Ajans Bakırçay
2021-06-08 10:34:21

Gelişmiş Prototip; Kerala

Utku Beycan

08 Haziran 2021, 10:34

Küresel bir patlamaya neden olan bütün değişimler, Dünya’nın herhangi bir yerinde başlar ve bir çakılın yuvarlanarak bir çığa dönüşmesi gibi etkisini büyütür. İsmini çok az duyduğumuz Şili gibi bir yer neoliberalizmin ilk kez emeklediği zemin olmuşsa, pek çok ülke, il ya da eyalet, bir "başlangıç yeri" olarak adını tarihe yazdırabilir. Hele ki bir bilişim devi olma yolunda ilerleyen bir ülkeye bağlı 35 milyon nüfuslu bir eyaletse bu kesinlikle dikkat çekicidir.

Kerala’nın dikkat çekmesinin birkaç nedeni var. İlk olarak Kerala, uygarlığın en az geliştiği ülkelerden birinde, geleceğin hâkim olduğu sosyalist bir eyalet olarak, simsiyah bir kâğıdın ortasındaki küçük, bembeyaz bir leke gibi görünüyor. Bir coğrafyanın, üretim şeklinin veya toplumsal kültürün, çevresiyle oluşturduğu zıtlık ne kadar büyükse, o kadar görünür olur. Kerala, emperyal yollarla kendini geliştirmiş, gittiği yerlere açlık, ilkellik ve sefalet taşıyan çağdaş, gelişmiş bir topluma bağlı olsaydı belki bu kadar dikkat çekmeyebilirdi ve Dünya çapında bir etki yaratması ihtimali de aynı oranda düşerdi.

Öncelikle korona etkeni üzerinden, kâğıdın siyah kısmının karalığının tonunu tahmin edebiliriz. Pandemi başladığından beri bir ülkenin yaşadığı en kötü iki ayı, muhtemelen Hindistan, Nisan ve Mayıs’ta yaşadı. Ölüleri yakmak için ateş yakacak yer kalmadığından Ganj nehrine atılan cesetler kıyıya vurdu(1).

Kerala’da neler oluyordu? En başta ABD, İngiltere ve İsveç, hastalığı serbest bırakarak sürü bağışıklığı sağlama yolunu ciddi ciddi konuşurken; Kerela, eşine az rastlanır bir filyasyon ve sürveyans çalışması başlatmıştı. Mart’ta Kerala hükümeti, 200 milyar rupilik bir yardım paketi açıkladı. Paket, emekli maaşlarında bir avans ve bir aylık gıda karşılamasını da içeriyordu. Sonraki haftalarda Kerala hükümeti, eyaletteki tüm ailelere ücretsiz tahıl dağıttı. Yalnız yaşayan yaşlılara, engellilere, hastalık nedeniyle yemek yapamayanlara ve aşırı yoksullara pişmiş yemek verdi.

Daha başlangıçta Kerala’ya bir işçi akını oldu ve Kerala Hükümeti, diğer Hindistan eyaletlerinden gelen göçmen işçiler için konaklama tesislerinin genellikle fiziksel mesafeyi sağlamak adına yetersiz olduğunu kabul etti. Bu nedenle işçiler için devlet tarafından yardım kampları kuruldu ve sağlık kontrolleri yapıldı. İşçilere gıda, maske, sabun ve el dezenfektanı verildi. 20 Nisan 2020’ye kadar, Kerala'da göçmen işçilere 19.902 kamp açıldı ve 353.000 işçi kamplara yerleştirildi.

Kerala, çeşitli sektörlerden işçiler için birçok sosyal yardım fonu kuruluna sahiptir. 1957'de ilk komünist bakanlığın seçildiği andan itibaren, Kerala halk eğitimine ve kamu sağlığına yatırım yaptı. Kerala, uzun süredir ülkedeki en iyi birinci basamak sağlık sistemine sahiptir.

Buraya kadarki veriler 2020 Temmuz’unda yayınlanan bir yazıdan alınmıştır. Kerala’nın başarısını, komünizmin acımasız, dediğim dedik merkeziyetçiliğine karşı duyulan korkuya bağlamaya meyilli olanlar için Kerala’nın, Hindistan’daki en yüksek toplumsal cinsiyet eşitliğine, insani gelişim indeksine, okuma yazma oranına, temizlik ve sağlık oranına ve yaşam süresine sahip eyalet olduğunu hatırlatayım(3).

Peki, tüm bunların sonucunda ne oldu? Kerala, geçen ayki eyalet seçimlerinde, hükümeti beş yıl daha yönetmek üzere Sol Demokratik Cephe’yi (LDF) yeniden seçti. Hindistan Komünist Partisi (Marksist)’ten Pinarayi Vijayan da ikinci kez başbakan oldu.

Tricontinental’e göre halkın tekrar LDF’yi seçmesinde üç temel etken var; LDF hükümetinin, a) sel ve pandemi krizlerini yönetmekte kullandığı rasyonel yollar, b) uygun fiyatlı ve insan ihtiyaçlarını temel alan, yüksek kaliteli konut, okul ve kamu binası inşaları, c) Narendra Modi'nin neo-faşizmine karşı devletin laik ve federal yapısını savunması(4).

Kerala yarım asırdır, insana değer veren sosyalist bir blok tarafından büyük bir başarıyla yönetilen bir eyaletken, gözleri önünde böyle bir örnek olan Hindistan eyaletlerinden hiçbiri sosyalizme geçiş yapmadı. Sonraki seçimlerde aynısı yine olabilir, fakat bu sefer bu durumun değişmesi ihtimali, önceki yıllardan daha fazladır. Kriz dönemleri insanların gözünü açar. Onlar istemese de doğa ve tarih, insanlara değişimden başka bir şansının kalmadığını zor yoluyla öğretir. Korona bu açıdan, Hindistan ve tüm Dünya için bir dönüm noktası olabilir.

İki örnek verelim. İlk olarak, Modi'nin partisinden, Uttarakhand eyaleti Başbakanı Rawat, Nisan ayında 7 milyon kişinin Kumbh Mela'yı kutlamasına izin verdi. Kumbh Mela bir dini kutlamadır. Hindularca her on iki yılda bir gerçekleştiğine inanılan, Brihaspati isimli Tanrı’nın dönüşü kutlanır.

İkincisi; Nisan ayının son gününde, Hindistan'da günlük 400.000'den fazla COVID-19 vakası doğrulandı. Tüm sağlık sistemi alt üst oldu. Hindistan'ın sağlıkla ilgili hükümet harcamaları olağanüstü düşüktü; 2018'de GSYİH'nın yaklaşık %1.3'ü. 2020'nin sonlarında Hindistan’da, her 1000 Hintlinin başına 0,8 tıp doktoru, 1,7 hemşire düşüyordu. Daha da kötüsü, her 10.000 kişiye sadece 5,3 yatak, her 100.000 kişiye 2.3 yoğun bakım yatağı düşmesidir(4).

Bir insanın, böyle bir şeyin ve buna izin veren sistemin yanlış olduğunu anlamaması için, budala olması yeterli bir sebep değildir. Böyle bir dönemde insanların gözünün önünde Kerala gibi bir örneğin var olması, sosyalizmin lehinedir.

----------------------

1.https://jacobinmag.com/2021/05/india-covid-19-neoliberal-state-narendra-modi-vaccine-bjp-austerity

2.https://thetricontinental.org/studies-3-coronashock-and-socialism/

3.https://en.wikipedia.org/wiki/Kerala#Demographics

4.https://thetricontinental.org/newsletterissue/18-kerala-elections/

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.