Ajans Bakırçay
2024-03-16 14:38:57

Okuduklarımdan: "Kasiyer"

Hasan Zeki Sungur

16 Mart 2024, 14:38

KASİYER

Sayaka Murata

Karşıyaka Belediyesi Kitap Kulübünde yönlendirici Funda Sakaoğlu Ermek’in seçtiği Mart ayının kitabı Japon edebiyatından yazar Sayaka Murata’nın eseri “Kasiyer”.

Öncelikle şunu belirteyim ki; sadece kitap okumak ile kitap kulübünde kitap okumak ve sonunda bir yönlendirici ile değerlendirmek çok farklı. Katılımcıların değerlendirmeleri ve yönlendiricinin açıklamalarını dinledikçe acaba ben başka bir kitabı mı okudum duygusuna kapılıyorsunuz. Bu her kitap için olmasa da farklı düşünceler ve değerlendirmeler kitap hakkında okuru daha bilinçli kılıyor. İşte bu kitaplardan biri bu Kasiyer. Kitabın ilk üç de birlik bölümüne kadar çok dikkatimi çekmeyen konular Kitap kulübünde konuşulmaya başlayınca acaba dedim hele bir de ‘anne karnı’, çocuk için ‘Araf’ benzetmesi yapılınca ve çocuğun karakteri üzerine psikolojik değerlendirmeler başlayınca, işte dedim ben bunun için kitap kulübündeyim… Kitap sadece edebi açıdan değil konusu, karakterleri ve toplumsal yapı ve yansımaları ile ortaya konulunca toplantı sonunda salondan dolu dolu ayrılıyorsunuz…

Japonya’da genç yazarlara verilen Gunzo Ödülü’nün sahibi olan Yazar Sayaka Murata 1979 doğumlu. Onuncu romanı olan Kasiyer, Japonya’da 600 binin üzerinde satılırken 30 dan fazla dile çevrilmiş…

Kitabın tanıtım bölümünden:

“Lütfen, normal ol artık.”

Otuz altı yaşındaki Keiko Furukura, bir süpermarkette on sekiz yıldır kasiyerlik yapıyor. Kurallar basit: İşe zamanında geliyor, ürünleri raflara yerleştiriyor, müşterilere güler yüz gösteriyor. Müdürler değişiyor, çalışanlar değişiyor ama Keiko kasiyerliğe devam ediyor. Düzgün bir iş bulmasını, evlenmesini öğütleyenlerin sözüne kulak asmıyor. Derken bir gün…

Yazarlığın yanı sıra yarı zamanlı kasiyerlik yapan Sayaka Murata, Kasiyer’de unutulmaz bir karakter yaratıyor. Aile, iş yeri, evlilik gibi kurumları masaya yatıran Murata, yarattığı karakter üzerinden topluma tek bir soru yöneltiyor:

“Başka bir arzunuz?”

Normal ve anormal, özgürlük ve bağımlılık, ben merkezci düşünce ve paylaşım, otorite ve karşı koyuş bu kavramlar kitapta kişiler üzerinde değerlendirilirken sosyal ortamda da yansımaları ortaya konuluyor. Kitabı okurken bu karakterlerden hangisisiniz bunu ortaya koyduğunuz da artık sizde market çalışanlarından birisiniz. Roman sadece market çalışanlarının hikayesi değil onların toplumda ki ilişkileri ve mesleklerine yansımaları ile ele alıyor ve okur bu yansımalardan kendi payına düşeni çıkarmaya sevk ediliyor.

“Ben bir insandan çok bir market çalışanıyım. Sefaletin dibinde de yaşasam, bir sokak başında yığılıp öleceğimi de bilsem, bu gerçekten kaçamam. Hücrelerim yaşamını market için sürdürüyor.” Bu sözleri söyleyen “Furukura Hanım” markette 18 yıldır yarı zamanlı çalışan bir kadın özgürlüğünü markete bağışlamış bu bağış onu hayatta ki sorumluluklarından soyutlamış. Furukura Hanım’ın kardeşinin, ağlayarak; “ne zaman normal olacaksın abla” diye sorusu onu yıldırmıyor…

Derken bir gün;

Markette Şiraha adında oldukça tembel, modern-ilkel hayat karşılaştırması yapan kadınları sadece cinsel obje olarak gören bir erkek eleman çalışmaya başlıyor. İşte bu bu bölümle birlikte kitabın ikinci ve ilginç bölümü başlıyor… “Yaşadığımız dünya ilkel çağlardan hiç farklı değil. Köyün işine yaramayan insanlar silinir gider. Ava çıkmayan erkekler, çocuk doğurmayan kadınlar… Günümüz dünyasına bak. Sürekli bireyselliğe vurgu yapılır ama köye aidiyet göstermek istemeyen insanların yaşantılarına karışılır önce, sonra zorlamalar gelir, en sonundaysa köyden kovulurlar.”

“Normal dünya zorba bir yer, yabancı maddeler derhal sorgusuz yok edilir. Makul olmayan insanların mutlaka icabına bakılır”

“Bir şey tuhafsa, insanlar çamurlu ayaklarıyla girip o tuhaflığın nedenini çözme hakkını kendinde buluyor”

“Ömür boyu hiçbir şey yapmamak niyetindeyim nokta ömür boyu, ölene kadar, kimse bana karışmasın, ben sadece nefes alayım. Tek arzum bu.”

”Makul olmayan insanların mutlaka icabına bakılır …

”Yani, yaşamına karışan insanlardan nefret ediyorsun ve buna rağmen laf etmesinler diye yaşamını onlara göre belirleyeceksin”

”Her şey hıza bağlı olduğundan kafamı pek kullanmıyorum, içime işleyen kurallar vücudumu yönlendiriyor”

Bu kitap sadece market çalışanlarının hikayesi değil ancak tüm market çalışanlarının okuması gereken özellikle Japon disiplini ile bir market yönetimi, müşteri, çalışan ilişkileri konusunda ders alacakları konular olduğunu düşünüyorum.

Kısa zamanda okunabilecek bir kitap ama dikkatle ve düşünerek…

Kasiyer/Sayaka Murata/ Çeviri H. Can Erkin/Turkuaz Yayıncılık/126 sayfa/2019

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.