Ajans Bakırçay
2022-03-02 10:18:58

Halil İbrahim Sofrasındaki Âşıklar

Çağdaş Güneş Gündüz

02 Mart 2022, 10:18

Birçok kültüre ev sahipliği yapan Anadolu coğrafyasının temel özelliklerinden birisi de konukseverliktir. Konuk davet edildiğinde sofralar özenle hazırlanır. Sofranın zenginlik ve bereketinden olsa gerek ki “Halil İbrahim sofrası” tanımlaması yüzyıllardır dillerden düşmez. Bir rivayete göre Hz. İbrahim konuğu ve ikramı çok severmiş. Hatta konuk olmadığı zamanlar sofraya oturup yemek yemezmiş.

Öyle diyorlar…

Öte yandan yaşamış olduğu Mezopotamya coğrafyasının en önemli şehirlerinden biri olan Şanlıurfa’mızda da aynı etkiyi yaratarak bu zenginliğin kendinden sonraki kuşaklara da aktarılmasına neden olmuştur. Halil İbrahim sofrasında gastronomi anlamında yöresel zenginliğin yanı sıra kültürel zenginliğin bileşenlerinin de barış içinde yaşadığı görülmüştür.

Yıllardır Erzincan, Kahramanmaraş, Çorum, Sivas gibi illerimizde yoğun bir şekilde yaşadıkları düşünülen Alevi yurttaşlarımızın da bu zengin sofranın önemli bir yapı taşı olduğunu önemle belirtmek isterim. Nasıl mı?

Şanlıurfa ilinin Haliliye ilçesine bağlı bir mahalle olan Kısas’ın peygamberler şehri olarak bilinen Urfa’nın iki Alevi köyünden biri olduğunu biliyor muydunuz?

Peki ya Alevi-Bektaşi kültüründeki âşıklık geleneğinin yine Kısas’ta sürdürülüp 2014 yılında Aşık Büryani’nin oğlu Dertli Divani’ye (Veli Aykut) ve 2016 yılında Aşık Sefai’ye (Mehmet Acet) Unesco tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” ödülleri verildiğini…

Aşık Sefai Kısas adının Emeviler ve Abbasiler arasında yapılan savaşlardaki “kısasa kısas” davranışından geldiğini söylüyor. Kısas köyünün çoğu Alevi-Bektaşi geleneğinden gelmekle birlikte köyde Sünni Türkmenler de yaşamaktadır. Bektaşilerin iki cem evi’nin yanında Sünnilerin de köyde iki camileri vardır. Köyde manen ayrılıklardan dolayı bugüne kadar hiç kavga olmamıştır. Kısas halkı, dinine, geleneklerine, devlete ve cumhuriyete bağlı; yurtsever ve konuksever insanlardır. Köyde ağalık ve büyük toprak sahipliğine rastlanmamaktadır. Herkesin kendine yetecek kadar toprağı bulunmaktadır.

İlk bakışta toprak reformu yapmış bir cumhuriyet ütopyası gibi dursa da burası adaletin, eşitliğin yaşam biçimi olarak benimsendiği bir yerdir.

Ata toprağım, tarihin sıfır noktası Şanlıurfa’da etnik ve mezhepsel zenginliğin aynı bereketli sofrada yüzyıllardır barış içinde yaşandığı bu demokratik ortamın tüm dünya halklarına örnek olması dileğiyle…

Yorumlar (7)

Mehmet Nur Gündüz. 2 Yıl Önce

Çok güzel yeğenim.

Ferah Bayramoğlu 2 Yıl Önce

Anadolu misafirperverliğini sonbaharda çıktığım bisiklet turunda yaşadım ve turumuzun en güzel yanı buydu. Merhaba dediğimiz insanlar, hoşgeldiniz, baştacısınız dediler ve baştacı sözü çok hoşuma gitti. Dil, din, ırk, mezhep, şehir, ülke hiç önemli değil, insan olmak en önemli şey. Hakça paylaşmak en güzeli. Teşekkürler bu anlamlı yazınız için.

Gülşen ÜLKÜ 2 Yıl Önce

Bilmediğimiz öğrenmek, unuttuklarımızı anımsamak ne güzel. Kalemin güçlü, ufkun geniş, sofran Halil İbrahim bereketinde olsun Çağdaş. Teşekkürler

Turan Özüçelik 2 Yıl Önce

Kalemine sağlık sevgili Çağdaş. Yazılarını büyük bir beğeniyle takip ediyorum. Esenlikler diler, sonraki yazılarını merak ve özlemle beklediğimi bilmeni isterim...

Mahmut palalı 2 Yıl Önce

Bu günki türkiyede örnek alınacak birköy En azından ötekileşmek yok.

nermin coskun 2 Yıl Önce

kalemine ve yüreğine sağlık Cagdas' im.

Çetin 2 Yıl Önce

Harika

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.