Ajans Bakırçay
2022-09-29 09:16:16

Umut

Aysel Korkut

29 Eylül 2022, 09:16

Aç girmeyeceğim yatağa demek ki bundan sonra diye sevinmişti çocuk.

Adalet yerini bulacak nihayet, diye düşünmüştü gözü bağlı, terazili kadın.

Çetelerden kurtulacağız desene diye sevinmişti namus ehli adam.

Belki o zaman dönerim diye heyecanlanmıştı yurtdışına giden genç.

Çocuğuma süt alamadım diye ağlamam artık demişti anne.

Yüzleşecek, helalleşecek, barışacaklar diye hayallere dalmıştı beyaz güvercin.

Sokaklarda belki o zaman güvenle dolaşabiliriz diye umutlanmıştı genç kız.

Eli silahlı adamlar artık birbirlerini öldürmezler sanmıştı sokak kaldırımı.

Bütün ağaçlar kesilmeden yetişebilmesini dilemişlerdi derede nöbet tutan köylüler, ah!

Doktora görünebileceğini ummuştu, altı aydır hastane randevusu alamayan teyze.

Can güvenliğimiz sağlanır diye sevinmişti doktor.

Oğlumun kemiklerini bulurlar belki diye düşünmüştü Cumartesi Annesi.

İnsan Haklarının okullarda ders olacağı müjdesine az kaldı galiba demişti aktivist.

Derin yoksulluk bitecek ne güzel diye düşünüp duygulanmıştı bir hassas yürek.

Rüşvet ve adam kayırma olmazsa iş bulurum diye canlanmıştı üniversite mezunu.

Bir daha canlı bomba gelemez buralara diye bağırmıştı Ankara Garı.

Kahramanmaraş benzeri bir katliam, bir daha asla yaşanmaz bu ülkede demişti bir baba.

Bu bozuk sistem, kör topal sürüp gitsin isteyen kediler, umudu tırmalamadan önce.

Egolar, insana insanı unutturmadan önce.

Çıkarlar hatırlanıp bencilliğe savrulmadan önce.

Çatıdaki kargalar gözlerimizi oymadan önce.

Evet böyle ama sonuçta “bugün” böyle.

Bugün, yarından bir önce.

Yarın dediğin şey her zaman umuda gebe.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.