Ajans Bakırçay
2021-12-08 17:34:50

Edebiyat Müze Kütüphaneleri

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 08 Aralık 2021, 17:34

Dünyanın çeşitli ülkelerinde tanınmış yazarlar ve şairler adına açılmış anı evleri ve müzeler bulunuyor. Frankfurt’taki Goethe Evi ve Müzesi, Tebriz’deki Şehriyar’ın Edebiyat Müzesi gibi…

Bu yapılar, bulundukları kentin edebiyat ve estetik kültürünün yaşandığı ve geliştirildiği izlenimini veren kültürel mekânlar oluyor.

Edebiyat müze kütüphaneleri (Bana göre Edebiyat Müzesi Ve Kütüphaneleri), bulundukları il ve çevre illerde doğmuş ya da uzun yıllar yaşamış, o yöre ile bütünleşmiş yazarların yapıtları ile kendileri hakkında yazılmış çalışmaları bünyesinde bulunduran ve 'Uzmanlık kütüphaneleri' olarak hizmet veren kurumlardır.

Türkiye Cumhuriyeti Kültür Ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğünce yürütülmekte olan 'Edebiyat Müze Kütüphaneleri Projesi' edebiyat üretimine ve Türkiye’nin yazınsal çekiciliğinin yükselmesine katkı sağlamak üzere hizmete açılmış bilgi merkezleridir.

Kuruldukları illerdeki il halk kütüphanelerine bağlı olan edebiyat müze kütüphanelerinin ilki 12 Mart 2011’de Mehmet Akif Ersoy adına Ankara’da açıldı.

Ardından Adana’da Karacaoğlan, İstanbul’da Ahmet Hamdi Tanpınar, Erzurum’da Erzurumlu Emrah, Kütahya’da Evliya Çelebi, Diyarbakır’da Ahmed Arif, Trabzon’da Muhibbi adına edebiyat müze kütüphaneleri açıldı.

Bu mekânların edebiyatçılar için olduğu kadar, eleştirmenlere/ yayıncılara/ çevirmenlere/ ve edebiyatla ilgili sivil toplum kuruluşlarının her birine de, her türlü etkinlikleri için açık olduğu biliniyor.

Erzincan’da Cemal Süreya, Cide ve İnebolu/ Kastamonu’da Rifat Ilgaz- Oğuz Atay, Tokat’ta Cahit Külebi, Manisa’da Yusuf Atılgan ya da İlhan Berk, Antakya’da Cemil Meriç için edebiyat müze kütüphanelerinin açılması, edebiyat çevrelerinin haklı beklentisidir.

Neden Attilâ İlhan adına İzmir’de bir edebiyat müze kütüphanesinin açılmamış olması, beni hep düşündürmüştür. Hatta böylesi bir düşünce yıllar önce kültür bakanlığında dillendirilmişti de yanlış anımsamıyorsam.

Bakanlığın 5 Mayıs 2020 tarihli onayı ile Bornova’daki Tristramp Köşkü’nün 'İzmir Edebiyat Müze Kütüphanesi' olması uygun görülünce, bundan üç ay kadar önce açılışı yapıldı ve hizmet vermeye başladı.

Açılan her edebiyat müze kütüphanesinin bir adı varken İzmir’dekinin adının olmaması çok ilginç.

Örneğin neden Attilâ İlhan değil?

Oysa, köşkün ikinci katı buram buram Attilâ İlhan kokuyor. Kullandığı daktilosu, taktığı şapkası, el yazılı şiirleri ile…

Attilâ İlhan, Atatürk’ü/ Kurtuluş Savaşını anlatıyor gibi adeta. Capcanlı!

Gelgelelim kütüphane onun adını taşımıyor. Köşkteki odalardan birine adı verilmiş ama bu yeter mi koca şair için?

Elbette adının bir odaya verilmiş olması da ona duyulan saygı ve sevgi. İtiraz ne mümkün!

Körfez vapurlarından birine adı verilmiş olan Attilâ İlhan, şiirleriyle İzmirli’nin gönlünde taht kurmuşken/ büstüyle İzmirlilere selam verip dururken adı, açılan bir edebiyat müze kütüphanesinden esirgenmiş.

Hangi mantıkla açıklanır bu?

Vakit geçmiş değildir, Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu hatasından dönmeli ve Bornova’daki köşkte onun adını yaşatmalıdır.

Kütüphanede Türk ve Dünya edebiyatının önemli şair ve yazarlarının kitaplarına yer verildiği gibi, İzmir Kent Kitaplığı koleksiyonuna da yer verilmiş.

Özellikle de Nobel Edebiyat ödüllü yazarların kitaplarının yer aldığı raf etkileyici.

Kitap sayısı az diye eleştiriler olabilir. Mümkündür. Ama sabırlı olunmalı bu konuda. Mutlaka eksikler giderilecektir diye düşünmekte yarar var. İl Kültür Müdürü Murat Karaçanta ile kütüphanenin sorumlusu Yılmaz Baran’ın bu konuda duyarlılık gösterdiğine/göstereceğine inanıyorum. Çünkü her ikisi de bu kültür mekanına, çocuklarına gösterdikleri özeni gösteriyorlar gibi geliyor bana.

Kütüphane müdürünün periyodik aralıklarla burada etkinlik düzenleme niyetine ve çabasına kulak verince böyle düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi. Önümüzdeki günlerde şiir kokulu saatlerde İzmirliler, şairlerle buluşacak burada.

Yılmaz Bey iktisatçı ama buraya yakışan bir şiir ve sanat dostu.

Kütüphane, birinci kattaki 'Böcek Müzesi' ile uyumlu mu diyecek olursanız, şimdilik susmayı tercih ediyorum. Mutlaka ona da bir çözüm bulacaklardır.

Bunun nedeni, köşkün Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü arazisi içinde olmasından…

Ben, böylesi bir müzeyi (National Museum Of Natural History) Sofya’nın en merkezi bölgesinde görmüş ve ziyaret etmiştim.

Buradaki, sanki laf olsun diye yapılmış havası teneffüs ettirdi bana. Sofya’dakine iki saatimi ayırmıştım. Doyamamıştım, ertesi sabah yeniden gitmiştim.

Buradakini ziyaret ve inceleme en fazla on dakikanızı alır gibi.

Edebiyat Müze Kütüphanesi, bağımsız olmalı bence. İçinde ikinci bir tematik müzeye yer verilmemeli.

İzmirli ve çevre illerin yetiştirdiği ozan ve yazarların fotoğraflarının ve özgeçmişlerinin bulunduğu panolar, bazı şair ve yazarların özel eşyaları, yazarlara ait objelerle müze kimliğine bürünmüş olan mekân, canlı bir organizmaya dönüşmüş adeta. Kim görmek istemez ki Attilâ İlhan’ın o karizmatik şapkasını, kullandığı daktilosunu ya da Muzaffer İzgü’nün kol saatlerini?

'İzmir Edebiyatına Katkı Sağlayanlar' başlığı altında sıralanan isimlere gelince…

Hiç ama hiçbir yazar ya da şair ihmal edilmemiş duygusu uyandırıyor. Öyle çok isim var ki… Türkiye Yazarlar Sendikası İzmir Temsilciliği’nin yöneticiliğini yapmış biri olarak tek tek okuyunca o isimleri, zaman zaman şaşırdığım oldu. "Aaa, İzmir edebiyatına onun ne katkısı oldu acaba?" diyesim geldi.

Karikatürist/ yazar Hasan Efe, şair Gülce Başer, yazar Tacim Çiçek, şair Ferhat İşlek, şair Asım Gönen, yazar Yücel İzmirli, yazar İlhan Soytürk, şair Ş. Avni Ölez, yayıncı/ yazar Bülent Habora, yazar Savaş Ünlü, şair- yazar/ mühendis- besteci Nüket Hürmeriç İzmir’de yaşamadılar mı, İzmir’in edebiyatına katkıda bulunmadılar mı?

Kaldı ki bu isimlerin bazıları edebiyat örgütlerinde yöneticilik yaptılar. Seçicilerin bu konuda özensiz olduklarını/ yazar örgütlerine danışmadıklarını söylersem hata yapmış olmam.

Şadıman Şenbalkan’ın o çok sayıdaki şair ve yazarın arasında neden adı yok örneğin?

Urfalı Yılmaz Karakoyunlu, Trabzonlu Suat Çağlayan, Ankaralı Gülseren Engin İzmir’e ne kadar katkı sağladılarsa Manisalı Yusuf Atılgan ile İlhan Berk de romanları ve şiirleriyle İzmir edebiyatını beslemediler mi?

Yıllarca İzmir’de edebiyat öğretmenliği yapan şair-yazar Hamdi Topçuoğlu gibi usta bir yazar ve besteciye neden yer verilmedi bu listede?

Seçici kuruldaki arkadaşlar belli ki tanımıyor Hamdi Topçuoğlu’nu.

Diyesi geliyor insanın ister istemez.

Bu isimleri belirleyen komisyon üyeleri nasıl belirlendi, diye sormak gerekiyor.

Keşke biraz titizlenselerdi.

A. Zeki Muslu’nun adı Mutlu, Mehmet Rayman’ın adı Payman olmuş. Kadı kızında olur türden yanlışlar bunlar ama müzede olmamalı!

Yanlışa izin verilmemeli!

Feyza Hepçilingirler’in özgeçmişindeki kitapları sıralanırken neden 'Sabah Yolcuları' iki kez yazılmış örneğin?

Bunun adı savrukluk!

Biraz daha dikkatli olunamaz mıydı?

Ferda İzbudak Akıncı’nın raflarda kitabını gördüm. İzmir Edebiyatına Katkı Sağlayanlar listesinde ise adına rastlayamadım.

Tiyatrocu/Yazar Gürol Tonbul da yok listede. Oysa Gürol Tonbul, İzmir Devlet Tiyatrosu oyunculuğu ve yönetmenliğiyle olsun, yazdıklarıyla olsun İzmir’e katkıda bulunan önemli bir sanatçımız…

Eksikler yok değil, var. Yanlışlar da…

Ne var ki telafisi mümkün.

Murat Karaçanta ve ekibinin bu arızaları gidereceğine olan inancım tamdır dersem yanıldığımı sanmam.

Yazılmış roman taslağını bir ikinci gözün okuması gibi, listeler bir daha gözden geçirilmeli bence. İkinci gözler(!) tarafından…

Çünkü, burası henüz yeni kurulmuş bir kütüphane. Elbette kusur olabilir, bilmeden yanlışlar yapılmış olabilir.

Önemli olan, yanlışların düzeltilmesi. Bu yazı da zaten bu niyetle kaleme alındı.

Heredot ve Alponso'ya gelince…

O iki isim Herodot ve Alphonse olacaktı yanılmıyorsam.

Zor değil, bir bilene sorulup öğrenilebilir.

***

Binanın mimarisi mi?

13 odalı köşke girince çıkmak istemeyeceksiniz. Etkileyici!

Her şey Levanten mimarisine yaraşır güzellikte düzenlenmiş.

Akıl edenleri kutluyorum.

Adının Attilâ İlhan olması halinde bu kültür mekânının daha da güzelleşeceğine inanıyorum.

Son söz:

Biz İzmirliler Edebiyat Müze Kütüphanesi’ni değil, ATTİLÂ İLHAN EDEBİYAT MÜZESİ VE KÜTÜPHANESİ’ni görmek ve ziyaret etmek istiyoruz.

Kültür ve Turizm Bakanlığını edebiyat müzesi ve kütüphaneleri projesiyle alkışlamayı görev biliyorum. Yanlışlıkların düzeltilmesi halinde de bizi mutlu edeceklerini bilmelerini istiyorum.

Yorumlar (3)

Hefe 2 Yıl Önce

Kentte bir müze oluşumu güzel. Oysa oluşumda hassas denge sağlanmalı. Şeyhoğlu'nun bu konudaki önerileri yerinde...

salim çetin 2 Yıl Önce

İlk defa duyurun edebiyat müzesinin İzmir'de olduğunu. Daha varlığı duyurulamamis bir kurumun adı Atltila İlhan olsa ne olur ki.Recai dostumuzun konuya değinmiş olması önemli.Oncelikle bu güzelliği yapanların bu işin onemine inanması ve ona göre gereğini yapması gerekir.Anlasilan müze eksikliklere dolu. Gene de olumlu bir gelişme diye bakılabilir.

Hasan Zeki Sungur 2 Yıl Önce

Edebiyat Müze Kütüphanesini (‘Edebiyat Müzesi ve Kütüphanesi’ mi olmalıydı?) gazeteci, yazar Recai Şeyhoğlu ile beraber gezdik. Evet, bazı konularda yeniden değerlendirme yapılması gerekir ve zaman içerisinde ziyaretçilerin özellikle İzmirli edebiyat tutkunlarının önerileri ile görevinde son derece başarılı olacağına inandığım Müdür Yılmaz bey tarafından göz önüne alınacaktır. Adının Attila İlhan olması yakışır mıydı? Evet, ancak adına bir oda tahsis edilmesi de ona saygının gereğidir. Böcek Müzesinin burada olması tekrar değerlendirilmeli ki bu boşalacak iki odaya mademki müze bir “Sahaf” bölümü açılamaz mı, bir bölümünde “Cumhuriyet ve Atatürk kitapları” olamaz mı? Neden raflarda Nutuk ilk günkü baskısından değişik baskılarına kadar olmasın? Ve de Rasime ve Recai Şeyhoğlu Kütüphaneler zinciri ile 50 kütüphane açmış ve İzmir de çeşitli müzeler açılması için çaba sarf eden ve bunu yazılarında belirten 36 kitabı yayımlanmış gazeteci yazar Recai Şeyhoğlu bu Edebiyat Müze Kütüphanesinde sadece bir kitabı (Aşkım Bergama’m) ile değil adı da İzmir Edebiyatına Katkı Sağlayanlar listesinde adı da olmalıydı diye düşünüyor ve öneriyorum. Ziyaretçiler için önerim ise Edebiyat Müzesinin (Erzene Mah. Gençlik Caddesi No:6/6 Bornova (Büyük Park karşısı) hemen yanında ki Kâğıt ve Kitap Sanatları Müzesini gezmeleridir

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.