Ajans Bakırçay
2024-04-08 12:51:07

Yolun sonu görünüyor!..

Hüseyin Öge

08 Nisan 2024, 12:51

‘Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır.’

***

31 Mart Yerel Seçimleri gösterdi ki, yolun sonu görünüyor.

İşçiler, Emekçiler, Emekliler, Kadınlar, Gençler, Kürt Halkı ‘Van Minute’ dedi.

Tarihsel ve sosyal bir gerçektir. Her çıkışın bir inişi, her inişin bir çıkışı vardır.

‘Açız, geçinemiyoruz’ feryatlarına kulaklarını tıkayanlar, ‘adaleti’ siyasallaştırarak ayaklar altına alanlar, Anayasa Mahkemesi, AİHM kararlarını ‘yok hükmünde’ sayanlar, işçi ve kadın cinayetlerine ‘fıtrat, kader planı, alın yazısı’ yaftasını yapıştıranlar, okulları cemaatlere teslim ederek laikliğin son kırıntılarını da ortadan kaldıranlar, ‘ekonomi uçuyor, uzaya astranot gönderdik yakında aya sert iniş yapacağız’ diyerek halkı yanıltarak kibir abidelerine dönüşenler ağır bir yenilgi aldı. AKP’nin kalesi diye bilenen illerin çoğu muhalefet partisi CHP ile halkın iradesi yok sayılarak kayyum atanan Kürt illerinde DEM Partisi’nin eline geçti. Görünen köye kılavuz istenmediği gibi, sermaye sever ’Tek Adam İktidarının’ sonu da görünmeye başlandı. Patronlar istediği zaman her türlü teşviği veren, vergi borçlarını silen, faiz baronlarına milyarları akıtan, ‘itibardan tasarruf olmaz’ diterek sarayın günlük milyonları bulan harcamalarını kesmeyen ‘Saray Rejimi’, işçi, emekçi, emeklililer söz konusu olunca ‘kaynak yok’, ‘sabredin’ demesini biliyor.

“Saray Rejimi’nin sonunu görmek için kahin olmaya gerek yok. Çoğu zaman sendikal haklardan yoksun, günde 10-12 saat çalıştırılan, açlık sınırında asgari ücretle yaşamaya mahkum bırakılan işçi kentlerine, 10 bin Lira ile geçinmek zorunda bırakılan 15 milyona yakın emeklinin içler acınası durumuna, aylarca işsiz kalan, sayıları (geniş tanımlı) 10 milyonu aşan işsizin haline, patronların aşırı kâr hırsı sonucu ölen (siz öldürülen anlayın) işçilerin ve erkek egemen toplum anlayışı sonucu öldürülen sayıları on binleri aşan kadınların ailelerine, Hemen hemen her gün mazota, gübreye, tarımsal ilaçlara gelen zamlarla topraklarını terk etmek ya da satmak zorunda bırakılan üretici köylülere, siftah yapamayarak kepenk indirmek zorunda kalan esnaflara, Kürt illerinde halkın iradesi yok sayılarak atanan kayyumların pervasızlığına, Kürt halkının başta ana dili olmak üzere eşit vatandaş sayılma hakkına yönelik saldırılarına bakmak gerekiyor.

14-28 Mayıs seçimleri sonucu kendine aşırı güvenen AKP-MHP-Hüda-Par destekli Tek Adam İktidarı, aşırı milliyetçilik söylemlerle, dümenini faşizmin inşasına doğru kırmaya başladı. Halk ekonomik kriz altında her gün gelen zamlarla, vergilerle inim-inim inlerken, İçerde ve dışarda savaşçı politikalar yürütmeye başladı. Halkın yaşadığı zorluklara kulak tıkadığından dolayı ağır bir yenilgi aldı. 31 Mart gecesinden başlayarak halk sokaklara dökülmeye başladı, halkın yüzü bir nebze olsun gülmeye başladı.

İşçi, emekçi ve emekli kentleri diye bilinen; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Balıkesir, Manisa, Denizli, Eskişehir, Patronların aşırı kâr hırsları yüzünden gerekli önlemleri almadıkları, maden facialarının yaşandığı, yüzlerce işçinin can verdiği Zonguldak, Bartın, Soma, Ermenek başta olmak üzere bir çok il ve ilçede CHP’nin yerel seçimleri blok olarak kazanması, Türkiye çapında 1. Parti olması, halkın onlara bir şans vermesi, bir kredi açması olarak algılandı.

Eğer CHP, Tek Adam İktidarı gibi neo liberal politikalar uygularsa, sermayeden yana tavır alıp işçi, emekçi, emekli, üretici köylü, esnafı düşünmezse, ranta ve sömürüye dayalı bir ekonomik politika izlerse, Kürt sorununu demokratik ve halkçı bir yolla çözmede adımlar atmazsa aynı sonucu onun da yaşaması kaçınılmaz olacaktır.

Sosyalist, sol, demokratik güçlerse birleşememenin dayanılmaz hafifliğini yaşadılar. Seçimler için kurulmadığı söylenen, daha da büyütülmesi gerektiği ifade edilen ‘Emek ve Özgürlük İttifakı’ işlevsiz kaldı. Bazı il ve ilçelerde kurulan birliktelikler ülke sathına yayılamadı. Sosyalist, sol, devrimci ve demokrat güçler bu nedenle çok ufak kazanımlarla yetinmek zorunda kaldılar.

Van’da halkın iradesi bir kumpasla ortadan kaldırılmak istendi. Seçimleri çok açık farkla kazanan DEM Parti adayının mazbatası elinden alınıp, AKP adayına verilmek istendi. Başta Van halkı olmak üzere, DEM; CHP, EMEP, TİP, SOL PARTİ ve diğer partiler, barolar, meslek odaları, emek ve demokrasi platformları VAN halkının ve DEM Partisinin yanında tavır aldılar. ‘Van minute’ dediler, direndiler, çalınmak istenen Belediye Başkanlığını tekrar geri aldılar.

İşçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 MAYIS yaklaşıyor. Bu birliktelik daha da büyütmeli, 1 MAYIS’ta alanlara çıkılmalıdır. Muktedirlerin en korktukları şey, halkın birleşmesidir. Onların en korktukları şey yapılmalı. BİRLEŞİLMELİDİR. 1 MAYIS’ta Dikili’de rengarenk giysilerle, şarkılarla, türkülerle, sloganlarla alanlar doldurulmalıdır. Haramilere, muktedirlere, sermayenin can dostları olan kibir abidelerine bir kez daha yenilgiyi tattırılmalıdır.

HAYDİ, 1 MAYIS’a, HAYDİ ALANLARA!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.