Ajans Bakırçay
2022-01-14 14:23:00

Açık Sözlülük

Avram Ventura

14 Ocak 2022, 14:23

Geçenlerde televizyonun karşısına oturmuş haberleri izlerken, yıllardır siyasetin içinde olan birinin sözleri bana şunu düşündürttü: Açık sözlülük tartışmasız hepimiz için önemli bir erdem; ama başta siyaset olmak üzere, birçok meslekte bu erdem nedense göz ardı ediliyor. Dün söylediklerini hiç yüksünmeden bu gün yadsırlarken, gerçekleri kendilerine göre çarpıtabiliyorlar. Düşünce ve duygularımız zaman içinde elbette ki değişebilir. Oysaki bu insanların doğruları değil, kendi ilke ve çıkarlarını savunmaları nedeniyle, sözleri inandırıcı gelmediği gibi onlara karşı olan güvenimiz de sarsılıyor.

İş hayatında, her türlü sosyal alanda, aile çevresinde, kısacası yaşadığımız tüm ilişkilerde dürüstlüğün, açık sözlülüğün egemen olmasını ister ve bekleriz. Ancak tüm bu erdemlerin yanında, sözler kadar davranışlarımızla göstereceğimiz ilgi ve sıcak yaklaşımlar daha da önemli olmaktadır. Bu konuyla ilgili olarak, yeri geldiğinde anlattığım bir öyküyü paylaşmak istiyorum:

Bir zamanlar Doğu’da çok güçlü bir padişah varmış. Bu padişah, bir gece rüyasında bütün dişlerinin birer birer döküldüğünü görmüş. Hemen bir yorumcu çağırtarak bunu açıklamasını istemiş. Kendine güvenen ve açık sözlülüğüyle övünen yorumcu, bir süre düşündükten sonra şöyle demiş: “Bu dişler senin çocuklarındır. Birbiri arkasından hepsi ölecek, sen de bunların ölümlerini göreceksin.” Bu sözler üstüne padişahın kızgınlıktan gözleri dönmüş, derhal bu yorumcunun boynunun vurulmasını buyurmuş. Daha sonra bir başka yorumcu çağırmışlar. O da rüyayı dinledikten sonra şöyle demiş: “Sevinin padişahım! Dişler, çocuklarınızı gösterir. Siz Tanrı’nın sevgili kullarındansınız. O, size öyle uzun bir ömür vermiş ki, milletin mutluluğu için çocuklarınızdan daha çok yaşayacaksınız!” Padişah yorumcunun söylediklerinden mutlu, adama bir kese altın verip yollamış.

Öyküdeki yorumcuların sözleri sonuçta farklı bir şey söylemiyor, ama hepimiz en olumsuz anlarda bile, bize iyi gelecek tümceler duymak istiyoruz. İster padişah olalım, ister yetişkin bir insan, isterse çocuk… Öyle ki bir sözün ne söylediği kadar nasıl söylendiği, her birimizi daha çok etkileyebiliyor. Kimi zaman da söze katılarak değil, suskunluğumuzu koruyarak gerginliğe açık bir ortamı yumuşatabiliyoruz.

Dili kullanmanın başlı başına bir sanat olduğunu biliyoruz. Tek bir sözcükle büyük kavgalara neden olabileceğimiz gibi, bir barış ve sevgi ortamı da yaratabiliyoruz. Her şey bu sözcükleri nasıl kullandığımızla ilişkili olmaktadır. Özellikle sözlerimiz bilgiyle desteklenmişlerse…

Sözümün başına dönecek olursak:

Kendi payıma her zaman açık sözlülükten yanayım; ancak sözcüklerin değerini bilen biri olarak, onların yüzünden zaman zaman mutluluğa ya da mutsuzluğa davetiye çıkardığımızı düşünüyorum.

Bacon, bir denemesinde her düşündüğümüzü söylemek zorunda değiliz, diyor. Ben bu söze şunu da eklemek istiyorum: Her söylediğimizi düşünmek zorundayız!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.