Ajans Bakırçay
2022-07-04 19:11:19

Tercih

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 04 Temmuz 2022, 19:11

Çok hoşuma gidiyor "Eleştirilerinizi sözlü, iltifatlarınızı yazılı yapın" sözü…

Pahalılık, hırsızlık, soygun, adam kayırma, yolsuzluk ve her türlüsünden ahlaksızlık almış başını gidiyorken CHP’yi eleştirmek / Kemal Kılıçdaroğlu’na kızmak yerine AKP iktidarından rahatsızlık duyan herkesin CHP’ye omuz verip onu güçlendirmesi gerektiğini yazsam bilmem haddimi aşar mıyım…

Sonuçta herhangi bir partinin üyesi değilim.

Siyasetbilimci de…

***

1920’lerden itibaren İtalya’da yükselişe geçen Mussolini’ye ve faşizme yakınlık duyan Ezra Pound‘un İtalyan halkınca sokaklarda kafes içinde gezdirilmesi onda nasıl bir etki yaratmıştır diye hep düşünürüm.

İkinci Dünya Savaşı yıllarında Nazileri destekleyen / ülkesinin Almanya’ya karşı çıkmaması gerektiğini söyleyen Norveçli ünlü yazar Knut Hamsun’un başına gelenler ise daha trajik…

Bir sabah, genç bir Norveçli elindeki Hamsun kitabını yazarın evinin önüne bırakıp sessizce uzaklaşır. Bir süre sonra biri daha kitap bırakır aynı yere.

Sonra biri daha…

Biri daha…

Oslolular, ellerindeki Knut Hamsun kitaplarını yığarlar ünlü yazarın kapısının önüne.

Ne bir arbede yaşanır ne de kötü bir laf edilir.

Kırgın ve kızgın Norveçliler, kitapları bırakır ve dağılırlar.

Hamsun’un evinin önünde kitaplardan bir dağ oluşur adeta.

Güneyli İtalyanlarla Kuzeyli Norveçlilerin arasındaki fark…

***

Osmanlı Padişahı Genç Osman’ın başına gelenler ise tek kelimeyle korkunç!

Araştırıp soruşturursanız Yeniçerilerin öfkesini öğrenirsiniz. Resmen linç ediliyor Genç Osman. Hem de ahlak sınırlarını aşarcasına… Kudurmuşçasına sokaklara dağılmış yeniçerilerin ağzından çıkan sözlerden biri de şu: "Hacca gitmek istedi."

 Kaç Osmanlı padişahı hacca gitti sahi… Öğrenin lütfen…

Ne olursa olsun, tepki öyle mi olmalıydı?

Aynı kafalar, Orhan Bey’in Bizans İmparatoru Ionnes’in kızıyla evlenmesine ise ses çıkarmıyor. Bugün, dini bütün yönetici birinin Hıristiyan bir kızla evlilik yapması nasıl karşılanır dersiniz?

Örneğin, dün ses çıkmıyordu buna. Fatih’in eşinin ve annesinin Hıristiyan olarak ölmüş olmasını kimse sorun yapmıyor o günlerde. 

Bugünün İsmailağacıları, Süleymancılar ya da Nurcular caiz derler mi sizce?

Jean Jacgues Rousseau hizmetçisiyle evleniyor, kimsenin sesi çıkmıyor.

Bizim düşünce adamlarımızdan biri, evinde çalışan hizmetli kadınla evleneyim dese tepkisiz kalır mıyız sizce?

İnsan davranışlarının farklı olmasının altında hangi etkenler başrol oyuncusu, bildiğim söylenemez.

İklim mi, kültür mü, gen mi, coğrafya mı, tarihsel miras mı…

Bir ara Kubiş diye anılan bir milletvekili vardı.

Hani, sabah evinden çıkarken "Ben partiye gidiyorum" diyen…

Eşinin de "Hangisine?" dediği…

Daha başka…

Sosyalizm, Atatürkçülük derken şimdi AKP yandaşlığında karar kılmış biri daha var biliyorsunuz.

Böyleleri için tepkimiz ne oluyor?

Gülüp geçiyoruz. Aldırış etmiyoruz.

Nemelazımcılık mı, duyarsızlık mı, apolitiklik mi?

Kuzeyli olmadığımızdan mı yoksa?

Belki de düşman kazanmamak…

Haddini bildirmek gerekmez mi vereceğimiz oylarla ya da uygar tepkilerimizle?

Oysa bu ülkenin kurucusu "Gerçekleri konuşmaktan korkmayınız" diyor.

Fransız gazeteci soruyor o büyük insana: "Kadınların başını açmayı nasıl başardınız?"

Mustafa Kemal Atatürk’ün yanıtı çok sade: "Güzel olan kadınların hepsi başını açar. Çirkinler ise saklanır."

Bugün, Sol’da olduğunu söyleyen bir lider ya da siyasi, bu sözü söylemekten çekinir. Siyasal İslamcıları, Sağ’ı, kendisine oy verecek mütedeyyinleri düşünerek… Çekinir.

Oysa doğru olanı dillendirmek gerek.

Bugün Sol’da yer aldığını söyleyen herkesin açık açık olası bir seçimde AKP Karşısında güçlü olan bir partiye oy verilmesi gerektiğini söylemesi vazgeçilemez görevlerimizden olmalı.

Daha da açığı… CHP’ye oy verilmesini istemeliyiz.

"Sonra ne derler?" fobisinden ırak durmak gerek.

Zaman, AKP’nin egemenliğine son verme zamanıdır çünkü.

27 yıl önce kaybettiğimiz Aziz Nesin, bu topluma her daim doğru olanı söylemiş, çekinmemişti bundan. Onu, sevenleri de sevmeyenleri de doğru adamlığıyla anıyor bugün. "Aziz Nesin haklıymış" diyenler öyle çok ki…

Onunla konuşmuş – yazışmış biri olarak ondan çok etkilendiğimi söylemeliyim.

Kulağıma fısıldıyor sanki: "İnandığın davadan vazgeç diyen yok sana. Davanı daha da güçlü kılmak istiyorsan seçimde CHP’ye oy ver."

Yorumlar (1)

Uyar 2 Yıl Önce

Sevgili arkadaşım, en kolayı CHP 'yi eleştirmek, hele yetmez ama evetçiler, hele numaralı cumhuriyetçiler... Onlar her sabah aynaya bakıp kendileri ile ilgili birkaç cümle etseler de bilsek.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.