Ajans Bakırçay
2020-07-17 17:38:14

Kent Kültürü ve Kentlilik Bilinci

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 17 Temmuz 2020, 17:38

Kamu ihale yasası 2019 Eylül’ü itibariyle AKP iktidarınca 17 yıllık süreçte 190 kez değiştirilmiş.

Aynı iktidar, 17 yılda 15 kez de eğitim sistemini değiştirdi.

İkide bir ihale yasasının ve müfredatın değiştirilmesi doğru değildir. Kuşku yaratır.

Kaldırım taşlarının seçimden seçime değiştirilmesi de ona keza…

Rodos Adası’nda Sokrates Caddesi’nde bulunan bir esnafa sormuştum: "Bu caddedeki taşlar en son ne zaman değişti?"

"Değiştirilmesi mi gerekiyor?" demişti Türkçe bilen esnaf. Sorumu da yadırgamıştı.

Tiflis’te bir ortaokulda öğretmenin birinden öğrenmek istemiştim, müfredatın kaç yılda bir değiştiğini. "Müfredat değişir mi?" diye asık yüzle yanıtlamıştı beni.

Elin oğlu ne müfredatıyla oynatıyor ne de ihale yasasıyla…

****

Geçtiğimiz yıllarda Basmane’deki fuar girişinde kocaman bir fotoğraf bulunuyordu büyükşehir belediye başkanının. Yakınındaki Konak Belediyesi’nin tepesinde de Konak Belediye Başkanının…

Şimdi yok.

Karşıyaka Belediyesi’nin girişinde de önceki Başkanın güleryüzlü fotoğrafları vardı.

Şimdi yok!

İlerleme var.

****

Belçika’nın Farciennes kasabasında arkadaşlarla Türk kahvesinin önünde oturuyorduk. Arkadaşlardan biri dürttü beni, "Bak şu karşıdaki adam buranın belediye başkanı."

Sıradan bir araçtı başkanın kullandığı. Aracından inmiş, kapıyı kilitliyordu yanılmıyorsam… Kendisinin dışında biri yoktu ortalıkta. "Kendisi mi kullanıyor arabayı?" dedim. Arkadaş yanıtladı: "Bir de şoför mü tutacağız ona!" dedi sinirle.

Başkanın girdiği apartman da yıllar öncesinden kalma bir bina. Gösterişli bir yapı değil yani…

****

Polonya’da Sherp kasabasındayız. Okulun birinde yemek için sıradayız. Üç beş metre önümde olan bir adamı gösterdiler. "Kasabanın başkanı işte bu adam!"

Gazetelerde gördük. Almanya’nın maliye bakanı işe bisikletiyle gidiyor. İzlanda Başbakanı da yürüyerek…

****

Hiçbir şey dünkü gibi değil. Her şey değişiyor/ gelişiyor. Ülkemizde de dünyada da…

Yerel seçimler öncesinde başkanın biri makam aracı kullanmayacağını söyleyip duruyordu.

Yoksullaştırılmış ve cahilleştirilmiş seçmenlerin çok hoşuna gitti bu.

Medya da başkanın seçim sonrasında makam aracı kullanmadığı gözümüze gözümüze soktu günlerce.

Bir başka başkan da evinden işe giderken metroda/ otobüste ve dolmuşta çektirdiği fotoğrafları paylaştı sosyal medyada. Lüks makam aracıyla değil de toplu ulaşım araçlarını kullanarak işe gelip gittiğini göstermiş oldu ilçesinin vatandaşlarına…

****

Başkanlar; hemşehrilerine rol model olmak adına elinde süpürgeyle, üstünde önlük ile arada bir poz verebilirler. Kentin temizliği ve bakımı konusunda farkındalık yaratmak adına…

Bir kez, iki kez ya da üç…

Lüks makam araçlarına binmeyip toplu ulaşım araçlarını da kullanabilirler. Bu, başkanı sevimli kılar, öte yandan saygınlık kazandırır.

Belediye Başkanlığı gibi bir makam varsa, o makamın aracı da olur. "Makam aracı kullanmayacağım." şeklindeki açıklamaların bir anlamı yoktur. Bunun adı şovdur. Popülizmdir.

Başkanlar, kendilerini kabul ettirmek istiyorlarsa kamu ihalelerinin şeffaf yapılmasını sağlamalıdırlar. Makam aracına harcanacak olan akaryakıtın kıymet-i harbiyesi yoktur. Tasarruf, makam aracı için harcanacak olan akaryakıttan sağlanmaz. İsrafın engellenmesi yeter!

Halkçı Başkanlığın anahtarı ihalelerin şeffaf yapılmasında…

****

Koca koca fotoğraflarını, görev yaptığı kamu binalarına asan/ astıran siyasetçilere tanık olunca aklıma hep sahneye şort gibi elbiseyle çıkan/ upuzun bacaklarını gösteren sahne sanatçıları geliyor.

Sahnedeyken Mediha Şen Sancakoğlu’nu gözönüne getirin. Herkes kulak verirdi ona. O şarkı söylerken çıt çıkmazdı. Medyada bol bol fotoğraflarını gördüğümüz, var gibi yok gibi kıyafetlerle şarkı söyleyen sanatçılarımızın hangi birinin sesi Mediha Hanıma benziyor, hiç düşündünüz mü?

Müziğiyle değil de kendisini fiziğiyle kabul ettirmeye çalışanların kalıcı olmadığı/ olmayacağı herbirimizin malumu…

Başkanlar, popülist politikalara rağbet etmemeli.

Heykeli dikilen başkanlar hep Behçet Uz gibileri olur, oldu ve olacak. Bunu unutmayalım.

****

Heykel deyince söylemeden geçmek olmaz. Karşıyaka’mızda Atatürkçü düşüncenin teorisyenlerinden olan Ahmet Taner Kışlalı’nın adına düzenlenmiş park ve rekreasyon alanında (2012) Ahmet Taner Kışlalı’yı anlatan hiçbir yazı yok. Büstün altına özgeçmişini yazmak gerekmez mi?

Hasan Ali Yücel’in heykelini dikenlerini alkışlamak ve teşekkür etmek gerek. Ya kaidenin üstündeki özensizlik/ hâlâ üstü mermerle örtülmeyen o alçılar…

Caddelerin ve sokakların temizliği adına farkındalık yaratan eylemlerin yanı sıra kentimize kimlik kazandıran anıt, heykel ve büstlerin bakımına da özen göstermek gerek. Örneğin, Mavişehir/ Sahildeki sandal heykelindeki sökülen kuş heykelciğinin yerine yenisi hâlâ monte edilmiş değil.

Karşıyaka sahili boyunca yüzer metre aralıklarla dikilecek olan feylesof, şair, besteci, yazar heykelciklerinin Karşıyaka’ya farklı bir kimlik kazandıracağını düşünenler hiç de az değil. Adı da 'Bilim ve Sanat Galerisi' örneğin…

Girne Caddesi boyunca sağlı sollu, rengarenk kedi köpek heykelcikleri…

Tiflis’te Rustaveli Meydanından Lenin Meydanına (şimdiki adı farklı) kadar uzanan yol boyunca kaldırımlarda Gürcistan’ın besteci, şair, siyasetçi, yazar ve spor adamlarının heykelciklerini gördüğümde hayran kalmıştım.Tiflisli akşam sabah ulusal değerleriyle iç içe yaşıyor diye kucaklayasım gelmişti Gürcü kardeşlerimizi… Kıskanmadım da değil doğrusu…

Öneri, eleştiri, övgü, saygı, sevgi, takdir ve katkı…

Kent kültürü ve kentlilik bilinci bunu gerektiriyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.