Ajans Bakırçay
2022-12-17 14:50:54

Öldür Diyemezsiniz

Aysel Korkut

17 Aralık 2022, 14:50

“Düşünüyorum, öyleyse varım” diyen Descartes’ten dört yüz altmış dört yıl sonra bile memleketimiz, “Düşünüyorsa öldür!” diyen adamların elinde çırpınıp duruyor.

Düşünüyorsa öldür!

Neden?

Çünkü sevmeyiz.

Çünkü düşünen kişi vasat düşüncenin ötesine geçecektir. Sonra bu düşünceyi yayacak ve vasat düşünceye mahkûm ettiğimiz yığınları da vasat düşüncenin ötesinde düşünceler aramaya yöneltebilecektir.

Çünkü vasattan fazlasını düşünebilen insanlar, bizim dayattığımız sünepe hayata razı olmazlar. Daha iyi bir yaşam isterler. Daha insanca koşullar isterler. Kısıtlanmak, kalıplara sokulmak, vasatın yasaklarına katlanmak istemezler.

“Ben onları sömüreyim, çok kazanıp çok çok iyi yaşayayım, onlardan bana ne, ne halleri varsa görsünler. Aç yatıp aç kalksınlar. Hem aç kalınca burunları da sürtülür. Sadaka gibi göstere göstere verdiğim üç kuruşa razı olurlar” demezler, diyemezler, dedirtmezler.

Herkesin insanca koşullarda yaşamaya hakkı olduğunu, yöneticilerin de bunu sağlaması gerektiğini, bunu sağlamaya mecbur olduklarını bilirler, bildirirler. Onları, bizzat kendi kendilerini kalkındırmaları için değil, ülkeyi kalkındırmaları ve vatandaşı daha iyi koşullarda yaşatmaları için seçtiklerini unutmazlar, unutturmazlar.

Yöneticilerin, vatandaştan toplanan vergilerle oluşmuş olan hazinenin parasını, vatandaşa, kendi babalarının parasını veriyorlarmış gibi yansıtma çabalarının hiçbirini yutmazlar, yutmadıklarını haykırmaktan geri durmazlar.

Vasat düşüncenin ötesinde düşünebilenler, haklarını bilirler, kendilerine yapılan haksızlıkları görürler, itiraz ederler. Berbat koşulların içinde yaşamaya da ağır koşulların içinde köle gibi ve süresiz çalıştırılmaya da razı olmazlar. İtiraz ederler.

Vasatın ötesinde düşünebilmek eğitimle geliştirilebilen bir şeydir. Ancak, “Sorgulama, kabul et, razı ol ve haline şükret!” mantığına dayalı dini eğitimler, düşünceyi vasatın üstüne taşımazlar. Aksine düşünmemeyi teşvik ederler. Düşünme, sadece inan! Düşüneceksen de sadece öbür dünyayı düşün, cehennemden kork, cennet hayalleri kur. Arada, cehennemden korkmayı unutup rezil rüsva işler yaparsan eğer, bir garibanın karnını doyur, günahtan kurtul. (Bir diğer dinde ise “günah çıkart” kurtul.) (Oh ne âlâ!)

Düşüncen vasatın en dibinde olsun, hayallerin de cennetteki hurilerle dolsun.

Ya da düşüncen yine vasatın en dibinde kalsın, hayallerin de tüm dünyayı Türkleştirme, Almanlaştırma, Araplaştırma üzerine kurulsun.

Ya da düşüncen yine vasatın en dibinde kalsın, hayallerin zengin olma, ünlü olma, şık şıkırdım olma, el üstünde tutulmalardan ibaret olsun.

Ya da güçlü olma, yönetme, hükmetme, herkesi parmağında oynatma, istediğini abat etme, istediğine zulmetme hayalleri kurulsun.

Düşüncesi sadece bu kadar olsun, bunlarla sınırlı kalsın. Başka türlü yaşanabileceğini, daha iyi, çok çok daha iyi yaşanabileceğini, eşit veya en azından adil dağılırsa kaynakların herkese yeteceğini ne düşünebilsin ne hayal edebilsin ne de isteyebilsin.

Düşünürse, hayal ederse, talep ederse, öldür!

Başka dindense öldür!

Başka mezheptense öldür!

Senden farklıysa öldür!

Eee, peki sonra?

Sen vasat, ben vasat, vasat olduğumuzu kimsecikler fark edemeyecek işte. Heh he!

Bu böyle olmaz. Bu böyle gidemez. Bu ülkeye vasatın üstünde düşünen insanlar lazım. En çok harcadıklarımızı, bozuk para niyetine harcadıklarımızı yani, korumamız lazım. Hedef gösterip öldürttüklerimizi çok sıkı korumaya alıp yaşatmamız lazım. Eğer ki vasatsak hiç değilse vasat olduğumuzu anlayıp çekilebilecek kadar farkındalık lazım.

Bu ülkeye vasatın üstünde düşünebilen insanlar lazım.

Bu ülkeye düşünen, yaratan, üreten insanlar lazım.

Bu ülkeye akıl fikir lazım.

Hiç kimseyi, bile isteye vasat bırakılmış ülkenin vasatlığa itilmiş halkı olarak yaşamaya mahkûm edemezsiniz.

Düşünüyor diye hiç kimseyi öldürtemezsiniz.

Bugüne kadar bu ülkeye yapılan en büyük kötülük, çocuklarının dörtte üçünün ruhlarını örselemiş, yaralamış, yaratıcı beyinlerini yurt dışına itmiş, kalanları vasatlığa gömmüş, uçlarda düşünen insanlarını öldürtmüş, toplumun çürüyüp kokuşmasını seyretmiş olmaktır. Bu kötülükte hepimizin az çok payı vardır.

Kötülükte ısrar etmeyelim hanımlar, beyler. Öldürmekte, öldürtmekte, işkence etmekte, fakirleştirmekte, edilgenleştirmekte, köleleştirmekte ısrar etmeyelim. İnsanı, insan onurunu, insanın üreticiliğini, yaratıcılığını, huzurunu, sevincini, neşesini yok ede ede varacağımız yer sadece yok oluştur. Yaşatırsak yaşarız. İyi yaşatırsak daha iyi yaşarız. İnsana layık yaşar ve yaşatırsak da insan oluruz.

Ülkemiz gelişip büyümeyi, insanımız iyi yaşamayı hak ediyor.

Düşünen insanlarımızı öldürmeyin, öldürtmeyin, aksine koruyun. Çünkü sürekli yaptığınız bu şey, sandığınız gibi bu ülkeye iyilik etmek değil, aksine kötülük etmektir.

Düşünüyorsa öldür diyemezsiniz, dememelisiniz. Öyle bir hakkınız yok.

Adınızda adalet var diye adaletli olunmuyor.

Adınızda iyilik var diye iyi olunmuyor.

Adınızda halk var diye halktan yana olunmuyor.

Adınızda selamet var diye selamete çıkılmıyor.

Bunların olmadığını gördük. Başlangıçta öyleyse bile günden güne o sözcüklerden uzaklaşıldığını gördük. Var edilecek olanın öncelikle ve şiddetle yok edildiğini gördük.

Ve bugün ve şimdi, yüzyıl sonra şimdi, ilk kez şimdi, sözde değil özde iyi bir şeyler oluyor. Kendisi için değil, sadece ülke için iyi bir şeyler yapmayı amaç edinmiş birileri çıkıyor. Ama sadece ülke için. Ama sadece ülke için… Ama sadece ülke için… Ülke için iyi şeyler düşünüyor ve iyi şeyler yapmak istiyor. Ülkenin yüzde yetmişinden fazlası bu oluşumu destekliyor, birçok siyasi parti yanında duruyor.

Çekin ellerinizi bu ilk iyi niyetli düşüncenin, iyi niyetli amacın üzerinden.

Ayak oyunlarınızı torbanıza geri sokun. Kötü niyetlerinizi çöpe atın. Köstek değil destek olun. Bu umudu yıkmayın. Daha doğmadan öldürmeyin. Öldür demeyin. Aslolan yaşatmaktır. Yaşatın ve çoğaltın.

Yorumlar (2)

Meral 1 Yıl Önce

Kaleminize, yüreğinize sağlık...

Alev Subaşı 1 Yıl Önce

," Vasat insanların yaratıcı insanlara göre daha kolay örgütlendiklerini ve o şirket/kurum/bölümün yenilik üretme potansiyelini, en vasatın potansiyeline eşitlerler. Vasat insanlar, iş yapmazlar ve iş yaptırmazlar. Bütün enerjilerini iş yapan insanları bloke etmeye harcalar. Bir kurumda/toplulukta bir başarı varsa, vasat insanlara rağmen vardır. Vasat insanların bir özelliği de başarıyı en fazla "sahiplenen" kişiler olmalarıdır. Zaten Alman yazar Gothe ' nin de dediği gibi " Boş insanlar kendilerine çok önem verirler. Kusurlu insanlar küstahtır .İyi insanlar ürkektir." Kaleminize Sağlık

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.