Ajans Bakırçay
2022-05-16 11:36:41

Bin Kişiden Biri

Avram Ventura

16 Mayıs 2022, 11:36

Anlaşılamamaktan ya da yanlış anlaşılmaktan hiç yakınmayan var mıdır, bilmiyorum. Bir çocuktan, yetişkine, yaşlısına… Bilim insanından, sanatçıya, yazarına kadar… Yeri geldiğinde düşüncelerimizin, emeklerimizin, çalışmalarımızın, çabalarımızın, eserlerimizin anlaşılmıyor olmasını sözlü ya da yazılı olarak dile getiririz. İsteriz ki herkes bizi anlasın, beğensin, değer versin. Oysaki başkalarıyla aynı bilgi, birikim ve deneyime sahip olmadığımız sürece, bu beklentimizin tek taraflı olarak kalacağını söyleyebiliriz. Bu geçmişte de böyle olmuştur, gelecekte de bir farklılığın olabileceğini sanmıyorum.

Antik çağ ozanı Skynthos, günümüzden iki bin beş yüz yıl önce yaşamış ünlü düşünür Herakleitos’un kitabı üstüne bir taşlama yazmış. Sözleri güncelliğini koruduğu için paylaşmak istiyorum. Şiir şöyle:

“Ben Herakleitos’um, ne eza edersiniz bana aptal herifler!

Sizin için uğraşmadım ki, anlayabilenler içindi çabam

Bin kişiden yeğdir bir kişi gözümde, kalabalıksa ha var ha yok

Persephone’nin katında bile bunu bilir, bunu söylerim ben.” (Samih Rıfat, Herakleitos, YKB Yayınları)

Bu antik çağ ozanının dizeleri, yalnızca düşünürün değil, anlaşılmayı bekleyen her dönem sanatçı ve bilim insanın yakınmalarını dile getiriyor. Buna karşın kalabalıkları hiç önemsemeyerek, onu anlayanın bin kişi arasında bir kişi de olsa, yeterli olabileceğini söylüyor.

Herakleitos’un şu özlü sözünü de araya sıkıştırmak istiyorum: “Bir bindir, en iyisiyse.”

Bu bin kişide bir kişi, kim olabilir diye düşünürken, Rudyard Kipling’in uzun zaman önce okuduğum, yeri geldiğinde de paylaştığım Bininci Adam şiirini anımsadım. Şair oğluna seslenerek, dost olarak gördüğü o bir kişiyi tüm olumlu özellikleriyle tanımlıyor. Bu güzel şiirin son dizeleri ise şöyle:

“Dokuz yüz doksan dokuz uşak

Seni bırakır gözden düştüğün veya gülünç olduğun zaman

Oysa darağacına seninle gider Bininci Adam, belki de ötesine kadar.”

Demek ki dost diye tanımladığımız biri, her yönüyle bizi en iyi anlayan, belki de anlamaya çalışan insandır. Bir ömür boyu yüzlerce kişiyle arkadaşlık kurmuş olabiliriz, ama bir dost, seçkin nitelikleriyle ancak bin kişi arasında yalnızca bir kişidir, diyor Kipling.

Anlaşılmaktan söz ediyorduk.

Ünlü fizikçi ve düşünür Albert Einstein, kızına yazdığı, ölümünden yirmi yıl sonra yayımlanmış bir mektubunda şöyle diyor:

İzafiyet kuramını açıkladığım zaman çok az kişi beni anladı, şimdi insanlığa ulaşması için yazacaklarım da bu dünyada yanlış anlaşılma ve önyargıyla çarpıtılmaya mahkûm.”

Anlaşılmamak elbette ki bizi üzüyor, ama daha çok kaygılandıran, yanlış anlaşılmalar ve önyargılar olmaktadır. Bu yüzden kim bilir kaç sanatçı ve bilim insanı görmezliğe gelinmiş, her şeyi bildiğini sanan cahillerce aşağılanmış ve hatta yargılanmıştır. Ne yazık ki bunun örnekleri tarihin her döneminde karşımıza çıkıyor.

Kısaca şunu söylemek istiyorum:

Bizi anlayabilecek bir kişi de olsa, o her zaman değerlidir, yeter ki kalan dokuz yüz doksan dokuzu hiç gölge etmesin!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.