KULAĞIM KARADENİZ’DE Kuvayı Milliye Donanmasının Romanı
“Milli Mücadele tarihimiz açısından büyük önem taşıyan İnebolu Kurtuluş Savaşı'nın Anadolu'ya açılan kapısı olmuştur. Deniz yoluyla İstanbul’dan kaçırılan ve Sovyetlerden gelen silah, mühimmat ve teçhizat İnebolu üzerinden kocası şehit veya cephede olan kadınlardan oluşan kağnı filosu ile Küre ve Ilgaz dağlarını aşarak Kastamonu karargâhına buradan da Garp cephesine ulaştırmıştır. Atatürk'ün ''Gözüm Sakarya'da, Dumlupınar'da kulağım İnebolu'da ...'' sözü İnebolu'ya verdiği önemi göstermektedir. Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasından sonra İnebolu ''İstiklal Madalyası'' ile onurlandırılmıştır. İstiklal madalyalı tek ilçe İnebolu'dur.”
Kulağım Karadeniz’ de kitabında “Gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da, kulağım İnebolu’da” sözünü söyleyen Mustafa Kemal’e bu sözü söyletenlerin, İnebolu-Kastamonu-Çankırı-Ankara “İstiklal Yolu ”nun hikâyesini anlatan yazar Kemal Anadol 1941’de Karabük Safranbolu'da doğdu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi (1963). 1966-1973 arasında Karadeniz Ereğlisi'nde avukatlık ve gazetecilik yaptı, Ereğli Memleket gazetesini çıkardı. 15 ve 16’ncı dönem Zonguldak (1973, 1977), 18, 22 ve 23ncü Dönem İzmir Milletvekili (1987, 2002-2011) seçildi... Türkiye Barış Derneği'nde genel başkan vekilliği yaptı. 1994'te Yeni Demokrasi Hareketi'nin kurucuları arasında yer aldı. Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) ve Bilim ve Edebiyat Eserleri Sahipleri Meslek Birliği (BESAM) üyesi olan Kemal Anadol, evli ve iki çocuk babasıdır. İzmir'de yaşamaktadır.
Siyasi kariyerinde verdiği demokrasi ve barış mücadelesini, 12 Eylül Günleri, Milattan Sonra, Komadaki Demokrasi, En Uzun Gün, Ege Yazıları, Karşı Yaka Memleket, Kasırga, Son Durak, Büyük Ayrılık, Filmi Geriye Sarınca, Hoşça Kal Midilli eserleriyle yazarlık kariyerinde de devam ettirmiştir. 12 Eylül Askeri Müdahalesi sırasında yaşadıklarını anlattığı Kartal Maltepe'den Sağmalcılara İnsan Manzaraları (1988) adlı eseri Yunancaya çevrildi. 1963 yılında makale dalında Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Armağanı'nı ve 1994 Abdi İpekçi Barış Dostluk Ödülü'nde İletişim Özel Ödülü'nü kazandı.
Kemal Anadol’un Büyük Ayrılık, Son Durak ve En Uzun Gün kitaplarını daha önce okumuştum Foça’da kendisini ziyaret edip kısa söyleşimizin sonunda imzalayarak hediye ettiği "Kulağım Karadeniz’de" eseri 100’den fazla belgenin incelenmesi, bunların tarihi süreç içersin de kurgulanması ile 1919-1923 yılları arasında Karadeniz'de bölge halkının işgale karşı galeyanı, direnişi, yaşanan olayları Kuvayı Milliye donanmasının, Türk denizcilerinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelelerinde ki kahramanlık hikâyeleri ile donanmış belgesel tarihi bir romandır.
Bu öyle bir mücadeledir ki, Yunan General Metaxsas’a bir Bakanın sorduğu savaşa neden karşısınız sorusuna verdiği ; "...Türkler ne istediğimizi biliyorlar. Eğer Türkler ulusal duygudan noksan olsalardı belki siz haklı olabilirdiniz. Ama Türkler, dinsel duygu değil, ama ulusal duygu sahibi olduklarını kanıtladılar. Özgürlükleri ve egemenlikleri için kararlı biçimde savaşıyorlar..." cevabıyla Genelkurmay Başkanlığı teklifini ret etmesine sebep olmuştur...
Romanda yirmi sekiz tekneden oluşan ve sekiz bin ton kapasiteli Kuvay-i Milliye donanmasının savaş boyunca toplam 300 bin ton silah, mühimmat, araç ve teçhizatı İnebolu’ya indirmesi ve oradan Garp Cephesine taşınması yanında cephede gelişen olayları, Osmanlı ve Ankara hükümetlerinin Rusya ile olan ilişkileri, Azerbaycan ile bağlantılar, Doğu Hakları Kurultayı, Büyük Taarruz, Lozan, İtalya, İngiltere ve Fransa’nın bağlantıları ile Millî Mücadeleyi 61 alt başlıkla değerlendiriliyor...
Kitabın tanıtım bölümü Amiral Cem Gürdeniz ’in sözleriyle;
"Çılgın Türk denizcileri sadece Kurtuluş Savaşı malzemesini değil, aynı zamanda bağımsızlık ve özgürlük ateşini taşıdılar. Onlar sayesinde Gazi Mustafa Kemal" Gözüm Sakarya’da, Dumlupınar’da, kulağım İnebolu’daydı diyebildi.
Kemal Anadol, 1919-1923 arasında Karadeniz’de yaşanan olayları akıcı bir roman kurgusuyla okuyucuya aktarıyor. Mustafa Kemal’den Frunzeʼye, Lenin’den Stalin’e, Cebesoy’dan Mustafa Suphi’ye, Enver Paşa’dan Çiçerinʼe sizi aynı toplantı odasında ya da mektuplarla belgelerde buluşturuyor. Bugüne kadar bilinmeyen pek çok tarihsel gerçeği okuyucuya heyecanla aktarıyor. Sayfalar arasında, başarı, zafer ve mutluluk kadar, acı, hüzün ve yokluk duyguları da dolaşıyor.
Kitabı kapatırken Atatürk’ün ünlü sözünü hatırlıyorsunuz: "Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim."
Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini ve Karadeniz'in stratejik önemini anlatan tarihsel roman ve belgesel niteliği taşıyan kitap olayları gelecek nesillere aktarmak adına önemli bir kaynak olarak kabul edilmeli ve mutlaka okunmalıdır...
Son söz Mahatma Gandi’den; "Türk orduları bir devri kapatmıştır. Şimdi mazlum ve tutsak devletler ve uluslar artık vazgeçilmez bir reçeteye sahiptirler. Mustafa Kemal’in utkusu, dünya için özgürlük ve bağımsızlık sancağıdır."
Kulağım Karadeniz'de/Kemal Anadol/ Kırmızı Kedi Yayınları 2018/356 sayfa