Şair Nazım Hikmetin ‘Kerem Gibi’ şiirinden yukarıda ki dizeler aklıma geliyor son bir haftada yaşadıklarımızdan ders çıkarmak adına.
Yangın, yakmak ve bağlantılı cümleleri duymamak için ‘Y’ harfinin alfabeden kaldırılmasını düşünüyorum. Son 10 günde 626 orman yangını çıktığını açıklıyor yetkililer devam edenler ve kontrol altına alınanların yanına yenilerini ekleyerek. Binlerce hektar orman alanı, milyonlarca canlı kül olurken, yerleşim bölgeleri boşaltılıyor yüzlerce ev yok oluyor. Ders alıyor muyuz dünden bugüne olanlardan? Hayır. Örnek mi? İzmir Valisi Süleyman Elban, “çevredeki yangınların elektrik iletim hatlarından kaynaklanmış olduğunu” açıklarken, söndürmede ki gecikmeler yeterli yangın söndürme uçağımızın olmadığı gerçeğini tekrar yüzümüze vuruyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bu gerçeği görmek ve Türk Hava Kurumunun uçaklarının neden hangarlarda çürütüldüğün hesabını vermek yerine Sakarya’da küle dönen ormana gidip “Yağmur yağdı. Rabbimin lütfu işimizi büyük ölçüde kolaylaştırdı” diyor! Yalnız o mu çözümü Rabbimde arayan Diyanet İşleri Başkanı camilerde ‘Yangın Duası’ fetvası veriyor. Vatandaşta çözüm üretiyor kendince sunucu, şarkıcı Ömür Gedik ‘80 milyonuz diyor her kes 200 lira atsa kaç yangın uçağı alınır. Yapalım abi, biz yapalım’ derken İzmir BB Belediye Başkanı, ‘yangın söndürme uçağı alabilmek için izin istediklerini, bakanlıktan gerekli onayın çıkmadığını’ söylüyor. Hava savunma sistemimizi yerli ve milli olarak ilan edenler, dış satımda dünya lideri olduğumuzu açıklayanlar neden yangın söndürme uçağında bu başarıyı gösteremiyorlar? Sakın kiralama yöntemi ile aracıların ballı börek ikramları etken olmasın? Ve en acısı yüreğimizi yakan 2 itfaiye personelinin şehit olduğu haberi geliyor. Bu yangınlarla mücadele ederken bir başka acı haberle sarsılıyoruz.
Milli Savunma Bakanlığı, Kuzey Irak’ta Pençe Kilit Harekat Bölgesinde 2022’de şehit olan üsteğmenin cenazesini arama çalışmaları esnasında, teröristlerden temizlenmiş bir mağarada arama gerçekleştirildiği esnada mağarada görev yapan 19 personelin metan gazına maruz kaldığını ve 12 askerimizin şehit olduğunu açıklıyor. Onlar şairin dizelerinde ki gibi memleketi karanlıktan aydınlığa çıkarmak için şehit oluyorlar kimi ormanda, kimi mağarada... Ve aklıma takılıyor daha öncede pek çok mağara araması yapılmış böyle bir olayla karşılaşılmamıştı acaba diyorum silah bırakma aşamasında DEM Partinin terörist başı ile İmralı’da ve sonrasında mesajını aktaracağı Beştepe görüşmesinden önce PKK Kandilden kimyasal silah mesajımı gönderiyor. Bunlar olurken devlet büyükleri ise TOGG otomobilinin yeni modelinin tanıtımını yapıyorlar!
Ve de karanlığa gömmek isteyenler Türkiye’yi bir kaos ortamında cadı kazanında kaynatmaya devam ediyorlar.
19 Mart sabahında İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik başlatılan operasyonla CHP’li birçok belediye başkanı ile yöneticilerin hapse atılması ve CHP kurultayının iptali ile başlayan süreç te gelinen son noktada kurultay mahkemesinin 8 Eylül’e ertelenmesi ile beklenen yeni koz gecikmedi. İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında haklarında gözaltı kararı verilen 157 kişiden eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da bulunduğu 60 kişi tutuklandı. Ne oluyor demeye kalmadan gelen bir dalga ise iktidarın kollarının ahtapottan daha uzun ve güçlü olduğunu gösteriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde "Aziz İhsan Aktaş suç örgütü “ne yönelik yürütülen rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamında aralarında CHP li Adana, Adıyaman, Büyükşehir Belediye Başkanları ve İstanbul Büyükçekmece Belediye Başkanvekili bulunduğu onlarca isim gözaltına alınırken soruşturmaya konu edilen Aziz İhsan Aktaş’ın, daha önce rüşvet davasında tutuklanmış, ardından etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak tahliye edildiğini öğreniyoruz medyadan... Güler misin, ağlar mısın diye düşünürken bir başka operasyon açıklanıyordu Manavgat’ta. 110 bin avroluk rüşvet görüntüleri ortaya çıkmış, Manavgat Belediye Başkanı ve aralarında yardımcılarının da bulunduğu 34 kişi hakkında rüşvet suçundan verilen gözaltı kararının ardından bu kez soruşturma Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne sıçrıyor Büyükşehir Belediye Başkanı tutuklanıyordu...
Sular durulur mu derken bir başka haber düştü ekranlara... Sıra CHP Genel Başkanına gelmiş olmalıydı ki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında basın toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ilişkin sözleri nedeniyle "cumhurbaşkanına hakaret, suç işlemeye alenen tahrik, kamu görevlilerine görevleri nedeniyle hakaret ve tehdit" suçları gerekçe gösterilerek re'sen soruşturma başlatıldı. Sonuçta dokunulmazlığı kaldırılır ve ona da Silivri yolu görünür mü bilinmez ama Özel gönüllü görünüyor bu konuda şu sözleriyle hodri meydan diyerek “Senin icazetinle devam edeceğime namusumla Ekrem Başkan’ın yanında, Silivri’de yatarım seçime kadar.”
Yangın yerine dönen ülkemde bir kıvılcımda ceplerimize, cüzdanımıza, maaşımıza, aşımıza düşüyordu düşürende devletin anlı şanlı kurumu TÜİK (Tüketici İnfaz Kurumu) di. TÜİK, açıkladığı haziran ayı enflasyon verisini 1,37 olarak duyururken, SSK ve Bağ-Kur emeklisine verilecek 6 aylık enflasyon farkı da 16,67 memur ve memur emeklisinin zam oranı yüzde 15,57 oldu. Bu değerlerle iktidar açlık sınırının 26 bin 115 tl, yoksulluk sınırının 85 bin 66 lira en düşük emekli maaşının 16 bin 881 TL, en düşük memur maaşının 46 bin 990 tl olduğunu duyurdu. Benim memurum, benim işçim, benim emeklim diye güzelleme yapan bakan maaşı 235 bin 527 TL olurken, milletvekili maaşları ise 229 bin 676 TL'ye çıktı. Emekli milletvekillerine verilen aylıklar ise 149 bin oldu. Halihazırda milletvekili olan ve emekli vekil aylığına hak kazanan kişiler ise toplamda 379 bin TL maaş almış olacak. Yapılan zamla birlikte Cumhurbaşkanı maaşı 33 bin 981 TL zamlanarak 252 bin 227 liraya yükselirken emekli maaşıyla birlikte aylık toplam kazancı 411 bin 800 liraya ulaştı. Maaşa zam olurda akaryakıta olmaz mı ÖTV artışına göre benzinin litre fiyatı 2,26 TL, motorine 2,12 TL ve LPG’ye ise 97 kuruş zam uygulandı. Benzin litre fiyatı ise 51-52 TL bandına çıkarken motorin 53 TL seviyesine ulaştı. LPG fiyatları ise 28-29 aralığında geziniyor.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir karikatür gündemi değiştiriverdi ama sonuçta varılan yöntem yine yakmaktı, yok etmekti hem de Madımak Katliamının 32nci yılında Leman dergisi protesto ediliyordu şeriat yanlılarınca. Dergide yer alan karikatürde, çatışma ve yıkım ortamında resmedilen sahnede Hz. Muhammed, “Selamün aleyküm, ben Muhammed” ifadeleriyle çizilmiş, buna karşılık Hz. Musa “Aleyhem şalom, ben de Musa” yanıtını vermiş şekilde çiziliydi. Karikatür iktidar sözcüleri, sosyal medya ve kamuoyunda birçok kesim tarafından “dini değerlere hakaret” ve “peygamberleri hedef alan saygısızlık” olarak yorumlandı. Bina önünde toplanan grup “Kahrolsun laiklik, Kemalist köpekler hesap verecek”, “Yaşasın Şeriat” diye slogan atıp tekbir getirdi. Grup yatsı namazını da İstiklal Caddesi’nde kıldı. Bu kitleye polis müdahale etmezken, sosyal medyada tepki gösterenlerin bazıları Madımak katliamının fotoğraflarını paylaşıp derginin ofisinin yakılması çağrısında bulunanlara ise herhangi bir işlem yapıldığını duymadık. Ama adalet, hak, hukuk uygulayıcıları ise en kolayı ile gereğini yapmakta gecikmediler derginin ilgileri tutuklandı. Ve son noktayı Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), cuma namazı saatinde çalışanların izinli sayılmasını öngören kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu...
Sonuç; Türkiye anayasada başlangıç maddesi ve diğer maddelerde açıklanan hür ve demokratik, laik bir ülke olmaktan hızla uzaklaştırılıyor, basın ve düşünce özgürlüğü yok ediliyor, mahkemeler bağımsızlığını yitirmiş durumda ve bu durum maalesef sıradanlaştırılmış ve rutin bir olay haline getirilmiş durumda... Çözüm mü vakit geçirmeden ülkenin aydınlık geleceği için çağdaş ve laik bir ülke için anayasada yazılı hak ve hukukumuzu korumak ve uygulamak için güçlerimizi birleştirmeliyiz, ara/erken seçim gündeme getirecek yöntemler belirlenmeli ve iktidar buna zorlanmalıdır...
“Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa”