Ajans Bakırçay
2020-07-11 10:17:34

Bana Mutluluğun Resmini Yapar mısın Abidin?

Baha Akıner

baha.akiner@mersin.edu.tr 11 Temmuz 2020, 10:17

Bugünkü konuğumuz;
Çağdaş Türk resminin öncülerinden,
Abidin DİNO dostlar...

Aynı zamanda bir yazar
ve siyasetçiydi Abidin DİNO...

ve çevirmen
ve karikatürist
ve film yönetmeni
ve editör
ve oyun yazarı
ve seramikçi
ve şair
ve sanat tarihçisi
ve folklor araştırmacısı;
hepsiydi
ve hepsinden biraz biraz değil,
hepsinden çok çok'tu...

23 Mart 1913'te,
İstanbul'da doğdu...

1. Dünya Savaşı başladığında;
Avrupa'da seyahatte olan ailesi,
Bir süre için Cenevre'ye yerleşmişti...

Bu nedenle çocukluğu,
İsviçre ve Fransa'da geçti...

Ailesi;
1925'te İstanbul'a dönünce,
Robert Kolej'de öğrenim görmeye başladı...

Ancak sanata duyduğu ilgi nedeniyle;
Öğrenimini yarıda bırakıp,
Ağabeyi, şair Arif DİNO'nun desteğiyle;
Resim,
Karikatür ve yazı alanında kendini geliştirmeye başladı...

İlk desenleri Yarın gazetesinde,
İlk yazıları ise Artist dergisinde,
1930'lu yılların başında yayınlandı...

Nâzım'ın çok yakın dostuydu...

Bu yıllarda,
Nâzım Hikmet'in,
Şiir ve oyun kitaplarına kapak desenleri çizdi.
Çok genç yaşta kendini bir ressam olarak kabul ettirdi...

İşte içinde,
Keyifle okunası
ve buram buram hissedilesi;
Abidin DİNO,
Nâzım Hikmet RAN
ve çok sevdiği eşi Vera'nın olduğu bir anekdot...

Paris’te bir otel odasındadır 3'ü...

Nâzım Hikmet;
Gecenin bir yarısı eline kalemini almış,
Yanıbaşındaki eşi Vera’ya
"Saman Sarısı" adlı Şiir'ini yazmaktadır...

Eşi Vera çoktan uyumuştur...

Nâzım ve Abidin;
Otel odalarının penceresinden,
Seine Irmağı’nı gören,
Çatı katındaki otel odalarının,
Pencerelerinin başında oturmuşlar,
Abidin de bir yandan bir şeyler çizmektedir...

Nâzım birden sorar:

“Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
İşin kolayına kaçmadan ama...

Gül yanaklı bebesini emziren,
Melek yüzlü anneciğin resmini değil...

Ne ak örtüde elmaların,
Ne de akvaryumda,
Su kabarcıklarının arasında dolanan
kırmızı balığınkini...

Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?”

Abidin DİNO,
Mutluluğun resmini yapmaktansa,
Bir Şiir'le anlatmayı tercih eder...

Ve dilinden, yüreğinden dökülür
"MUTLULUĞUN RESMİ" şiiri:

"Kokusu buram buram tüten,
Limanda simit satan çocuklar.
Martıların telaşı bambaşka,
İşçiler gözler yolunu...

İnebilseydin o vapurdan,
Ayağında Varna’nın tozu.
Yüreğinde ince bir sızı.
Mavi gözlerinde yanıp tutuşan,
Hasretle kucaklayabilseydim
Sen'inle, bir daha...

Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi,
Bağrımıza bassaydık seni Nâzım...

Yapardım mutluluğun resmini;
Başında delikanlı şapkan,
Kolların sıvalı,
Kavgaya hazır,
Bahriyeli adımlarla düşüp yola;
Gidebilseydik Meserret Kahvesine,
İlk karşılaştığımız yere
Ve bir acı kahvemi içseydin...

Anlatsaydık!
O günlerden,
Geçmişten,
Gelecekten,
Ne günler biterdi,
Ne geceler…

Dinerdi tüm acılar Sen'inle.
Bir düş olurdu ayrılığımız, anılarda kalan.
Ve dolaşsaydık Türkiye’yi,
Bir baştan bir başa...

Yattığımız yerler müze olmuş,
Sürgün şehirler cennet...

İşte o zaman Nâzım!..

İşte o zaman dostum!...

Yapardım mutluluğun resmini;
Buna da ne tuval yeterdi,
Ne boya…"

İşte öyle bir memleket!...

Karşı yaka,
Memeeeet, Memeet!...

Ne Nâzım'a doyabildik,
Ne Abidin DİNO'ya!...

Bundan 27 yıl önce,
7 Aralık 1993'te,
Paris'te ayrıldı aramızdan...

Getirdiler vatana,
Aşiyan'a yatırdılar...

Aşiyan'da yatıyor şimdi Abidin DİNO,
Eşinin yanında...

Ebedi istirahatgâhında...

Anılarına ve muhteşem üretimlerine saygıyla...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.