Sağ İşte

İneği, koyunu sağ, halkı sağ, vatanı sağ.

Sağılacak bir şey kalmayana kadar sağ.

Toprağı oy, sağ,

İnsanı soy, sağ.

Sağ olanın cebini, ölü çiçeğin rengini sağ.

Irmağın suyunu, türkünün hoş sesini sağ.

Çayın vatanını, buğdayın başağını sağ.

Kasaları sağ sağ boşalt, hazineyi hortumlarla sağ.

İt kuzuyu, oğlağı, bebelerin sütünü, arsız yüzsüz sağ.

Narın tanelerini, incirin çekirdeğini,

Halkların ekmeğini, insanların sevinçlerini sağ.

Sağabildiğin kadar sağ.

Sağken sağ.

Sağ işte, sağ.

Kene gibi yapış halkın üstüne, kanını, iliğini sömüre sömüre sağ.

Doğunun bütün madenlerini, batının -ama unutma- yalnız çöplerini sağ.

İnsanların üstüne kara bela olup yağ, yasak, korku olup yağ.

Akdeniz’in çamını, keçisini, Ege’nin incirini, zeytinini sağ.

Trakya’nın ayçiçeğini, Marmara’nın mavisini, yeşilini sağ.

Karadeniz’in hamsisini, lüferini; Doğu’nun karını, dağını, görkemini sağ.

Ormanın neşeli meşesini, tavşanla oynaşan kuşunu, kelebeğini,

Yetimin, öksüzün elindeki oyuncak bebeği, ağzındaki kuru ekmeği sağ.

Toprağın betini bereketini, insanın böbreğini, ciğerini sağ.

Gençlerin umudunu, işini, çalışanın tüm gücünü, emeklinin aşını, dişini sağ.

Yiğitlik palavrası atan her namert gibi sen de sağ iken var gücünle sağ, gücün var iken sağ.

“Yettin gari!” diyen çıkarsa, daya silahı ensesine, özgürlüğünü sağ.

Biter bir gün sağılacak süt ama üzülme, götür ülkenin onurunu, bir alıcı kuşun ağzına sağ.

Sağ bozuk ahlak, çürük vicdan, barbar harami, sağ.

Yırtık ar damarınla, hasta ruhun, küflü kafanla sağ.

Yiyip içtiklerini altına kaçırana, altındaki gemiyi batırana kadar sağ.

O noktada kalbin dursun inşallah, durana kadar sağ.

Sağken sağ.

Sağ işte,

Sağ.