Ajans Bakırçay
2019-12-28 16:03:28

Atatürk, Çocuklar, Gençler ve Kadınlar

Hasan Zeki Sungur

28 Aralık 2019, 16:03

Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk; sadece ülkesini düşman işgalinden kurtaran dahi bir komutan değil, aynı zamanda gelecek nesiller için de evrensel hukuka saygılı, özgürlüklerin koruma altına alındığı, kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu bir ülke bırakmak için yola çıkan bir liderdi.

Atatürk’ü yücelten önemli bir yönü de toplumumuzda çocuklara, gençlere ve kadınlara verdiği değerdir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, tüm dünyanın saygı duyduğu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı tarih olan 23 Nisan’ı ülkenin geleceği olan çocuklara armağan etmiş ve ilk kez 23 Nisan 1929’da Çocuk Bayramı olarak kutlanan bugün, uluslararası bir boyut kazanarak tüm dünyada Çocuk Bayramı olarak kutlanmaya başlamıştır.

Atatürk Millî Mücadele’yi başlatmak üzere Samsun’da Anadolu topraklarına ayak bastığı 19 Mayıs tarihini “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak Türk gençliğine armağan etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk çocuklara ve gençlere verdiği önemi şu sözleri ile belirtmiştir;

“Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.”

“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.”

“Biz her şeyi gençliğe bırakacağız… Geleceğin ümidi, ışıklı çiçekleri onlardır. Bütün ümidim gençliktedir.”

“Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk; onu yükseltecek ve sürdürecek sizsiniz.”

Atatürk “Ey Türk Gençliği” hitabında gençliğe verdiği birinci görev, gençliğin varlığının ve geleceğinin biricik temeli “Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti’ni, sonsuza dek korumak ve savunmaktır.”

Bu günün çocukları yarının gençleri ve gençlerimiz sizler bu görevi yerine getirmek için Atatürk’ü gerçek anlamıyla kavramak, onun istediği, ona layık evlâtlar olmaya çalışmalısınız… Atatürk’ün şu sözü “Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız, bu kâfidir” sizler için yol gösterici olmalıdır. Sizler için Atatürk’ü tanımak; ancak onun fikirlerini, düşüncelerini ve duygularını gerçekten iyi bilmek ve bunları benimsemekle mümkündür.

Birçok Avrupa ülkesinden önce (Fransa ve İtalya’dan 11yıl, Romanya’dan 12 yıl, Bulgaristan’dan 13, Belçika’dan 15, İsviçre’den 36 yıl) kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan, çok eşliliği kaldıran, eşit eğitim hakkı getiren, kadınların iş hayatına katılmasını sağlayan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlara verdiği değeri ifade ettiği şu sözleri sizlerle paylaşmak istiyorum;

“Şuna inanmak lâzımdır ki, dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir.”

“Milletimiz güçlü bir millet olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız ilim ve fen sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir. Kadınlar içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.”

Atatürk bize, aklın ve ilmin rehberliğini kabul eden, Türkiye’nin çağdaş uygarlık düzeyine erişebilmesini sağlayacak Atatürkçülük adını verdiğimiz bir ideolojiyi bıraktı. Atatürk’ün başlattığı devrimlerin temelini oluşturan bu ideolojiye ve onun devrimlerine sahip çıkmalıyız…

Atatürk 30 Ağustos 1925 günü Kastamonu’da gençlerle yaptığı bir konuşmada; “Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimin amacı, Türkiye Cumhuriyet’i halkını bütünüyle çağdaş ve bütün anlam ve görünüşüyle uygar bir toplum haline ulaştırmaktır. Devrimimizin temel ilkesi budur.” diyerek benim en büyük eserim dediği devrimin amacını açıklamıştır.

Bir Devlet’i Osmanlı İmparatorluğu’nu, Osmanlı devlet yapısını, hukuk sistemini, eğitimi, kültür hayatını kaldırıp aklın ve çağdaş bilimin ışığında, çağın gereklerine uygun bir hale getiren, ümmet toplumundan laik, sosyal, çağdaş bir Türkiye Cumhuriyetine dönüşümü sağlayan bu devrimlerdir.
Sevgili çocuklar, sevgili gençler, sevgili anneler hepimizin yolunun Atatürk’ün yolu olduğu, onun ideolojisi Atatürkçülüğe ve Devrimlerine sahip çıkacağımıza olan inancımı ifade ederken hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum…

Yorumlar (1)

idil 3 Yıl Önce

kalemine sağlık

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.