Avram Ventura
İzmir’in değerli yazarlarından Avram Ventura’nın deneme türünde ki kitabı okuruna yazdığı sıcacık, samimi satırları içeren mektubu ile başlıyor. Mektubunda okuru ile söyleşirken yazar ve okur ilişkisiyle arasında ki bağı sorguluyor. Ve devam ediyor “…Ben de bilgisayarımın başına oturduğumda, seni ve senin gibileri az da olsa olumlu yolda etkileyebileceğimi, yaşamına dokunabileceğimi umut ederek yazmaya çalışıyorum. Becerebiliyor muyum, elbette ki bilmiyorum. Beni okumaya devam ediyorsan, bu umudum sürüyor demektir…”
Teşekkür ederim mektubunuz için Avram Ventura sizi okumaya devam ediyorum ve de edeceğim. Pek çok kitap okuyorum, üç kitap kulübünde üyeyim. Her okuduğum kitaptan roman, araştırma, öykü, anı kendime pay çıkarıyor, sorguluyor, değerlendiriyor ve paylaşıyorum. Hepsinden aynı hazzı alıyor muyum? Hayır.
Ama Avram Ventura’nın ‘Denemeleri’ öyle okunup da bir köşeye bırakılacak kitaplar değil ayrı bir yeri var okuma belleğimde. Benim için bir terapi vasıtası o satırlar, özellikle ne olacak bu memleketin halini sorguladığım kitaplardan ve yazdığım yazılardan sonra bir sığınak benim için, dinlendiren, bir başka dünyaya götüren satırlarda ki kitaplar “İçimde Bir Başka Ben, Ben Düşündükçe ve de Sen Ben Misin” baş ucu kitaplarım tabii ki haftalık yazılarını yazdığı Şalom gazetesinde ki köşesi.
Yazma eyleminin kendisini bir anlatma aracı olduğunu söyleyen Avram Ventura yazma ile ilgili düşüncelerini şu cümlelerle aktarıyor; ‘’Okuduklarımı, düşündüklerimi, duyumsadıklarımı yazarak paylaşıyorum, her deneme yazısı benim için farklı bir arayış, bir serüvendir. Kimi zaman bir sözcüğün, bir düşüncenin, bir duygunun peşinden gider, çağrıştırdıklarını paylaşmaya çalışırım’’.
Kitabın tanıtım bölümünden;
“Her birimizin yürüdüğü yol, varmak istediği hedef mutlaka farklıdır. Geçmişe baktığımda, ileri bir yaşa kadar olan kendimi sorgulama süreci boyunca, “ben” kavramı her zaman konunun odak noktasında olmuştur. Söylediklerim ve yaptıklarımla birlikte, düşünce ve duygularımla biricik olan ben! Oysa yıllar geçtikçe, okuma alanlarım ve deneyimlerim çoğaldıkça, yeryüzünde yalnız olmadığımı, başkalarının da bu süreçte bana önemli katkılar sağladıklarını görüyorum. Yaşantımı paylaşan, yoluma ışık tutan bu insanlar kadar, okuduğum kitaplar olmasaydı, ben bir başıma kim oluyordum ki?..
Beni bu dünyaya getiren ailemden başlayarak, bugüne gelmemi sağlayan, hayatıma dokunmuş olan herkesin, önemli ya da önemsiz bir etkisi mutlaka olmuştur. Bu etki, farkına varamasam da duygu, düşünce ve davranışlarıma yön vermiş, bugünkü “ben”i oluşturmuştur. Birçok sanatçının katkısıyla yontulmuş bir heykel gibi… Bu sanatçıların ustalık düzeyine göre, yaratılan her eser ayrı bir değer taşıyabiliyor. Bunu göz önüne aldığımda, benim içimde biraz senin, biraz onun, biraz da başkalarının olduğunu düşünüyorum. Mevlânâ’nın bir dizesini anımsatarak:
“Sen ben misin, bilmiyorum, ben mi senim?”
Yazar, Mevlana'nın sözünden yola çıkarak adını verdiği kitabında ‘Benlik” kavramını yaşantısında ki gözlemleri ve düşünceleri ışığında sorgular, dertleşir ve okuru ile paylaşırken felsefe, müzik, şiir, sanat, öykü, mitoloji gibi birçok alandan alıntılarla bu paylaşımı zenginleştiriyor. Öyle ki Bilge Karasu, Artur Rmbaud, Geothe, Abraham Lincoln, Ekrem Talu, Hermann Hesse, Einstein, Epiktetos, Stefan Zweig, Montaige Bacon, Özdemir Asaf, Mevlana, Ömer Hayyam… ve hiç birini bir arada okuyamayacağımız daha onlarcası yazar, düşünür, şair, din adamı, sanatçının eserlerinden alıntılar bu paylaşımlar Yunan, Türk, İran, Maya kültüründen örneklerle “Bir Arayış Yolculuğuna” çıkarıyor bizi.
Ve de düşünmeden edemiyorsunuz bu kadar bilgi ve belge nerede nasıl saklanır, nasıl hatırlanır, nasıl bir hafızadır bu, nasıl bir bellek ve bunlar nasıl birleştirilir de bu ‘denemeler’ yazılır?
35 ayrı başlık ama hepsinden kendimizden birer parça bulacağımız 160 sahife olan bu kitabı okurken elinizde kalem veya yapışkanlı bant olsun ki size yol gösterecek satırları işaretleyin ve göreceksiniz ki çok renkli bir kitabınız olacak. Bu arada yerel seçim arifesinde olduğumuz bu günlerde siyasetçilerin bu kitabı okumaları onlara çok şey kazandıracaktır söz, eylem, gerçekçilik ve saygı adına…
Ve de benim renklendirdiklerimden bir kaçı,
“Kim Olduğumu Sorgulamak” Sartre ’den; “Kimileri için bir hiçken başkası için her şeysin… Her şey olmayı umarken… Bir bakıyorsun ki hiçsin…”
“Düşünce Oluşturur Hayatı” Shakespeare’den; “Düşüncelerin neyse hayatında odur. Hayatını değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir.”
“Bilmediğini Bilenler” Baltasar Gracian’dan; “Bilgeler toplum içinde azınlıktadır. Oysaki aynı toplumda cahiller çok, aptallarsa sonuz sayıdadır. Bunları yanına alan kişi tüm dünyayı yönetir.”
“O İlk Adım” Habib Gezer’den; “Her şey atılan ilk adımla başlar, son basamağa ilk basamaktan varılır.”
“Asıl İş Anlamakta” Attila İlhan’dan; “Bilmek önemli gerçi asıl iş anlamaktan geçiyor.” Anlamanın ilk koşulu da sorgulamaktan geçiyor.”
“Siyah Noktalar” “Mutlu olmak, hayatımıza bir anlam katmak istiyorsak, büyük resmi görmeye çalışalım diyorum, içinde ki siyah noktaları değil.”
“Mutluluk Kuşu” “Huzur hiçbir gürültünün, zorluğun ya da sıkıntının olmadığı yer demek değildir. Huzur bunların içinde bile tasasız, gönül rahatlığı içinde yaşamaktır.”
“Ben, Sen Ve Biz” Özdemir Asaf’dan; “Keşke sen ben olsan; Seni sevmenin ne kadar zor olduğunu anlasan, Keşke ben sen olsam; Bu kadar sevilmenin tadını çıkarsam.”
Teşekkürler, Avram Ventura yazıyorsun ve yazdıklarınla hayatımıza dokunuyorsun, iyi ki varsın…
Sen Ben Misin?/ Avram Ventura/ Favori Yayınları/2023/160 sayfa