Herkes Biliyor da Susuyor mu?

Kimse fark etmiyor mu, Suriye Savaşı’nın başında İŞİD’den kaçıp gelen Suriyeliler’le şimdi gelenlerin geliş sebeplerinin aynı olmadığını?

Kimse görmüyor mu, Suriye’de nasıl toplaştılar ve Suriye’yi nasıl işgal ettilerse şimdi de bizde öyle toplaştıklarını ve şehirleri işgal ettiklerini?

Kimse düşünmüyor mu, kısa adı İŞİD olan Irak ve Şam İslam Devleti’nin, Irak ve Suriye’de yaptıklarının aynısını yarın burada da yapabileceğini?

Neden kimse ciddiye almıyor, yabancı delikanlıların akın akın gelmelerinin sebebinin, kendilerine, “Türkiye’de hilafet kuruluyor. Mücahitleri bekliyorlar.” denmesi olduğu yönündeki paylaşımı?

Neden kimse, mehdinin geleceğine inananları ciddiye almıyor, neden herkes, tehlikeli mehdi planlarını göz ardı ediyor, sinyallere gözlerini kapatıyor?

Neden herkes, soru soranları paranoyak veya komplocu olmakla suçluyor da neden hiç kimse, “Ya gerçekse?” demiyor?

SADAT’ın artık işlevsizleştiğine neden herkes inanıp ferahlıyor da bu tavrın göstermelik olabileceğini kimse düşünmüyor?

Neden kimse, SADAT’ı, ASSAM’ı, TÜGVA’sı, TÜRGEV’i, İŞİD’i, EL NUSRA’sı vesairesiyle hepsinin bir bütünü işaret ediyor olabileceğini söylemiyor?

Neden kimse, atış poligonlarının kapatılması gerektiğini görmüyor, söylemiyor, dayatmıyor?

Kimse sormuyor mu, Hatay’a doldurulanlar, İstanbul’u işgal edenler, hilafet ordusunun elemanları mıdır sorusunu?

Neden kimse, hilafet kurmaya gelmiş olma ihtimalleri çok yüksek kaçakların, seçimden önce mutlaka gönderilmeleri gerektiğini görmüyor, söylemiyor, dayatmıyor?

Neden kimse kayıp silahların peşine düşmüyor, imha edilmelerini ya da TSK’ya verilmesini dayatmıyor?

Gerçi, TSK’ya ne kadar güvenebileceğimizi sahiden kim biliyor?

Neden kimse, SADAT’ın sattığı silahları nereden ve nasıl aldığını, elinde daha ne kadar silah olduğunu merak etmiyor?

Neden herkes, savaştan kaçan sığınmacılara gösterdiğimiz hassasiyeti, hilafetçiler için de göstermemiz gerektiğini düşünüyor?

Neden herkes, şeriat için ülkelerden toplaşanları, gariban göçmenler olarak görmek, göstermek istiyor?

Kimse görmüyor mu onca orman yangınının, sadece otel yapmak için seyredilmiş olamayacağını?

Kimse görmüyor mu, son gaz, bu gaddarların kılıçlarıyla boynumuz vurulmaya koştuğumuzu?

Kimse görmüyor mu bir yandan kesip biçer, yakıp yıkarken bir yandan da evinize barkınıza çökeceklerini, kadınlara tecavüz edeceklerini?

Kimsenin aklına köprüdeki kafa kesmelerin prova olabileceği gelmiyor mu?

Neden herkes saf ve temiz, göçmen kıyımı yaşanacağından korkuyor da hilafetçiler eliyle saf ve temiz bizlerin kıyılabileceğimizden korkmuyor?

Hilafet kaçkını olmadıklarını ispatlayamayacağımız insanları istemeyenler, neden ırkçılıkla suçlanıyor?

Papağan gibi “Şeriat, sosyal demokrat paranoyası, bu ülkeye şeriat falan gelmez.” deyip duranlar, şeriatın geldiğini, ülkede kanunların rafa kalktığını, şeri hükümlerin ucundan kıyısından uygulanmaya başlandığını, geriye sadece ilan edilmesinin kaldığını görmüyorlar mı?

Bütün bunlar kuruntu mu, paranoya mı, komplo mu, tuhaf mı?

Bunca gösterge varken bunlar üzerinde hiç düşünmeden oturmak daha tuhaf değil mi?

Bu tehlike, pahalılıktan da açlıktan da daha büyük bir tehlike değil mi?

Böyle bir tehlike varken ona dikkat çekmek yerine, uzaya gitmekle eğlenerek, müjdelere gülerek, cehaletleriyle alay ederek, zararsız şeyler hakkında konuşup insanları oyalayarak vakit harcamak tuhaf değil mi?