Ajans Bakırçay
2022-11-25 14:00:39

Halk için bütçe, insanca yaşanacak asgari ücret!

Hüseyin Öge

25 Kasım 2022, 14:00

Türkiye nüfusunun nerede ise üçte ikisi açlık ve yoksulluk sınırının altında (Kasım ayı açlık sınırı 4 kişilik bir aile için 8 bin 500, yoksulluk sınırı 25 bin 500 TL olarak açıklandı) yaşıyor. Ağır ekonomik krizin bedelleri zamlarla, vergilerle, harçlarla, işten çıkarmalarla işçilere, emekçilere, emeklilere, üretici köylülere, esnaflara ödetilmek isteniyor.

Ülke tarihi boyunca hiçbir siyasal iktidar Tek Adam İktidarı dönemindeki kadar ağır borç ve faiz yükü altına girmemişti. CHP TBMM grubunun raporuna göre borç stoku geçen yıl %49.4 oranında büyümüş. Borcun üçte ikisi döviz cinsindenmiş. Hazinenin borcunun 2 trilyon 708 milyar olduğu belirtiliyor. Özelleştirilmelerle elde edilen 70 milyar Dolar’ın yanı sıra Hazinenin buharlaşan 128 milyar Dolar’ından öte borç yükü bu kadarmış.

2023 yılı yaklaşırken AKP-MHP destekli Tek Adam Rejimi bütçeyi Meclise sundu. Aralık ayının ilk haftalarında ise ‘Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ ilk toplantısını yapacak.

2023 bütçesine girmeden önce kısa bir hatırlatma yapmakta fayda var. 2018 yılına kadar AKP’nin 16 yılında ‘Faize karşıyız, ortada Nas var’ diyen siyasal iktidar 811 milyar TL faiz ödemesinde bulunmuş. Bu ödeme sunulan bütçelerde yazılı rakamların toplamı.

Yine hatırlatmakta fayda var. AKP-MHP destekli Tek Adam İktidarı önünü hiç göremiyor, enflasyon, işsizlik, bütçe vb. tahminleri hiç tutmuyor. Hemen hemen her ay açıkladığı tahmini rakamları revize ediyor. 2022 yılı ortalarında 2022 yılı bütçesini revize ettiler. ‘Ek Bütçe’ yapıyoruz diyerek 1 trilyon 20 milyarlık ek ‘Yeni Bütçe’ yaptılar. Enflasyon ve işsizlik rakamları için ise ‘Bu ay düşecek, öbür ay düşecek, yıl sonunda baz etkisi olacak düşecek, 2023 yılı Şubat ayında düşecek’ denilerek halkı uyutmak için ellerinden geleni yaptılar.

2023 bütçesi önceki yıllarda olduğu gibi faiz, ‘Kur korumalı mevduat’, askeri ve güvenlik harcamaları, sermayeye vergi indirimleri, Diyanet İşleri Başkanlığı (%117), İletişin Başkanlığı Bütçesi (%99) gidecek. Aslan payını onlar alacaklar.

2023 bütçesi fakirden al, zengine, faiz lobilerine ver bütçesi olacak. Eğitime, sağlığa, tarıma, kalkınmaya ayrılan kaynakların çoğu ya personel giderlerine ya da mal alımlarına gidecek. Tarıma ayrılan 143 milyarın sadece 54 milyarı tarıma destek programında kullanılacak. Sosyal yardımlara ise 259 milyar ayrılmış, faiz ödemelerine ayrılan payın yarısı kadar. Milli Savunma Bakanlığı bütçesi geçen yıl 80 milyar 439 milyon iken bu yıl 182 milyar 770 milyona yükseltilmiş. İki katından fazla bir artış.

Milyonlarca insan temel tüketim mallarına ulaşamazken, kirasını, faturasını ödeyemezken, soğuk kış günlerinde sobasını, kaloriferini yakamazken, kredi borçlarını ödeyemez, icraya düşerken, sermayeye, zenginlere, güvenlik harcamalarına ayrılan bu paylarla siyasal iktidarın kime hizmet ettiğini açıkça görülüyor. Sadece Diyanete ayrılan bütçe 5 Bakanlığın bütçesinden daha fazla. Yoksula gelince ‘yok’, faize, Diyanete, savunmaya gelince ‘çok’. Yoksula gelince ‘öbür dünya’, zengine, faiz lobilerine gelince ‘bu dünya’. Bu devran böyle gitmez, bu kervan böyle yürümez. Bu düzen değişmeli. Her şey halk için yapılmalı, halkın kararıyla olmalı.

Bütçe ile birlikte bir başka kanayan yara da ‘Asgari Ücret’.

Çalışan nüfusun yarısından fazlası asgari ücret veya altında bir ücretle çalışıyor.

Tek Adam İktidarı bu yıl asgari ücrete büyük zam yapmakla övünüyordu. Asgari ücret net 5 bin 500 liraya yükseltilmesinin daha ayı dolmadan yapılan zam buharlaşıp uçtu. Çünkü hayat pahalılığı, çarşı, pazar fiyatlarına gelen zamlar asgari ücrete yapılan zammı katlanarak aşmıştı.

TÜİK verilerine göre enflasyon %86 civarında açıklanırken, sendikalara, bağımsız ekonomi araştırma kurumu ENAG’a göre %186’ydı. Kasım ayı içinde açlık sınırı 8 bin 500, yoksulluk sınırı ise 25 bin 500 TL(4 kişilik bir aile) olmuştu.

Çalışanların insanca yaşayabilmesi için asgari ücretin en az yoksulluk sınırının üzerinde olması gerektiği açıktır. ’Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ işçi ve emekçilerin çoğunlukta olduğu bir komisyon tarafından belirlenmelidir.

‘Batıyoruz, aynı gemideyiz’ diye feryat eden sermaye çevreleri yalan söylemektedir. Kârları bir önceki yıla göre devamlı artmaktadır. Bu yıl bankaların kârı 5 kat, büyük fabrikaların ise birkaç kat artmıştır. Yılsonu bilançolarına bakıldığı zaman bu açıkça görülecektir.

Emekçilerin enflasyona, hayat pahalılığına ezdirilmemesi için insanca yaşanacak asgari ücretle yaşaması gerekir. Bu ücrette en az yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır. Türkiye, OECD ülkeleri içinde en az asgari ücret veren ülkedir. Bu konuda başta işçiler olmak üzere, sendikalara büyük görev düşmektedir. Sendika yöneticileri kurusıkı, boş, havaya konuşmalar yapmak yerine, harekete geçmeli, işçilerin haklarını savunmalıdır.

Çünkü mücadele edilmeden hiç bir hak alınmıyor…

hsy_oge@hotmail.com

Yorumlar (1)

Ahmet Sefa 1 Yıl Önce

Okunası, hoş bir üslup, temiz bir dil. Yazarımızın ellerine sağlık; aydınlatıcı, geliştirici bir konu üzerine yazmış, iyi de yazmış, iyi ki yazmış.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.