Ajans Bakırçay
2021-03-16 10:56:41

16 Mart Muhabereciler Günü

Hasan Zeki Sungur

16 Mart 2021, 10:56

Böyle bir gün mü var, bu da nereden çıktı dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız bilinen bir gün değil 20 senedir kutlanıyor ama 16 Mart’ın kabul edilmesi daha yeni birkaç yıllık. Önce neden 16 Mart onun cevabını vereyim sonra günü…

Nazım Hikmet “Kuvayı Milliye Destanı” 5'nci bap ta şöyle diyor;

920’nin 16 Martı.

Öğleden evvel saat onda

Makina başında şöyle bir telgraf aldı Ankara’daki:

‘Der-aliye 16/3/1920.

İngilizler bastı bu sabah

Şehzadebaşı’ndaki Muzika karakolunu.

Müsademe edildi.

İşgal altına alıyorlar İstanbul’u şimdi.

Berayi malumat arz olunur…

‘Paşa hazretleri,

Harbiye telgrafhanesini de işgal etti İngiliz bahriye askeri

Tophane’yi de işgal ediyorlar bir taraftan,

Bir taraftan da zırhlılardan asker ihraç olunuyor.

Vaziyet vehamet kesbediyor efendim.

Paşa hazretleri,

Emri devletlerine muntazırım…

Nazım Hikmet’e iki kıtasını aldığım bu satırları yazdırankimdi acaba?

Peki;

Yabancı bir muhabir savaştan sonra Mustafa Kemal Atatürk’le yaptığı söyleşide ‘zaferi nasıl kazandınız’ diye sorduğunda aldığı “Telgrafın telleriyle’ cevabını verdirenler kimlerdi acaba?

Cevabını yine Mustafa Kemal Atatürk veriyor.

“Umumi telgrafçılarımızın, Teşebbüsat ve Harekâtı Milliyemize ifa eyledikleri fedakarane hizmetlerinin milli tarihimizde mühim mevkii vardır. Kendilerine bugün alenen teşekkür etmeyi bir vazife borç addederim.”

Mustafa Kemal bu kadarla kalmıyor Nutuk’ta İstanbul’un işgali bölümünde Nazım’a o satırları yazdıran telgrafçıyı anlatıyor.

“Bu vatansever ve cesur, Manastırlı Hamdi Efendi olmasaydı, İstanbul felâketinden haber almak için, kim bilir, ne kadar çok beklemek zorunda kalacaktık. İstanbul’da bulunan nâzır, milletvekili, komutan ve teşkilâtımızdan bir kimsenin çıkıp da bize vaktinde haber vermeyi düşünememiş olduğu anlaşılıyor. Demek ki, hepsini heyecan ve korku bürümüştü. Bir ucu Ankara’da bulunan telin İstanbul’da bulunan ucuna yanaşamayacak kadar şaşkın bir duruma gelmiş olduklarına hükmetmek, bilmem ki doğru olur mu? Telgraf memuru Hamdi Efendi, daha sonra Ankara’ya gelerek karargâhımız telgraf memurluğunu yapmıştır. Kendisine borçlu olduğum teşekkürü burada açıkça ifade etmeyi millî ve vatanî görevlerimden sayarım…”

İşte o kahraman telgrafçılardan biri olan Manastırlı Hamdi Efendi’ye İstanbul’un işgalini Atatürk’e bildirdiği “16 Mart” tarihi Atatürk tarafından “Martonaltı” soyadı olarak verilmiştir.

Konunun diğer bölümü ise; okullar, sınıflar, meslekler kendilerine bazı günleri özel olarak seçerler anı ve kutlamalarla o günü sahiplenirler.

İşte biz de TSK’nin İzmir’deki “Muhabere” sınıfına mensup emekli askerleri 2000 yılından beri Emekli Muhabereciler toplanıp anılarımızı tazeliyoruz. Üç yıl öncesine kadar belli bir tarihi olmayan bu gün en büyük Muhabereci olarak vasıflandırdığımız telgraf memuru Manastırlı Hamdi’nin soyadına atıfla 16 Mart olarak kabul edildi…

7 gün 24 saat kesintisiz hizmet eden iletişim sistemlerini çalıştıran tüm muhabere personelini saygı ve sevgiyle, başta “Manastırlı Hamdi Martonaltı” olmak üzere vefat etmiş tüm Muhaberecileri ise rahmetle anıyorum.

“Muhaberesiz, Muharebe olmaz.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.