Ajans Bakırçay
2022-05-10 15:11:47

Kara Bahtlı Tren

Çağdaş Güneş Gündüz

10 Mayıs 2022, 15:11

Cumhuriyet en uzun, en sancılı yıllarını yaşarken siyasilerin akıllara zarar söylemleri, enflasyonla birlikte zirvedeki yerini koruyor.

En son geçen hafta Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, hızlı trene dört ayda üç kez yapılan zamları savunurken toplu taşıma aracı olmadığını ifade etti.

İnternet ansiklopedisi olarak bilinen vikipedi, toplu ulaşımı “Toplu taşımacılık veya kamu taşımacılığı, kişisel araç kullanılmadan yapılan yolculuklar için kullanılan tüm ulaşım sistemlerine verilen genel addır” şeklinde tarif ediyor.

Ayrıca öteden beri daha fazla insanın taşımaya elverişli büyük araçlarla bir yerden başka bir yere gitmesini sağlayan araçlar, toplu taşıma veya toplu ulaşım araçları olarak biliniyor.

Bilgisiz fikir olmaz diyen Uğur Mumcu’yu gel de arama/ anma!

Türkülere konu olup marşlarda anılsa da tren alışkındır aslında böyle gerçek dışı yaklaşımlara…

Komünizmin ulaşım aracı denilerek küçümsenirken dışarıdan bakıldığında aslında teşbihte hata olmayıp tam bir eşitliği temsil ettiği unutulur.

Toplu taşıma araçları içinde evin büyük abisi oluşundandır bunca yükün altına girip sessiz kalışı…

Altyapısına bakılmadan “teknolojik” olduğu iddia edilen araçlarla kazalara konu olur da hiç sitem etmez.

2004 yılında Ankara-İstanbul seferini yapan hızlı tren Sakarya’nın Pamukova ilçesinde raydan çıkıp 230 yolcudan 41’inin ölümüne, 89’unun da yaralanmasına sebep olmuştu. Kamuoyunun tepkilerine rağmen sadece iki makinistin küçük cezalar aldığı davada asıl kusurlunun kim olduğu nedense bir türlü saptanamadı. Cumhuriyet savcılığının TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman hakkında soruşturma açılması talebi dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından reddedilmişti.

2018 yılında ise Kapıkule’den İstanbul-Halkalı yönüne hareket eden yolcu treni Çorlu yakınlarından geçerken yağış nedeniyle rayların altındaki toprak menfezin kayması sonucu bilindiği gibi 5 vagonu devrilmişti.. Kazada 362 yolcudan 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 328 kişi de yaralanmıştı.

Lütuf gibi gösterilen tazminat ödemeleri dışında acıları biraz olsun hafifletmeye yönelik herhangi bir girişim olmadı. Aksine, kazada 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel ve eski eşi Hakan Sel’i kaybeden Mısra Öz, evlat acısının üzerine bir de mahkeme heyetine hakaret ettiği gerekçesiyle ifadeye çağrılmıştı.

Duruma tepki gösteren Öz; ‘’ Gerçek sorumluları yargı önüne getiremeyen heyete sevgi sözleri söyleyip bağrıma mı basayım? Evladım öldü benim be! ‘’diye haykırmıştı o günlerde.

8 Mayıs Anneler Günü’nde başta Zübeyde Hanım başta olmak üzere andığımız özverili annelerimizden sevgili Mısra Öz’ü saygıyla anmak ve unutmamak da görevimiz olmalı.

Yurttaşlara olduğu gibi trene de karşıdan bakanlara inat “demirden korksak trene binmezdik” ilkesini yaşam felsefesi olarak benimseyip her koşulda direnenlere selam olsun.

Yorumlar (3)

Ferah Bayramoğlu 2 Yıl Önce

Çok güzel bir konuya değinmişsiniz. Yürekten katılıyorum

Filiz Gündüz 2 Yıl Önce

Ülkemizin acı gerçeklerini çok güzel dile getirmişsin oğlum,ellerine sağlık.

Salim cetin 2 Yıl Önce

Çağdaş Kalemine sağlık güzel yazmışsın.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.