Ajans Bakırçay
2021-10-09 17:37:38

Zibidi

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 09 Ekim 2021, 17:37

Halkın gözünün içine baka baka "T.C. çok partili sistemden verim alamıyor" diyor Cumhurbaşkanı.

Yemeye içmeye gelince acaba sadece kuru fasulye mi yiyor Sayın Başkan. Ya da sadece kuzu pirzola mı? Hep su mu içiyor sofrada yoksa?

Hep aynı gazeteyi mi okuyor acaba? Tatilini hep Paramount Otel’de mi yapıyor dersiniz? Her gün Kenan İmirzalıoğlu sadeliğinde mi giyiniyordur acaba? Koluna taktığı saat hep aynı mı örneğin? Her gün aynı ayakkabıyı/ aynı gömleği giydiğini söyleyebilir miyiz?

Sarayının bahçesinde yetiştirilen güllerin hepsi kırmızı mıdır örneğin?

Her gün farklı kravat taktığını, modellerden farksız giyim kuşamı olduğunu her gün görüyoruz. Kenan İmirzalıoğlu sadeliğini hiç göremiyoruz Başkanda. Oysa hep sadelikten söz ediyor.

Yaşamında çeşitliliğe yer veren Başkan, konu demokrasi olunca neden sadece kendi partisinin iktidarını yeğlemektedir?

Dünyanın hiçbir köşesinde hiçbir siyasetçinin ağzına almadığı sözler onun ağzında. Muhalefete diyor ki "Ülke yönetimine talip olmaktan vazgeçin!"

İdi Amin bile demedi bunu.

Hep bana hep bana, diyor Sayın Başkan!

***

Demokrasi, iktidar ve muhalefet değil midir? Neden koalisyonlara karşıdır?

Neden hazmı yoktur başka düşüncelere ve onların iktidarına?

Neden kendi partisinin sahip olduğu belediyelere el uzatırken muhalif olan belediyelerin çalışmalarını engellemeye çalışmaktadır?

Neden onların topladıkları bağışları bloke etmektedir?

Neden Başkan hep oy ister, para ister, dua etmemizi ister, yardım ister, helallik ister, sabır ister de iş vermeye gelinde fersah fersah ötede durur, neden hiç verme huyu yoktur?

Neden 128 milyar dolar nerede denildiğinde kızar, Patara kumları nerede, kaybolan silahlar nerede, deprem vergileri nerede,750 milyon dolar nerede, 159 ton altın nerede, diploma nerede denildiğinde neden öfkelenir Başkan?

Hep, hep kendine çalışıyor Başkan. Neden hep kendi adamlarını rektör yapıyor. Nerede liyakat?

Bir de hamaset yapıyor bol bol…

"Camiden, mescitten terörist çıkmaz!" diyor.

Gel gör ki yaşam Başkanı doğrulamıyor.

IŞİD meyhaneden, TALİBAN birahaneden, EL KAİDE kumarhaneden, FETÖ, gece kulübünden mi çıktı?

Öte yandan…

Başkan, inatçı…

Kanal İstanbul Projesi için bilirkişiler 50 yıl hafriyat çıkarılacak, balıkçılık yok olacak, doğa katledilecek, deprem riski tetiklenecek, susuzluk yaşanacak denilip duruyorken neden Kanal İstanbul diye diretmesini anlamak zor.

İstanbul’daki bir yürüyüşte ses bombaları atan polislere "Çocuklar korkuyor, niye bomba patlatıyorsunuz?" diyen babayı evine girip alıp giden polislere neden yanlış yaptıklarını söylemez Başkan?

Oysa sigara içenlere müdahale edebiliyor Başkan.

Boğaziçi Üniversitesi’ne atadığı rektörü protesto eden öğrencilere dün terörist diyordu. Şimdi de 'zibidi' diyor.

Yakışıyor mu?

Sanayideki ve tarımdaki üretimi baltalayan, ülkeyi sadece inşaat sektörü ve borçlanmayla kalkındıracağını zanneden Başkan, ekonomiden anladığını söylese de yaşam bunu doğrulamıyor. Çöken Türkiye ekonomisini düze çıkaracağı da yok!

Geride kalan 20 yıl, bunun kanıtı.

Battıkça, sözleri de sertleşiyor. Yarının doktoruna/ mühendisine/ felsefecisine 'zibidi' diyor. Gönüller kırıyor, insanları üzüyor.

Protestocu gençlere bugüne değin ne Demirel ne de Erbakan ya da Türkeş demişti 'zibidi'

Ayıp olmuyor mu?

Oysa 'zibidi' dedikleri, Başkana ayıp olmasın diye hiç "Siz hangi fakülteyi bitirdiniz Sayın Başkanım?" bile demedi bugüne değin.

Başkan illa zibidi sözcüğünü kullanmak istiyorsa bu Boğaziçi Üniversitesi’nin öğrencileri olmamalıydı.

O sıfat için önceliği "Mustafa Kemal’in itleri" paylaşımı yapan din eğitimi almış kişi için kullanmalıydı.

Başkan, "Yersiz ve zamansız davranışları olan kişi" anlamına gelen zibidi sözcüğünün anlamını bilmiyor olsa gerek…

O öğrenciler, seçimle değil de atamayla rektörlük koltuğuna oturan kişiye demokratik bir tepkiyle normal olanı gösteriyorlar. Rektöre demokrasi dersi veriyorlar. En uygar türünden…

Yerinde ve zamanında… En olgun türünden bir tavır sergiliyorlar.

Başkan, daha önce de terörist demişti o öğrencilere.

Teröristse o öğrenciler nasıl oluyor da o okulda okuyabiliyorlar?

Emniyet uyuyor mu yoksa?

***

Konuşurken dikkatli konuşmalı…

Konuşma, insanın aklını kullanma sanatıdır derler. Eflatun böyle diyor.

Hazreti Ebubekir ise "Güzel konuşmanın sırrı, gereksiz sözleri terk etmektir" diyor.

Başkanın "Konuşmadan önce düşün!" diyen William Shakespeare’i dinleyeceği yok, bari Hazreti Ebubekir’i dinlese…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.