Ajans Bakırçay
2022-04-17 13:52:04

Bugün 17 Nisan

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 17 Nisan 2022, 13:52

5018 Sayılı "Kamu Mali Yönetimi Ve Kontrol Kanunu"’nun 24. Maddesinde 'örtülü ödenek' şu:

"Örtülü Ödenek; kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, devletin milli güvenliği ve yüksek menfaatleri ile devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili devlet ve hükümet icapları için kullanılmak üzere Cumhurbaşkanlığı bütçesine konulan ödenektir."

Cumhurbaşkanlığının örtülü ödenek harcaması Martta 788,5 milyon lira ile rekor kırdı. 2022’nin ilk üç ayında örtülü harcama 1 milyar 15 milyon lira oldu.

Bu denli para harcanınca halka da yoksulluk düşüyor olmalı ki bir gazetenin birinci sayfası bunu çok iyi anlatıyor.( Korkusuz / 15 Nisan 2022 )

. Yüzde 45,6 ‘sı hiç et yiyemiyor.

. Yüzde 36.’5’i hiç yağ alamıyor.

.Yüzde 52.’si faturadan şikâyetçi.

.Yüzde 35.’i kıt kanaat geçiniyor.

İBB’nin yaptığı anketin sonucu bu. İstanbullu’nun gerçeği!

Ya Türkiye’nin?

Örtülü Ödenekteki harcama nerdeyse sınırsız…

Acımadan harcıyorlar!

İktisat profesörü Korkut Boratav, dayanamayıp "Çöküntünün eşiğindeyiz" diyor.

Saray, "Faiz sebep enflasyon sonuç" teorisine sıkı sıkıya sarıldıysa da Türkiye’nin ekonomik sorunları bir türlü çözülemiyor. Ekonomist olduğunu söyleyen sinirli Cumhurbaşkanının örtülü ödenek harcaması, halkın açlığından belli ki çok daha öncelikli sırada geliyor.

Örtülü ödeneğin nerelere harcandığını kimseler bilmiyor. Sorulamıyor da…

Yıllar önce sadece Menderes’in Necip Fazıl Kısakürek’e olağanüstü derecede para ödediğini biliyoruz. Hepsi bu!

Menderes yargılanmasaydı o da çıkmayacaktı ortaya.

Necip Fazıl’ı besiye çekmiş o günün iktidarı.

Hayatın her alanında şeffaflık olmalı bence. Halk da bilmeli/ bilgilendirilmeli.

Neden devlet sırrı diye kimi konular halktan gizlensin ki…

Şimdi de TÜİK’ten izin almadan enflasyon oranı açıklayanlara hapis cezası düşünülüyor.

Devletten ihale alma konusunda uluslararası ün kazanmış beş şirket için "Beşli Çete" sözünün yasaklanması gibi bir komedi…

Ne yapalım, biz de yasağa uyar, çete mete demeyiz.

İktidar, gerçek enflasyon rakamlarını açıklayanlara da çok kızıyor. İllâ TÜİK’in rakamları bilinsin isteniyor. Çünkü ancak TÜİK’in kandırıkçı rakamları mutlu ediyor onları.

Halkımız kandırılmaya çalışılıyor. Kandıran da TÜİK.

Pes yani!

***

Bugün 17 Nisan

1940’ın 17 Nisan’ında ülkemizin yüzakı eğitim kurumu olan köy enstitüleri kurulmuştu.

Köy Enstitüleri köylüyü/ halkı aydınlattı ya… Egemenler bir türlü içlerine sindiremediler köy enstitülerini. Kurulduğu günden kapatıldıkları güne kadar…

Bilindiği gibi enstitüler, "Çocuklar okula ulaşamıyorsa okullar çocuklara ulaşmalıdır." düşüncesiyle ortaya atılmıştı. Tasarı Meclis’te görüşülürken köy ağası vekiller enstitü düşüncesinin babası Hasan Ali Yücel’e sesleniyor:

"Ben üçü beşi bilmem. Bindiğim eşek benden akıllı olmayacak. Olursa düşünür, okuyan köylü zapt olmaz."

Ne çirkin bir düşünce, ne ayıp bir düşünce!

Köylüyü binilecek eşek gören kafalar!

Hasan Ali Yücel’e o günlerde neden 'enstitü' dediklerini sorarlar.

Aydınlanmacı öğretmen Hasan Ali Yücel’in yanıtı:

"Biz köy enstitüsünü sadece içerisinde kurumsal eğitim yapılan bir kurum olarak almadık. İçerisinde tarım sanatları, demircilik, basit marangozluk gibi uygulamalı faaliyetler de bulunduğu için okul adıyla anmadık. Enstitü diye isimlendirmeyi uygun gördük" olur.

Ve o enstitülerden onlarca, yüzlerce, binlerce iyi insan/ güzel yurttaşlar yetişir.

Tamı tamına 17 bin 251 köy öğretmeni..

Ressamlar, şairler, yazarlar, siyasetçiler…

Sonuç mu?

1952’de 'köy' ve 'enstitü' sözcüğü kaldırıldı.

1954’te de bir yasa çıkartarak tamamen kapattılar.

Bugünün molla kafalı siyasetçilerinin yere göğe sığdıramadıkları Amerikancı/NATOCU Adnan Menderes ve Demokrat Parti tarafından…

Ya kapanmasaydı?

Bu konuyu bugün bir kez daha düşünelim.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.