Ajans Bakırçay
2022-03-31 15:21:00

Duygudan Sağlıklı Yaşama Yolculuk...

Hasan Zeki Sungur

31 Mart 2022, 15:21

‘Bağışıklık Sistemi Nedir, Bizi Nasıl Korur’? ‘Çevre Kirliliği: İstenmeyen Sesler Ve Gürültü’ makalelerini ve şiirlerini okuduğum ve bloğumda paylaştığım sevgili dostum yazar Hasan Efe, Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanlığı yanında çok yönlü kişiliği ile de öne çıkan bir yazar.

Eğitimci olması yazılarında öğretici özelliği ile ön plana çıkıyor, karikatürist kimliği ile konuyu sayfa aralarına çizdiği karikatürlerle bir başka boyuta taşıyor ve şairliği ile şiirsel anlatımı yazılarına yansıtıyor…

Yazıları onlarca dergide yayınlanan Hasan Efe, üniversitelerde danışmanlık hizmeti verirken üretmeye de devam ediyor. Edebiyat, Sağlık ve Gelişim Psikolojisi kategorilerinde yazdığı eserlerine (Karikatürü Düşündüren İnsan, Mavi’nin Külleri, Psikohipnoterapi Danışan Öyküleri, Sır Kız, İlk Mektup, Camlı Göl) bir yenisini ekledi. “Duygudan Sağlıklı Yaşama Yolculuk.”

Adından da anlaşılacağı gibi ‘Sağlık’ kategorisinde yayınlanan kitapla yazarın önsöz de belirttiği gibi duygularımızla bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu yolculuğumuzda bize öncelikle bedenimiz, hormonal sistemimiz, düşüncelerimiz eşlik ediyor, çevre ve diğer kişiler de bu yolculukta yerini alıyor örneklerle ve çözümlemelerle “Sağlıklı ve huzurlu bir yaşamı nasıl gerçekleştirebilirim” sorusunun cevabını çocukluktan yaşlılığa giden farkındalık dolu bir süreçte arıyor.

Özellikle ‘Duygularımız ve Haz Ertelemesi’ bölümü dikkatli ve birkaç defa okunmalı ki haz ertelemesi bir eğitim olarak verilebilmelidir.

Sevgili dostum Hasan Efe’nin bu kitabını sindirinceye tekrar, tekrar okuyacağım duygularla süren yolculuğumu sağlıkla sürdürme adına…

Kitabın arka sahife de tanıtım bülteninden.

"Duygularla yaşıyoruz. Üzülüyoruz, seviniyoruz; geriliyoruz, gevşiyoruz; endişeleniyoruz, boş veriyoruz; kaygılanıyoruz, kıvanıyoruz… Duygularımızla yaşıyoruz; olumsuz olanları kalıcılaşabiliyor ve sonunda bunalıyoruz, ruhen çöküyoruz.

Sadece ruhen mi? Kan basıncımız artıyor, görüşümüz bulanıklaşıyor, bedenimizden ter boşalıyor, böbrek üstü bezlerimizdeki salgılar çoğalıyor… Fiziksel olarak da hasar alıyoruz.

Olumlu duygularımız da kalıcılaşabiliyor. Bu noktada hazza yöneliyor, haz almanın bağımlısı oluyoruz.

Eğer haz ertelemesini öğrenmezsek yine bedenen olumsuzluklar yaşıyoruz.

Hasan Efe çıkmaz sokaklara girmeden bu yolaklardan kurtulabileceğimizi gösteriyor:

Huzur yolculuğumuzda yönelişimizin rotasını belirlemeye ihtiyacımız var. Duygu durumlarından yola çıkarak duygularımızla etkileşen davranış ve düşüncelerimizi, duyguların bizdeki etkilerini ele almalı ve öğrenmeliyiz.

Ancak ruhumuz ve bedenimizin beslenmeye de ihtiyacı var. Duygularımız, sindirim sistemimiz ve beynimizin bir bütün olduğunu keşfetmemiz yolculuğumuzun bir diğer aşaması.

Gelişimimizin, özellikle anne ve çocuk arasındaki etkileşimle başlayan gelişim sürecimizin önem ve anlamını kavramalıyız.

Çevre koşullarının örneğin gürültü kirliğinin duygu ve düşüncelerimiz üzerindeki etkilerinin farkına varmalı ve sakınmanın yollarını bulmalıyız.

Duygularımız ile sağlıklı yaşam doğrudan bağlantılı, bu ilişkinin boyutlarını ve niteliğini öğrenmek huzur yolculuğumuzun ta kendisidir.

Yaşam duygulanmaktır."

Duygudan Sağlıklı Yaşama Yolculuk/Hasan Efe/h2o kitap/2022

***

SİCİLYA KONUŞMALARI

Karşıyaka Belediyesi Kitap Kulübünün moderatör Funda Sakaoğlu yönetiminde her ayın ilk Cuma günü saat 11 00 da Çarşı Kültür Merkezinde gerçekleştirdiği edebiyat buluşmalarında 2022 nin üçüncü ayında konuşulacak ve değerlendirmesi yapılacak kitap çevirisini Gönül Çapan’ın yaptığı İtalyan yazar Elio Vittorin’nin “Sicilya Konuşmaları.”

Kitabı satın almak için 11 kitapçı dolaştım yoktu, kargo ile getirtecekleri 102 sayfalık kitabın fiyatının 50 lira olduğunu öğrenince bu para ile kütüphanelere göndereceğim kitaplardan 3 adet satın aldım. Sicilya Konuşmalarını ise internetten pdf olarak indirdim ve okudum. Evet, okudum ve gördüm ki kitabı ele alıp, sayfalarını çevirerek altını, üstünü çizerek kenarına notlar alarak okumanın hazzı ekrandan okumada yok… Böyle zorlu bir okumadan sonra kısa notlar.

İtalya’da anti faşist kimliği ile tanınan yazar, komünist parti üyesi olarak faşist partilere ve bunların yönetimi ile olan mücadelesini yazdığı eserleri ile sürdürmüş. Sicilya Konuşmaları romanı da bu dönemin eseri. Yazar bu romanını yazdıktan sonra 1943 yılında hapse atılmış…

Roman kahramanı Silvestro ailesinden ve doğduğu topraklardan yıllar önce ayrılmıştır. Yok, olup gitmekte olan insanlıkla ilgili öfke nöbetleri içinde umutsuz bir hayat sürmektedir. Ailesi ile olan ilişkisi annesine doğum günlerinde gönderdiği kartpostallardan daha ileri değildir. Babasından aldığı bir mektup da babasının bir başka kadına âşık olup evi terk ettiğini öğrenir, babası annesini Silvestro ’ya emanet etmektedir. Mektup, Silvestro’da şok etkisi yapar ve çocukluğunu hatırlar ve bu hatırlama onu geçmişi ile yüzleşmeye götürür. Çocukluğunu yeniden yaşamak için belirsiz bir özlem kaplar içini.

"…Bir an için kendimi değişik yolların kavşağında buldum. Biri beni gene eve, aklımdan çıkaramadığım öldürülen insan yığınlarına, değişmesi imkânsız umutsuzluğuma; öbürü ise, Sicilya’ya, dağlara, kavalın içimde duyulan ağıtına, belki de daha az karanlık olan bir sessizliğe, daha az sağır olan bir umutsuzluğa çağırıyordu. Hangi yolu seçersem seçeyim, insanlık batmaya yargılıydı, ben de güneye gidecek trenin saat yedide, yani on dakika sonra kalkacağını biliyordum…"

Seçimini yapar üç gün, üç gece sürecek Sicilya günlerinde çeşitli kişilerle geçmiş ve şimdiki zamanın konuşmaları, konuşmalar, konuşmalar… Bazen bir uçurtmanın gökyüzünde süzülüşünde, bazen annesinin anlatımlarında, bazen tren raylarının kıvrımında, bazen hayalinde bir mezarlıkta geçmiş ve şimdiki zamanda anılar ve düşler, içsel hesaplaşmalar. 48 bölümün bir kısmı bağlantılı, bir kısmı kendine özgü…

Kitabın tanıtım bülteninden;

“Atlar trene Silvestro, ver elini Sicilya: Annesine atacağı kartpostalı kendisi götürmeye karar verir. Çocukluğu da trenlerde geçmiştir, o pek yoksul Güney’de. Bir sürü insanla karşılaşır trende, konuşurlar. Sonra iner, Signora Concezione’nin, annesinin evine varır; annesi aşıcı olmuştur. Ev ev gezer, yine konuşurlar. Hep konuşurlar: Dünyadan, güzelliğinden, umutlardan, çocukluktan, yoksulluktan, böbürlenmelerden, insandan. Dullarla, kocakarılarla, bileyicilerle…

"Her türlü şüphe ve yanlış anlaşılmayı önlemek için, Sicilya Konuşmalarının baş kişisinin kendi hayatımdan alınmadığını, onu çevreleyen ve ona eşlik eden Sicilya’nın da bir rastlantı sonucu Sicilya olduğunu söyleyerek okuru uyarırım; ancak, Sicilya adı kulağıma İran ya da Venezüella’dan daha hoş geliyor. Hem, bütün müsveddeler bir şişe içinde bulunmuş da olabilir" diyor Vittorini, kitabının sonuna koyduğu notta. "Hem haklı hem haksız bence. Bir kere çalışıp da ücretleri karşılığında portakal alan, portakallarını satmaya çalışıp beceremeyen, bu yüzden o kasabadan bu kasabaya trenle gezen, hele de karısı kendisine sunulan portakalı beğenmeyip reddedince öfkeden kızaran, ama susup oturan işçi, sanmam ki başka bir memlekette olsun."

Kitabı okuduktan sonra düşündüm böyle bir yolculuğa çıkmak geçmiş ve bugünle hesaplaşmak neden olmasındı? Neden olmasındı İzmir Basmaneden Alaşehir’e giden otorayla yolculuk, O çocukluğum geçtiği sokaklarda içsel bir hesaplaşma. Annemin, babamın hayaliyle belki kardeşlerimde eşlik eder bana. Ama önce bu kitabı okumaları gerekir…

Bu arada ben de çözmeye çalışacağım ve yönetmenimiz Funda hanıma soracağım kitapta anti faşist uygulamalar ve yazarın karşı çıktığı bölümler nereleri?

Ve de "Yerine getirmek zorunda olduğumuz ödevlerimizin eskimiş şeyler. Artık bu ödevlerimizin köhne, ölü şeyler olduklarını, onları yerine getirmenin insana bir şey kazandırmadığını söylemez miydi?". "Başka ödevlerimizin olması gerektiğini söylemez miydi? Yepyeni ödevleri, eskilerini bırakmamızı? Bunları söylemez miydi hep!" Bu gün eskimiş ödevlerimiz neler, yeni ödevlerimiz neler? Ne düşünüyor diğer okurlar.

Sicilya Konuşmaları/ Elio Vittorin/ Türkçesi Gönül Çapan/ Helikopter yayınları.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.