‘Cehalet ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır.’
*** ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Amerika ziyareti öncesi New York’da katıldığı bir etkinlikte ‘’Başkanımız ‘bundan bıktım, ilişkiler düzeyinde cüretkar bir adım atalım ve ihtiyacı olanı verelim’ dedi. Tamam sayın başkan neye ihtiyacı var? diye sorduğumda ‘meşruiyet’ dedi. Çok akıllı biri. Mesele sınırlar, S-400 ya da F-16’lar değil. Mesele meşruiyet.’’ Tom Barrack hemen arkasından’’ (Erdoğan) 71 yaşına geldi. (Türkiye) demokrasi ama otoriter gibi. Başkan Trump dahice bir şekilde ‘Çözüm olarak ona meşruiyet vermeliyim’ dedi. Şu an bu oluyor,’’ demişti. Meşruiyeti Trump’tan alanlar ülkede hak, hukuk, adalet bırakmadıkları gibi zenginleri daha zengin yoksulları da daha yoksul bırakacak adımları atmaktan çekinmediler.
Tek Adam İktidarı tekellere ve tefecilere çalışmaya devam etti. Faiz yükü 2023 yılında 674 milyar lira iken 2025’te 2 trilyon liraya yükseldi. Üç yıllık faiz ödemesi 4 trilyon liraya ulaştı. Yüksek faiz uygulaması dış sermayeyi ülkeye çekerken bunun faturasını işçiler, emekçiler, kamuda çalışanlar, emekliler, üretici köylüler, esnaflar ödedi. Kiralar üç yılda % 618 arttı. Ekmek fiyatları %165 yükseldi. Asgari ücret resmi enflasyon karşısında eridi. İşçinin, emekçinin, emeklinin cebinden 2025 yılı başından bu güne 3-4 bin lira çalındı. Emeklilerin milli gelirden aldıkları pay %7’den 6.1’e düştü. Servet uçurumu derinleşti. 2025 yılı içinde yoksulluk sınırının altında yaşayan 65 yaş üstü kişi sayısı 1 milyon arttı. Ülkede yaşayanların %80’ine yakını açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşar hale getirildi.
Geniş tanımlı işsiz sayısı 8.1 milyondan 12 milyona çıktı. TÜİK verilerine göre sadece Ağustos ayı içinde 3.2 milyon kişi işsiz kaldı. Kadın işsiz sayısı ise 6 milyonu aştı. 2025 yılında geniş tanımlı kadın işsiz oranı %39.2 olarak ölçüldü. Erkeklerde ise bu oran %23.8 kaldı.
Meşruiyeti Trump’tan alanlar dolaylı ve dolaysız vergi gelirlerini halkın sırına yıkmaya devam ettiler. 2023 yılında hedeflenen vergi geliri 3 trilyon 244 milyar TL iken gerçekleşen vergi miktarı 4 trilyon 500 milyar oldu. 2025 yılında hedeflenen vergi geliri 4 trilyon 780 milyar TL iken bu rakamın 11 trilyon 138 milyar TL olacağı öngörülüyor. Halkın kamburu üstüne yeni kamburların ekleneceği apaçık görülüyor. 2024 yılı verilerine göre bireylerin ve hane halkının ödediği vergi boyutu %117 arttı. Siyasi iktidar zenginlerin vergilerini silerken ya da onlara teşvik üzerine teşvikler verirken, yoksulların tepene biniyor, canlarını okuyor. Dönem; vur abalıya, vur yoksullara, altta kalanın canı çıksın dönemi. Yoksulluk sınırı Türk-İş’in verilerine göre asgari ücreti 4’e katladı. Açlık sınırını 5007 TL geçti. Yoksulluk sınırı (4 kişilik aile) 88 bin 310 TL, açlık sınırı ise 27. 111 TL oldu.
Şirketlerin ve bankaların kârları ise gün be gün artmaya devam etti. BDDK 2025 verilerine göre bankaların net kârı 479 milyar 205 milyon TL oldu. Şirketler 2025 yılı 2. Çeyrek döneminde oldukça yüksek 5.98 milyar TL kâr açıkladı. Net kâr oranları yıllık bazda %362, bir önceki çeyreğe göre ise %74 artış gösterdi. Bir önceki seneye göre de 4 kat artarak 8.1 milyar TL oldu.
Sermaye sever iktidarın izlediği ekonomik politikalar sonucu devletin harcamaları arttı, bütçe açığa büyüdü. Türkiye’nin net dış borcu 295 milyar dolara ulaştı. Hazine garantili dış borç stoku 15.2 milyar dolar olarak hesaplandı. AB tanımlı genel yönetim borç stokunun 12 trilyon 647 milyar lira olduğu ve bunun milli gelire oranın %24.1 olacağı hesaplandı.
Bu dertten kurtulmanın bir tek yolu var. Bunun yolu, birleşmekten, örgütlenmekten ve mücadele etmekten geçiyor. Ancak bu yol denenirse ezilenlerin, sömürülenlerin söz ve karar sahibi olacağı emeğin iktidarı kurulabilir.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz.
---------
Not; son söz Filistin halkı için. ‘Deniz’lere sözümüz var. Nehirlerden denize ÖZGÜR FİLİSTİN!’ İsrail Siyonizm’i ve onun en büyük destekçisi ABD emperyalizmi yenilecek, Filistin ve Orta Doğu halkları kazanacak.