Ajans Bakırçay
2021-06-12 10:16:47

Bu dünyadan bir "Özdemir ASAF" geçti dostlar...

Baha Akıner

baha.akiner@mersin.edu.tr 12 Haziran 2021, 10:16

"Bekle dedi, gitti. Ben beklemedim, o da gelmedi…"

“Bir şey kaldı gecelerden birinde, senden.

Öncesinde bilinmemiş bir şey, silinmez bir ses gibi giden…”

Gidenleri oldu hep.

Böyle böyle beslendi muhtemelen…

Gideni izlerken yazdı.

Beklerken, düşünürken, özlerken…

Çok'ça severken...

Bu dünyadan bir "Özdemir ASAF" geçti dostlar...

Gün, Özdemir ASAF…

*****

96 yıl önce bugün;

11 Haziran 1923’te,

Ankara’da doğdu Usta...

12 Haziran 1923'te ise,

Ayrı gün ikizi Özgönül...

Nasıl bir doğumsa?

Anadolu'daki kültüre göre Özdemir ASAF, ağabey...

Şûra-yı Devlet’in (Danıştay) kurulmasında büyük emeği olan,

Babaları Mehmet ASAF’a,

1922 yılında ATATÜRK’ten bir haber gelir:

“ASAF’a söyleyin, Ankara’ya gelsin…”

Aile, İstanbul’dan Ankara’ya taşınır...

İkizlerin doğumunu;

Ankara’daki bir hastanede,

Operatör Dr. Mim Kemal ÖKE yapar...

Mehmet ASAF, hastadır.

1930 yılında vefat eder.

Aile, tekrar İstanbul’a taşınır.

İkizler okul çağındadır...

ATATÜRK, İsmet İNÖNÜ’ye:

“ASAF’ın çocuklarını bir okula yerleştirin” talimatını verir.

O dönemde soyadı olmadığı için ilkokula,

Özdemir ASAF olarak kaydolur...

1934’te çıkan Soyadı Kanunu ile ise ARUN soyadını alır…

Gelelim “Lavinia”ya…

Özdemir ASAF‘ın,

Okul yıllarında âşık olduğu bir kıza yazdığı şiirdir.

Karşılıksız bir aşkı anlatır...

Özdemir ASAF’ın,

Büyük bir tutkuyla âşık olduğu 

ve aşkına karşılık alamadığı kişi Mevhibe Meziyet BEYAT...

Ancak Mevhibe Hanım’ın,

Özdemir ASAF’a karşı en ufak bir ilgisi yok...

ASAF’a dillere destan olacak bir şiir yazdıran bu aşk,

Karşılıksız ve umutsuz...

Mevhibe Hanım’ın gönlünde ise bir başkası;

Ressam olan hocası, Edip Hakkı KÖSEOĞLU var…

Ve bir de usta gazeteci İlhan SELÇUK...

Ancak İlhan SELÇUK,

O yıllarda hareketli bir gençlik yaşamakta...

En sonunda Mevhibe Hanım’ın dünya evine girdiği kişi,

Oyuncu Öztürk SERENGİL olur.

Ancak evlilikleri uzun ömürlü olmaz ve ayrılırlar...

Mevhibe Hanım’ın;

En yakın dostları arasında olan Melda KAPTANA,

Arkadaşına olan bu yoğun ilgi hakkında şunları söylemiştir:

“Korkunç bir sezgi gücü vardı Mevhibe’nin.

Yüzünüze bakar bakmaz, sizi tanır, anlar.

Ruhunuzun en derin köşelerine kadar kavrardı.

Küçücük bir bakıştan, mimikten,

Jestten tüm karakter haritanızı çıkarabilirdi...

Özdemir ASAF;

Bu yüzden O'na,

‘Öldürmekten daha beter anlıyorsun insanı...’ demişti.

Çok keskin gözleri vardı, çok...”

Ve talih;

Özdemir ASAF’la Lavinia’yı,

Hiçbir zaman bir araya getirememiş,

Yalnızca şiirde ve şairin yüreğinde yaşatmıştır...

Ve tabi ki; hâlâ ve sonsuza kadar bizim, biz Şiir yüreklilerin...

Her okuduğumuzda tekrar kanayıp,

Bir türlü yarası kapanmayan,

Yıllardır dinmeyen sızı olarak...

"Sana gitme demeyeceğim.

Üşüyorsun ceketimi al.

Günün en güzel saatleri bunlar.

Yanımda kal...

Sana gitme demeyeceğim.

Yine de sen bilirsin.

Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,

İncinirsin...

Sana gitme demeyeceğim,

Ama gitme Lavinia.

Adını gizleyeceğim

Sen de bilme Lavinia...”

Yüreğindeki sevgiyi anlatmak için,

Bir cümlesi yeter ya Usta’nın…

Ben 1 söyleyeyim,

Varın siz hepsini anlayın…

Eşi Yıldız'a duyduğu sevgiyi tarif ederken:

"Tabakta iki elma kaldığında - küçüğünü alarak",

Sevginin sözden çok davranış olduğunu anlatır ASAF...

Bu dünyadan bir "Özdemir ASAF" geçti dostlar...

Aşk'ın şairi...

“Geleceksen,

Seveceksen,

Sarılacaksan,

Hep bugün...

Yarın yok ki...”

Anısına ve muhteşem üretimlerine saygıyla...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.