Ajans Bakırçay
2022-12-17 15:12:18

Tarikatlar Kapatılsın

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 17 Aralık 2022, 15:12

Dindar nesil yetiştireceklerdi.

Şu habere ne dersiniz bilmem:

"Açıköğretim Lisesi Sınavı’nda kopya çektiği belirlenen 60 bin öğrencinin sınavı iptal edildi."

Birinci dönem sınavları, 9 Aralık’ta çevrimiçi olarak başlamıştı. Sınava giren öğrenciler, cep telefonlarıyla soruların fotoğraflarını çekerek paylaşmışlar.

Bu öğrencilerin her biri zorunlu din dersi okudular. AKP İktidarı döneminde yetiştiler.

Kopyacı 60 bin öğrenci! Kim/ kimler bu çocuklara kötü örnek oldu da böylesi batak bir işin içine düştüler?

Dünyada örneği var mıdır bunun?

Dün, soruları satın alarak/ çalarak üniversitelere girenler ve çoktan mezun olanlar vardı. Bugünküler onların mı izinden gidiyor caba?

Geçelim…

Bir facia haberi!

Şanlıurfa’da minibüs kanala devrildi: 9 kişi hayatını kaybetti.

Bangladeş miyiz de böyle bir kaza haberiyle karşı karşıyayız diye düşünmeden edemiyor insan. Cehaletle ilgisi var mıdır bu kazanın? Neden?

Kaç kişinin yüreği yandı kimbilir. İçim öyle acıyor ki bilemezsiniz…

Aynı günün bir başka haberi: "Türkiye 'Satınalma Gücü Paritesi'nde Avrupa’nın dibinde"

Bu haberle utanması gerekenler utanıyor mudur dersiniz?

Bir başka utanılası haber:

"Sağlık Bakanlığı duyuru yaptı. 57 kişilik kadro için 12 bin kişi başvurdu."

Olayın geçtiği yer Niğde.

Küçük bir Türkiye fotoğrafı bu! Bugünün Türkiye’sinin…

Dünün Türkiye’sini çok özlüyorum doğrusu… Dün, bugünlere geleceğimizi mümkünü yok tahmin edemezdim. Aklım kabul etmezdi.

AKP, Türkiye’yi çürüttü.

***

Hiçbir erkek, yetişkin bir kadına aklından geçen her fantezisini gerçekleştirebilmek için kolay kolay istekte bulunamaz. Çekinir, korkar ya da utanır.

Kadının itiraz edebileceğini düşündüğü için tedirginlik yaşar.

Karun kadar zengin ve yüzsüzün teki değilse zor cesaret eder buna.

Başı dik kadın/ özgür kadın böylesi erkekler için 'zor kadın'dır. 

Bir genelev kadınıyla yaptığım röportajda öğrenmiştim bilmediklerimi.

Çekine çekine teklifte bulunuyorlarmış. Röportaj yaptığım kadın da bu türden istekte bulunan müşterisine sormuş: "Evde karına da yapıyor musun bunu?"

Karısı, eline ne geçirdiyse fırlatmış kafasına. "Utanmıyor musun terbiyesiz herif!" demiş ve bir daha yanına yaklaştırmamış.

'Ayıp/ günah' diye o da bir daha cesaret edememiş eşine böylesi teklifte bulunmaya.

"Ayıp ve günahsa ne diye bizden istiyorsun?" dediğinde adamın yanıtı şu olmuş: "Ama çok güzel oluyor!"

Kadın reddetmiş müşterisini, kapıdan uğurlarken de sinirle: "Onu sen ancak sokağın sonundaki Dudu teyzeye yapabilirsin."

"Neden Dudu Hanım’a yönlendirdin?" dediğimde aldığım yanıt çok komiğime gitmişti:

"Çünkü bu p…….in isteklerini ancak yaşlı ve sıtarasız Dudu kabul eder."

O genelev kadınının evine yanımda bir gazeteci arkadaşımla gitmiştim. Bize evinin her bir köşesini gezdirmiş, özellikle de siyah cilt bezli kitaplarını göstermişti.

Antalya’dayken genelev kadınlarını sendikalaştırmak istediği için bacaklarından vurulmuş bir kadındı.

***

Günlerdir Türkiye’nin gündeminden düşmeyen, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşlü’nün, kızını 6 yaşındayken tarikat mensuplarından biriyle evlendirmesi haberiyle çalkalanıyor ülkemiz.

Olayı ortaya çıkaran Gazeteci Timur Soykan’ı kutlamak yetmez! 85 milyonluk Türkiye’yi derin uykusundan uyandırır gibi oldu bu haberiyle. Gericiler nerdeyse bir kaşık suda boğacaklar onu. Teşhir edildikleri için…

Münferit diye olayı görmezden gelmeye çalışanlar var. Oysa olay münferit değil, sistematik!

Dikkat edelim, kız çocuğu 6 yaşında.

Geriye gidecek olursak, 70 yaşının üstündeki Hüseyin Üzmez adındaki Akit yazarı da B.Ç. adındaki 14 yaşındaki kıza tecavüz suçlamasıyla tutuklanmıştı. O günlerde de münferit lakırdısının arkasına sığınanlar vardı.

Akit’in dindar /yaşlı yazarı, torunu yaşındaki kıza tecavüz etmekten hapishaneye girmişti.

Yaşlı ve dindar olmasına karşın küçücük kızlara sulanacak kadar da düzeysizdi Üzmez denilen yazar.

Biliyor ki her istediğini yapabilir küçük çocuğa. Çünkü onlar itiraz etmez. Üzmez gibileri zaten itiraz etmeyen nesiller arzuluyor.

Sussunlar, hep dinlesinler ve asla itiraz etmesinler!

Hele hele anne ve babalarına asla anlatmasınlar!

Bilindiği gibi, Erzurum’daki bir kuran kursunda da yedi çocuğa tecavüz edildiği ortaya çıkmıştı.

Karaman’daki bir tarikat yurdunda da benzeri bir olay yaşanmıştı anımsayacak olursanız.

40’tan fazla erkek çocuğa tecavüz edildiği ortaya çıkmıştı.

Vakıf kimliğiyle ayağa kalkan/ şaha kalkan tarikatların işlettiği yurtlarda buna benzer ahlaksızlıkların yaşanıyor olması, öncelikle çocuklarını bu adreslere bırakan velileri düşündürmeli.

Çocuklarının suskunluklarını, hep başları önde oluşlarını düşünmeliler. Dile kolay… Ülkemizde 4500 özel öğrenci yurdu bulunuyor ve bunların 3350’si vakıf ve derneklere ait.

Yurtların 2480’i de tarikatlarla bağlantılı.

İktidar derseniz?

Cemaatler ve tarikatlar koalisyonu.

Tarikat sayısı mı? 40 civarında ve 400’den fazla da kolları bulunuyor.

1925’te kapatılmışlardı oysa.

Şimdi, ülkemiz tarikat ve cemaatlerin cenneti durumunda.

Küçücük çocuklara tecavüzlerle gündeme gelen bu yurtlarda olup bitenlerle ilgili kimi yetkililerin "Bir defadan bir şey olmaz!" dediğini her birimiz görsel ve yazılı basın yayın organlarından okuduk ve gördük.

Bugünün adalet bakanı olan zat da son olayla ilgili şöyle konuşuyor: "Bunlar tamamen ailelerin ve küçüğün de rızasıyla yapılmış işler."

Bu skandaldır! Belçika’da, İsviçre’de, Norveç’te bir adalet bakanı böyle konuşsa sokağa çıkamaz!

Adalet Bakanı istifa edip köşesine çekilmelidir. Bakanın sözü akıl ve mantık dışıdır. Ne demek 'Küçüğün rızası'...

Sübyancılık ya da pedofili, ülkemizde bu denli yaygınlaşmış değildi.

Örsan Öymen’in şu sözlerine kulak vermek gerek: "Tüm dini tarikat ve cemaat üyeleri için bir genelleme yapılamasa da birçok dini tarikat ve cemaat örgütlenmesinin içinde bu tür suçlar işlenmektedir. (Yukarıda örneklerini verdiğimiz gibi)

Bu tür ahlaksızlıklar, vahşetler, alçaklıklar, namussuzluklar ve şerefsizlikler yaşanmaktadır."

İhale yasasının özel hükümleriyle desteklenen, gayrimenkul tahsisleriyle zenginleşen ve şaha kalkan gericilik yuvalarının kapatılması günümüz Türkiye’si için bir zorunluluktur.

1925’te 677 sayılı yasayla kapatılmışlardı oysa.

Bugün ortalıkta fink atmaları, arkalarında AKP iktidarı olduğunu bilmelerinden kaynaklanıyor.

Yalan mı, yanlış mı?

*** 

Yorumlar (2)

Nermin Barcak 1 Yıl Önce

Ahlaksızlık, nereye kadar tırmanacak?Yonetme erki bir çözüm üretecek mi? Susması korkunçtur ulusun!

Ömer Karcı 1 Yıl Önce

Yalan değil,yanlış değil.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.