İki ay önceydi.
Doğduğu Alaşehir’in köylerindeki okullara 23 kütüphane kurmuş olan Hasan Zeki Sungur ile Bornova’daki Edebiyat Müze Kütüphanesini ziyarete gitmiştik.
2021 Eylül’ünde açılmıştı ama bir türlü gidip ziyaret edememiştim. Çoktandır düşünüyordum gidip görmeyi, bunun için de bir arkadaş arıyordum kendime.
İl kültür müdürü olan arkadaşıma da haber verdiğimden, gittiğimizde müze sorumlusu Sayın Yılmaz Baran’ın konukseverliğine şaşmadım.
Sağ olsun, onun rehberliğiyle iyice tanımış olduk müzeyi.
Gel gelelim beynimin kıvrımlarına yerleşmiş olan o sorunun yanıtını bir türlü bulamamıştım.
Daha önce açılan 7 edebiyat müze kütüphanesinin adı Ahmed Arif, Mehmet Akif Ersoy, Ahmet Hamdi Tanpınar, Karacaoğlan, Erzurumlu Emrah, Muhibbi ve Evliya Çelebi iken İzmir’dekinin adı neden yoktu?
Adı İzmirle özdeşleşmiş şair ya da yazarımız mı yoktu da İzmirli bir sanatçımızın adı verilmiş değildi buraya?
Yıllar önce kültür bakanlığına gittiğimde İzmir’dekinin adı Attilâ İlhan olacak denilmişti oysa.
Ne olmuştu da bundan vazgeçilmişti.
O gün 6 Aralık’tı.
Akşam eve döndüğümde ilk işim bu konuyla ilgili bir yazıyı kaleme almak olmuştu.
İzmir’de açılan edebiyat müze kütüphanesinin adı Attilâ İlhan olmalı!
Yazımın omurgası bu olacaktı.
Gazeteci Öcal Uluç, Çarşı Kültür Merkezi’nde beni gazeteci ilân etti ya…
Gazeteciler de fikri takip sahibidirler ya…
Bu konuyu yazmalı, yaygınlaştırmalı ve kamuoyu yaratmalıydım.
Nitekim Ajansbakırçay’da da yayımladık. Ardından şair ve yazar arkadaşlara anlattım. Yetinmedim İzmir dışındakilere de…
Bununla da yetinmeyip Hikmet Altınkaynak, Attila Aşut, Öner Yağcı, Zeynep Oral, Saygı Öztürk gibi gazetecileri bilgilendirdim.
İlgi görünce imza kampanyası başlattım. Başlattı(M) derken rahatsız olmuyor değilim M harfini kullanmaktan…
Ama gerçek de buydu.
Hasan Zeki Sungur her zamanki gibi gene elimden tuttu. Hidayet Karakuş ve Hüseyin Yurttaş ile de konuştum.
Yetmedi…
Türkiye Yazarlar Sendikası, P.E.N. yöneticilerine ulaştım. Siyaset yapan dostlarımla konuştum. Mehmet Zaman Saçlıoğlu dostumla da…
Bir anda İstanbul ve Ankara’daki edebiyatçı arkadaşlarımın da bilgi sahibi olmalarını sağladık. Ne de olsa TYS’nin önceki dönemlerde İzmir’de yöneticiliğini yapmış biriydim.
O günlerde de naçizane önerimle bir kampanyaya imza atmıştık gene.
'İzmir'de açılacak okullardan birine Nazım Hikmet, bir diğerine de Orhan Kemal adı verilsin!'
Öyle dal budak yayılmıştı ki bu kampanyamız, TÜYAP Kitap Fuarı’nda bu konuda binlerce imza topladık.
O günlerdeki İzmir milletvekillerinden Erdal Karademir ve Hakkı Ülkü ile ayrı ayrı il milli eğitim müdürünü ziyaret edip bu konuya destek olmasını istedik.
Müdür, demagojiyi tercih etti.
Keşke bizden sonraki yönetimler de ısrarcı olsaydı…
Başarılabilirdi. Zorluğu yoktu. Mevzuat buna uygundu.
Bizim kampanyaya dönecek olursak…
İki aylık sürede yurdun dört bir köşesinden avukat, şair, yazar, doktor, akademisyen, ressam, heykeltıraş, müzisyen, işadamı, sendikacı, öğretmen, gazeteci olmak üzere 209 kişi imza verdi kampanyamıza.
Hele hele son günlerde TYS, Nalan Çelik, P.E.N. ve Mehmet Zaman Saçlıoğlu’nun ilgisi anmaya değer…
***
2021 Ekim ayından bu yana CHP İzmir İl örgütünde annem adına bir kütüphane kurma çalışmalarımız var ya…
Aylardır CHP'de mesai(!) yapıyorum, CHP’lilerle iç içeyim ya…
CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in de, çağrımıza olumlu yanıt vermesi, "Üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırım" demesi, moral gücümüzü yükseltmişti.
Deniz Yücel’in iyi bir okur olduğunu da burada söylesem mi acaba…
Emekli vali yardımcısı Ardahan Totuk’un her konuda olduğu gibi bu konuda da bize lojistik destek sağlaması, Feruz Bozaslan, Ahmet Gürel, Gökmen Küçüktaşdemir ve Oben Ulu’yla bir ekip gibi çalışmamız sonucu 7 Şubat’ta kampanyaya son şeklini verdik ve 8 Şubat’ta Karşıyaka Belediyesi önünde buluşup düştük yola…
Bornova’ya…
Yağmurlu bir gündü. Daha doğrusu çilentili…
Bornova’daki Edebiyat Müze Kütüphanesi’nin önüne geldiğimizde kimlerle miydik?
Ardahan Totuk, Ahmet Gürel, Hasan Zeki Sungur, Hidayet Karakuş, Nüket Hürmeriç, Tunç Erciyas, Bedri Karayağmurlar ve Osman Akbaşak…
Çilenti olmasa zayiat da vermemiş olacaktık aslında.
Kaldırım kenarındaki Edebiyat Müze Kütüphanesi tabelası önünde Hidayet Karakuş şu metni okudu:
"BORNOVA’YA ATTİLÂ İLHAN EDEBİYAT MÜZESİ VE KÜTÜPHANESİ İSTİYORUZ!
KÜLTÜR BAKANLIĞININ DİYARBAKIR’DA AHMED ARİF, İSTANBUL’DA AHMET HAMDİ TANPINAR, ANKARA’DA MEHMET AKİF ERSOY, KÜTAHYA’DA EVLİYA ÇELEBİ, TRABZON’DA MUHİBBİ, ERZURUM’DA ERZURUMLU EMRAH ADINA EDEBİYAT MÜZESİ KÜTÜPHANELERİ AÇMASINI ÖNEMLİ BİR KÜLTÜR TASARISI OLARAK GÖRÜYORUZ.
BU UYGULAMAYI DESTEKLİYORUZ.
2021’İN EYLÜL AYINDA BORNOVA’DA AÇILAN EDEBİYAT MÜZESİ KÜTÜPHANESİ İSE ADI İZMİR’LE ÖZDEŞLEŞEN BİR ŞAİR YA DA YAZAR ADIYLA AÇILMADI. OYSA AÇILMALIYDI.
ATTİLÂ İLHAN, ADI İZMİR’LE ÖZDEŞLEŞMİŞ BİR ŞAİR-YAZAR-ÇEVİRMEN VE DÜŞÜNÜRDÜR.
EDEBİYAT MÜZESİ KÜTÜPHANESİ’NE ONUN ADI ÇOK YAKIŞACAKTIR.
BİZ YAZARLAR/ ŞAİRLER/ EDEBİYATÇILAR/ EDEBİYATSEVERLER OLARAK BORNOVA’DA AÇILAN EDEBİYAT MÜZESİ KÜTÜPHANESİ’NİN ADININ ATTİLÂ İLHAN ADIYLA ANILMASINI İSTİYORUZ. BU KONUDA YALNIZCA İZMİRLİ DEĞİL TÜRKİYE SANAT ÇEVRELERİ DE 209 İSİMLE BİZİMLEDİR.
KÜLTÜR BAKANLIĞININ BUNU DİKKATE ALMASINI İSTİYOR, BU EDEBİYAT MÜZESİ KÜTÜPHANESİ’NE ATTİLÂ İLHAN ADININ VERİLMESİNİ KÜLTÜR BAKANLIĞINDAN BEKLİYORUZ."
***
İki aylık sıkıntı, heyecan ve koşuşturmalarım bu metnin okunmasıyla son bulmuştu.
Nasıl da mutluydum…
Amacımıza ulaşmıştık. İzmirliler olarak tarihi bir sorumluluğu yerine getirmiştik. Attilâ İlhan artık yalnız değildi burada. Kim bilir Kaptan, belki de el sallıyor, teşekkür ediyordu bize.
80 yıllık ömrüne 56 kitap ve 6 senaryo sığdırmış olan 'Kaptan'ı dilimizden hiç düşürmedik o gün…
Basın açıklaması sonrasında müzenin sorumlusu olan Yılmaz Baran’ın rehberliğiyle bu kez dostlarla birlikte gezindik müzenin odalarında… Şiir olduk, öykü olduk, roman olduk… Bazı şair ve yazarlarımıza ait objeleri görünce etkilendik. Nahit Ulvi Akgün ve Samim Kocagöz’ü saygıyla andık. Anılar dehlizinde yüzer gibiydik.
Her bir İzmirli şair ve yazarın adı değerbilirlik gösterilip yaşanır kılınmış. Birkaç ihmal olsa da…
Olsun!
En azından değerbilirliklerine teşekkür etmek gerek bence.
Müzenin eksikleri yok mu, eleştirilecek konu yok mu?
Elbette var. Zamanla telafi edilir diye düşünüyorum ben. En azından böylesi bir edebiyat müzesi ve kütüphanesinin varlığı yeter İzmir’e!
***
Binanın ikinci katı buram buram 'Kaptan' kokuyor. Odalardan birine adı verilmiş.
Basın açıklamamızın nedeni de bu zaten. Küçücük bir odaya sığmayacak denli büyük Attilâ İlhan’a yapılmamalıydı bu.
13 odalı Tristramp Köşkü, Levanten mimarisinin Bornova’daki en güzel örneklerinden…
Kültür Bakanlığının 5 Mayıs 2020 tarihli onayı ile bu binanın 'İzmir Edebiyat Müze Kütüphanesi' olarak uygun görülmesi alkışa değer…
Biz, ikinci kez alkışlamak isteriz kültür bakanlığını…
ATTİLÂ İLHAN EDEBİYAT MÜZESİ VE KÜTÜPHANESİ tabelası çakılacak olursa…
***
Hele bir bahar yüzünü göstersin…
İzmirli edebiyatseverlerle burada görün siz neler neler yapacağımızı…
Bu konuda en büyük görev de TYS, P.E.N. ve Edebiyatçılar Derneği’ne düşüyor.
Bina hazır. Yılmaz Baran etkinlikler için şimdiden proje hazırlıkları içinde…
Hatta Adnan Özyalçıner, Ataol Behramoğlu ve Zeynep Oral da düzenlenecek ilk etkinliğin konukları olsun, ne dersiniz?
Yazımızın sonuna geldik.
Evet…
8 Şubat 2022 / Basın Açıklaması
Attilâ İlhan Edebiyat Müzesi Ve Kütüphanesi’nin kimliğinde minicik de olsa bir dipnot olarak yer alacak bu.
Kültür Bakanlığının bu sese kulak vereceğine inanıyoruz.
Bakanlığa burnumuzun dibindeki Manisa için de bir sorum olacak:
MANİSA / YUSUF ATILGAN EDEBİYAT MÜZESİ VE KÜTÜPHANESİ’Nİ NE ZAMAN AÇIYORSUNUZ?