Ajans Bakırçay
2021-12-27 15:01:11

Kitapseverler

Avram Ventura

27 Aralık 2021, 15:01

Biz kitapseverler için kitaplıklar, zaman zaman sığınma ihtiyacı duyduğumuz birer limandır dersem yanılmış olmam. Hiç kuşkusuz odaklandığımız tek bir kitap bile dünyanın sorunlarından uzaklaştırmaya, hayal gücümüzü zenginleştirmeye, yeni ufuklara yelken açmaya yeterli olabilirken, sığındığımız bir kitaplığın, bizi daha varsıl ve daha mutlu duyumsattığını söyleyebilirim. Biz derken kuşkusuz kitapseverlerden söz ediyorum. Okumayı sevmeyenler zaten konumuzun dışında…

Kitapsever deyince iyi bir okur olduğu kadar, kitaplar üstüne yazdığı denemeleriyle tanıdığım, Arjantinli yazar Alberto Manguel’e sözü getirmek istiyorum. Onun son kitabı, Kütüphanemi Toplarken’i büyük bir keyifle okudum. Yazar, hem uzun yıllar yaşadığı Fransa’dan hem de kitaplığında bulunan otuz beş bin kitabından nasıl ayrılmak zorunda kaldığını anlatıyor. Bu kitapların toplanması, kolilere yerleştirilmesi sırasında yazar, okuduklarından, kütüphanelerden, sözlük yazarlarından, rüyalardan, anılardan söz ettiği anlatılarıyla da okuru bu yolculuğa ortak ediyor.

Manguel, kitap okuyarak elde edilen mutluluğun, diğer her türlü mutluluk gibi zorla kabul ettirilemeyeceğini söyledikten sonra sözü M.Ö. Birinci yüzyılda Mısır’ı ziyaret eden Yunan tarihçi Diodorus Sicilus’a getirir. Bu ziyaret sırasında bir kütüphanenin kalıntılarına rastlamış. Giriş noktasında yer alan, oyularak yazılmış bir kitabede şu sözler yer alıyormuş: ‘Ruh Tedavi Merkezi’ Yazar, tarihçinin aktardığı bu söz üstüne şunu düşünmüş: Bir kütüphanenin varmak isteyebileceği en yüksek emel belki de budur!

Kendi kütüphanesini, hem dört yandan varlığını kuşatıp içine hapseden hem de ona ayna tutan son derece mahrem bir alan olarak nitelendiriyor. Anlatısının bir yerinde şöyle diyor: “Kitaplar daima benim adıma konuşmuş ve pek çok şeyi, somut şekilde hayatıma girmeden çok önce bana öğretmişlerdir.”

Kütüphanesini yıllar boyu kendi kaplumbağa kabuğu olarak nitelendiren Manguel’in, kitapları kolilere doldurulurken yaşadığı hüznü satır aralarında hissediyoruz. Bu anlatısını okurken uzun bir zaman önce, bir taşınma sırasında yaşadıklarımı anımsadım. Kitaplığımda yer alan kitapların, yirmi sekiz koliye bir bir doldurulması, sonra da yerlerine yerleştirilmesi doğrusu benim için çok yorucu olmuştu. Mekân değiştirme konusu olmadığı sürece, elbette ki onlara raflarda yer bulmanın dışında bir sorun yok, ama taşınma dediniz mi, sanki eldeki kitapların sayısı gözümüze daha çoğalmış gibi görünüyor.

Anlatmışımdır, birkaç yıl öncesine kadar, hiç kimseye kesinlikle ödünç kitap vermezdim. Geri gelen bir kitabın yıpranması, sayfaların çizilmesi beni çok rahatsız ederdi. Kıramayacağım kimi insanlar üstelediklerinde, şayet piyasada varsa elimdekini hediye eder, yenisini satın alıp yerine koyardım. Bir süredir o denli katı olmadığımı söyleyebilirim. İkinci kez okumayacağım kitapları hediye ediyor, birikenleri de başkalarına yararlı olacak şekilde değerlendirmeye çalışıyorum.

Kütüphanemi Toplarken’i okurken kimi satırlar arasında kendimi gördüm. Bu kitabın belki de bu yüzden daha çok ilgimi çektiğini düşünüyorum.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.