Ajans Bakırçay
2021-11-07 11:25:32

Saz ve Zurna

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 07 Kasım 2021, 11:25

CHP’nin kamuda çift maaş uygulamasını sona erdirecek yasa teklifini AKP’li ve MHP’li milletvekilleri reddetti.

Tek maaş alacak iş bulunamazken şeriatçı ve milliyetçi bilinen milletvekillerinin bu yasa teklifini reddetmeleri ne anlama geliyor diye herkes düşünmeli.

AKP de, MHP de ne hukuktan ne de vicdandan yana…

Yoksullaştırılmış/ cahilleştirilmiş yığınların buna tepki göstermeyeceklerinden adları gibi emin olmasalar bu yasa teklifini reddedebilirler miydi?

İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, Konya’da MHP’li Ereğli Belediyesi’nde işe gitmeden maaş alan memurlardan söz ediyor. Ereğli Ülkü Ocakları yöneticileri de o bankamatikçilerdenmiş.

Türk’ün töresinde var mı böyle yamuk yumuk işler?

Sayıştay’ın saptamasına göre 2018 ve 2019’da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, engelli olmayan 442 bin 309 kişiye toplam 6,9 milyar lira usulsüz ödemede bulunmuş. 2020’de bu ödemeler devam etmiş. 

CHP Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap bu usulsüz ödemelerin araştırılması için Meclis’e önerge veriyor. Sonuç: AKP- MHP Klasiği!

Dibine kadar yolsuzluğa batmış Cumhur İttifakı önergenin araştırılmasını reddediyor.

Sahte belgeyle engelli maaşı alan 442 bin kişiye sahip çıkıyorlar.

Bunun adına muhafazakârlık mı denir milliyetçilik mi denir AKP’lilerle MHP’liler düşünsün.

Tavsiyemiz, 'ayıp' sözcüğünün ne anlama geldiğini bir zahmet düşünsün bu ittifakın yandaşları.

Ülkemizin siyasal yapısı ve siyaset kültürü bu tür yolsuzlukları/ densizlikleri hazmediyor olmalı ki itiraz etmek yerine alkışlar gibi tutum sergileniyor. AKP ve MHP bunu kanıtlıyor.

***

2018’deki yoksul sayısı 6 milyon 639 bindi.

2019’da 8 milyon 420 bin.

2020’de 10 milyon 171 bin oldu.

Görüldüğü gibi en istikrarlı artış yoksulların sayısında…

AKP’nin yaradığı tek iş bu. Yoksullaşanları çoğaltmak!

Bunun için prim mi alıyorlar bir yerlerden acaba diyesi geliyor insanın.

Öte yandan 415 araçlı Cumhurbaşkanlığının araç sayısı 2022’de 25 daha artacak.

Biliyorlar ki cahilleştirilenler artan araç sayısı nedeniyle Beştepe ile gurur duyacak.

Cumhurbaşkanının maaşı da önümüzdeki yıl 100 bin 750 lira olacak.

Ekmek, süt, şeker, yağ, kahve, benzin, ilaç, doktor, yol parası, kira, elektrik, su, internet masrafı olmayan Recep Tayyip Erdoğan’a sorsanız, belki de 'yetmiyor' diyecek.

Beştepe’de değil de bulutların üstünde mi yaşıyor bilmem/ gülmemiz için olsa gerek şöyle konuşuyor: "…İngiltere’de Avrupa’da raflar boş. ABD’de raflar boş. Yiyecek bulamıyorlar. Bizde bolluk bereket yoluna devam ediyor. Nankörlere ne anlatırsan anlat anlamaz."

O, böyle konuşurken 8 Ekim 2021’de Hazine Ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın verdiği şu bilgilerden haberdar değildi anlaşılan.

"Kredi kartı borcu takipte olan yurttaş sayısı, bu yılın ilk 7 ayında 15 bin 836 kişi artarak 1 milyon 287 bin 898 kişiye çıktı. Takipteki kredi kartı borcu da 178 milyon 531 bin lira artarak 7 milyar 277 milyon 75 bin liraya ulaştı."

Cumhurbaşkanı, "benim işim ekonomi" diyor ya…

İyi ki sağlık ve eğitim demiyor.

Cumhurbaşkanının konuşmaları zaman zaman bana Marie Antoinette’i ve Maarif Nazırı Emrullah Efendi’yi anımsatıyor.

"Qu’ils manget de la brioche" demişti ya kraliçe… 

Cumhurbaşkanımız halkımızın refah içinde yüzdüğünü düşünüyor olmalı ki, "Herkesin arabası var. Kapıcıların da var" diyor. Eşi, çocukları ve danışmanları da uyarmıyorlar olmalı.

Bence muhaliflerinden önce Cumhurbaşkanına en büyük düşmanlığı yakınları yapıyor. Doğru bilgiler vermemekle…

Balkonda sigara içen gençlere kızıyor ama Bursa Teknik Üniversitesi’nde Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bayraklama çalışması yaparken Atatürk’ün resmini baş aşağı asanlara sesini çıkarmıyor.

Ters asılan Atatürk resmini o kişiler yanlışlıkla mı ters asmışlardır sizce?

Böylesi hainliklere hiç öfkelenmiyor Sayın Başkan.

Bir ara 'İki ayyaş' dediği Atatürk ve İnönü için söyledikleri cesaret mi veriyor yoksa bu kişilere?

Emrullah Efendi’nin ne dediğine gelince…

"Mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim."

Hak hukuk isteyenler, gazeteciler, muhalefet partileri vs. olmasa Cumhurbaşkanımız ülkeyi eminim daha rahat yönetecek.

Kibirden ölüyor adeta…

Roma’daki G-20 Zirvesi’ne katılan bütün liderler topluca meşhur Aşk Çeşmesi’ne gittiler ya… Gitmeyen tek lider Recep Tayyip Erdoğan…

Muhafazakâr Başkanımıza Aşk Çeşmesi’ni ziyaret 'ayıp' geldi herhalde.

Ardından tüm dünya liderleri İskoçya’daki 'İklim değişikliği ve Zirvesi'ne gittiler.

Glasgow programına katılacak olan Başkanımız son anda vazgeçiyor. Neden mi?

Kibirli Başkanımız, ABD Başkanı için uygulanan en üst düzey güvenlik protokolü talep ediyor. İngiliz makamları da buna yanaşmıyor.

Yüzlerce koruma, çok sayıda özel araç, caddelerden tantanalı geçişler…

İstediği bu…

Onlar da vermiyor.

Aşk Çeşmesi’ne muhafazakâr kimliği nedeniyle gitmedi, aşk- meşk ona göre değil çünkü diyelim. Ya Glasgow?

Bütün dünya liderleri oradayken hem de…

Başkan, her biri üniversite mezunu / yabancı dil bilen liderler arasında kaybolup gideceğini mi düşünüyor kimbilir…

Nedir bu tantana düşkünlüğü ve kibir anlamak zor. Başkana sorsanız 'itibar' diyecektir eminim.

Fakülte mezunu olmadığını bilen bir liderin belki de bu konuda kendisine soru soracağından çekiniyordur kimbilir…

İtibar derseniz…

İçine düştüğümüz şu duruma bakın hele…

Eski MİT yöneticisi Mehmet Eymür’ün faili meçhul cinayetlere ilişkin "18 kişiyi devlet görevlileri öldürdü" iddiası nedeniyle kendisine soru sorulabileceğini mi sanıyor yoksa…

Glasgow Zirvesi’ne 105 ülkenin lideri katıldı ve yüreklice bir anlaşmanın altına imza attılar:

"2030 yılına kadar orman kaybını durdurmaya ülkem adına söz ve garanti veririm."

Bu 105 ülke, dünya orman varlığının yüzde 85’ine sahip.

Ormanlarına gözü gibi bakan ülkeler yani…

Söz verdiklerine göre o ülkelerde yangın olayları yaşanmayacak demek ki…

105’in arasından birini ithal mi etsek yoksa… Bizdeki olağanüstü orman yangınlarından haberleri var mıdır acaba?

Şaibeli yangınlar ülkesi olduğumuzu biliyorlar mıdır yoksa?

105 lider, "50 yıllık çiftçiyim, böyle zarar görmedim" diyen Türkiyeli bir çiftçiye karşılık "Zarar ediyorum diyen çiftçi olmaması lazım" diye konuşan Tarım Ve Orman Bakanı görmüş müdür hayatında acaba?

105 liderin herhangi birinin ülkesinde cumhuriyeti- eşit yurttaşlığı- demokrasiyi- çağdaşlaşmayı- devrimciliği savunan herhangi bir kamu görevlisi görevinden alınıyor mudur dersiniz?

Bizim genç kaymakamımız Miraç Akbulut’un başına geleni duysalar ne düşünürler acaba?

"Cumhuriyet evladı olduğu için görevden alındı" diye konuşan milletvekillerimiz olduğunu öğrenince 'kabile devleti' olduğumuzu düşünmezler mi sanıyorsunuz?

Neden bizimkiler Türkiye’nin itibarını yerle bir etmek için elbirliğiyle çalışırlar ki…

Ayıp değil midir, "Cumhuriyet sayesindedir ki bugün büyük bir millet ve devlet olmanın haklı gururunu yaşıyoruz" diyen bir gencecik kaymakamı görevden almak?!

Henüz 27 yaşında…

Ne istersiniz gencecik kaymakamdan?

O kaymakam bilesiniz ki yakın zamanda Ankara’nın valisi olacak!

Canımız öyle istiyor yani! Ve de yapacağız bunu bilesiniz!

Ya TRT’ye bir hafta içinde sınavsız 245 kişinin alınmasına ne dersiniz?

Ayıp, çirkin…

Hangi sözcüğü kullanmamızı istersiniz?

***

Gazeteci deyince, aklıma hep George Orwell’in ve Gabriel Garcia Marguez’in sözleri geliyor.

"Gazetecilik, birilerinin basılmasını istemediği şeyi yayımlayabilmektir. Geri kalan her şey halkla ilişkiler faaliyetidir."

"Gazeteci, çağının tanığıdır."

***

Nerede okumuştum anımsamıyorum. Biri demişti ki "Hırsızlığı- yolsuzluğu ayyuka çıkmış bir iktidar hâlâ yüzde 30 destek alabiliyorsa ahlaksız olan yalnızca iktidar değildir."

Daha başka bir konu…

Recep Tayyip Erdoğan’a 2018, 2019 ve 2020’de Nijerya Gazetesi Muslim News Nigeria, 'Küresel Müslüman Kişilik' ödülünü verdi ya…

Benim de Fuzuli olup bir şey diyesim geliyor bu konuda:

"Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil."

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.