-824. DOI: 10.33431/belgi.950437
  60. Canda MŞ. Tıp Dili Türkçe Sözlüğü. SKSD Yayını, No:4, Bilgehan Basımevi, Bornova, 1983;70+VI.
  61. Canda Tıp Dili Özleştirme Kılavuzu. Saray Yayınevi, Bornova, İzmir, 1993;94+VI.
Yorumlar (6)
Turan GÜNDOĞAN 2 ay önce
Sağlık alanında , Türkler e ait bilgilerin ,akademik bir aratştırma ile okuyuculara , özellikle tıp hekmlerinin yetişmelerinfe önemli bir katkı sağlayacağı muhakkaktır. Bu çalışmayı gerçekleştiren Prof. Dr. Ali Tahsin GÜNEŞ beyi saygı ile takdir etmek borcumuzdur.Çalışmayı, uzun bir makale ile ilgilenecek olanlara sunan dostum ,ağabeyim Prof. Dr. Şerafettin CANDA ya da teşekkürümü srz ederim.
Ali Günerli 2 ay önce
Ali Tahsin Hocam teşekkür ederim. Aklınıza kaleminize emeğinize sağlık.
Prof.Dr.Hasan Havıtçıoğlu 2 ay önce
Hocam harika bir derleme olmuş, Prof.Dr.Ali Tahsin Güneş hocamızın Dermatoloji ve Türk tıbbına katkılarının çok değerli ve geleceğe katkı sunması çok önemli.
Şeraffetin hocamızın bu değerli yazısı ile tarihe bir damga vuruluyor.
Ceyhun Balcı 2 ay önce
Çok bilgilendim. Teşekkürler.
Taner Çamsarı 2 ay önce
Güneş hocamızı görkemli özgecmişi ve dilimize kazandırdığı başyapıt niteliğindeki sözlüğü nedeniyle kutluyorum.
Yunus Karslı 2 ay önce
Emeğinize yüreğinize kaleminize sağlık Güneş Hocam
17
parçalı bulutlu
banner17
Puan Durumu
Takımlar O P
1. Galatasaray 34 93
2. Fenerbahçe 34 89
3. Trabzonspor 33 55
4. Başakşehir 34 52
5. Beşiktaş 34 51
6. Kasımpasa 34 49
7. Alanyaspor 34 48
8. Sivasspor 34 48
9. Rizespor 33 48
10. Antalyaspor 33 45
11. A.Demirspor 34 41
12. Kayserispor 34 40
13. Samsunspor 34 39
14. Ankaragücü 33 37
15. Konyaspor 34 36
16. Gaziantep FK 33 34
17. Hatayspor 34 33
18. Karagümrük 33 33
19. Pendikspor 34 30
20. İstanbulspor 34 16
Takımlar O P
1. Eyüpspor 32 72
2. Göztepe 32 66
3. Sakaryaspor 32 57
4. Kocaelispor 32 55
5. Ahlatçı Çorum FK 32 55
6. Bodrumspor 32 53
7. Boluspor 32 50
8. Bandırmaspor 32 47
9. Gençlerbirliği 32 47
10. Erzurumspor 32 44
11. Keçiörengücü 32 39
12. Manisa FK 32 37
13. Ümraniye 32 37
14. Şanlıurfaspor 32 34
15. Tuzlaspor 32 34
16. Adanaspor 32 33
17. Altay 32 15
18. Giresunspor 32 7
Takımlar O P
1. Arsenal 35 80
2. M.City 34 77
3. Liverpool 35 75
4. Aston Villa 35 67
5. Tottenham 33 60
6. M. United 34 54
7. Newcastle 34 53
8. West Ham United 35 49
9. Chelsea 33 48
10. Bournemouth 35 48
11. Wolves 35 46
12. Brighton 34 44
13. Fulham 35 43
14. Crystal Palace 35 40
15. Everton 35 36
16. Brentford 35 35
17. Nottingham Forest 35 27
18. Luton Town 35 25
19. Burnley 35 24
20. Sheffield United 35 16
Takımlar O P
1. Real Madrid 33 84
2. Girona 33 71
3. Barcelona 32 70
4. Atletico Madrid 33 64
5. Athletic Bilbao 33 58
6. Real Sociedad 33 51
7. Real Betis 32 48
8. Valencia 32 47
9. Getafe 33 43
10. Villarreal 32 42
11. Osasuna 33 39
12. Deportivo Alaves 33 38
13. Sevilla 32 37
14. Las Palmas 33 37
15. Rayo Vallecano 32 34
16. Mallorca 33 32
17. Celta Vigo 33 31
18. Cadiz 33 26
19. Granada 33 21
20. Almeria 33 14

Gelişmelerden Haberdar Olun

@