Yurtdışındaki arkadaşlarım bize göre daha rahat yaşıyor. Bu, herkesin bildiği bir konu…
Belçika’da birlikte olduğum arkadaşlarımın çoğunun birden fazla evi var örneğin…
30- 40 yıldan bu yana orada yaşayan dostlarımız beş - altı evli. Daha fazla evi olan da var. Belçika’daki vatandaş, emeğinin karşılığı olan parayla sosyal- ekonomik ve kültürel gereksinmelerini giderebiliyor kısaca.
Zaman zaman telefonla soruyorlar, "Oralar nasıl?" diye. Ben de gazetelerden öğrendiğim bir sözü aktarıyorum onlara:
"Simit bile alamayan, gülümsemesini kaybetmiş, umutsuzluğun olgunlaştırdığı çocukların ülkesi olduk."
Düşünün bir kez, dış borçlarımız 450 milyar dolar olmuş. Son 19 yılda toplam 600 milyar dolar cari açık vermişiz. Denilen şu ki, bence çok doğru: "Dış kaynağı din, borçlanmayı iman yaptı bizimkiler."
TÜİK’e göre enflasyon yüzde 21,31 iken gerçek enflasyonun ise yüzde 60’larda olduğu biliniyor. 2019’da 3,3 milyon Türk vatandaşı aileye sosyal yardım verilmiş. Bu sayı 2021 Aralık’ında 6,6 milyon olmuş. 4 ile çarparsak 25 milyon vatandaşımızın sosyal yardımla geçindiğini öğrenmiş oluyoruz.
Bu, AKP’nin neden iktidarda kaldığının da Türkçe meali oluyor.
Öte yandan bakmak zorunda olduğumuz Suriyeliler de var. Milli Savunma Bakanının ifadesine göre bu sayı 9 milyonmuş. İşin içinden çıkamayan T.C. 19 yılda 6 maliye bakanı eskitmiş.
Ekonomi can çekişirken iktidar sahiplerine el verenler de iktidarın nimetlerinden yararlanan dinci çevreler oluyor her zamanki gibi. İktidardan nemalanan asalaklar tayfası yani…
Yeni Şafak’ın yazarı olan ilahiyatçı Hayrettin Karaman’ın sözleri kanıtlıyor bunu: "İktidara zarar verecekse haksızlık ve doğruları söylemek caiz değildir."
Kahvede oturan dindar köylülere, varoşlardaki işsizlere, evdeki annelere, okuyan öğrencilere ve camideki cemaate Hayrettin Karaman’ın sözlerini aktarmak/ anlatmak gerek. Dinimizi kirletenleri, sömürüye/ hırsızlıklara ortak olanları teşhir etmek gerek.
Son 1 yılda 101 polisin neden intihar ettiğini bilmemiz gerek.
18-24 yaş arasındaki her 100 gençten 62’sinin ne okula ne de işe gittiği yazılıp çiziliyor. Bu tabloyu görüp de geleceğin aydınlık olacağını söyleyebilmek mümkün mü?
Kolay kullanışlı bir nüfus yetişiyor.
2021 yılı Dünya Akademik Özgürlük Endeksi’nde ise 100 üzerinden 6,4 puanla 175 ülke içinde 170. olmamız, ne başkanı ne de milli eğitim bakanını üzüyor olmalı.
Sosyal medyada çok güzel sözlere rastlıyorum.
"Zenginler için yatırım araçları altın- döviz- gayrimenkul- borsa, fakirler için ise ahiret- cennet- huriler- sabır."
"Eskiden hırsız var deyince polis/ savcı hırsızın peşine düşerdi. Şimdi hırsız var deyince ise sizin peşinize düşüyorlar."
"Mersedes’e biniyorlar ama devenin faziletlerini anlatıyorlar. İtalya’dan marka giyiniyorlar Peygamber’in hırkasını konuşuyorlar. Köşklerde/ saraylarda oturuyorlar ama Peygamber Efendimizin kerpiç evini övüyorlar."
"Şeriat istiyor laik ülkede yaşıyor. Savaş istiyor çürük raporu alıyor. Fakirliği övüyor 5 yerden maaş alıyor."
Gelelim Saraylı Sayın Cumuhurbaşkanımızın sözlerine:
"Sosyal medya demokrasi için ana tehdit!"
NOKTA!