Ajans Bakırçay
2020-08-16 12:22:17

17 Ağustos Depremi

Baha Akıner

baha.akiner@mersin.edu.tr 16 Ağustos 2020, 12:22

21 yıl önce bugün.
Akşam saatleri...

TRT İzmir Radyosu'nda çalışıyorum...

İzmir - Eşrefpaşa Camii'nin üst sokaklarının birinde evim...

Tek başıma kalıyorum...

Adını hatırlamıyorum şimdi sokağın...

Ama hatırladığım çok şey var o güne,
O günlere dair...

Konsomatrisler,
Pezevenkler,
Orospular,
Tombalacılar,
Fahişeler,
Çalgıcılar,
Gırnatacılar,
Ama sonradan anladım ki;
Toplumun ötekileştirdiği gibi görünse de,
Kocaman yürekli insanların bulunduğu sokakların birinde...

Misafirim var o gün...

Sabahtan geldi çocukluk arkadaşım Mustafa.
İzmir'i gezdik.
Eve taşınalı 2 ay ya olmuş, ya olmak üzere...

2 oturak, şilte, döşek atılan kaldırımlar,
Tüm komşular için yaşam alanı o zamanlar...

Dedim ya, misafirim var...
Sokağa girdik, ayağa kalktılar...

Takım elbiseyle gidiyorum ya hep işe...

- Müdür Bey, iyi akşamlar, dedi biri...

- İyi akşamlar diliyorum hanımefendi.
Lütfen rica ediyorum, rahatsız olmayın...
Nasılsınız?

- Sağ ol müdür bey. Sen nasılsınız?
Misafiriniz var.
Hoş geldiniz oğlum...
("Sen nasılsınız?" yazdım diye hemen kınamayın lütfen.
O insanların tabiridir bu..
Hem yakınlık-samimiyet, hem saygı barındırır.)

Annem yaşında bir kadın...
Arkadaşıma oğlum diyor,
Bana halâ "Müdür Bey"...
Hoş bulduk teyze, iyi akşamlar dedi Mustafa...

Eve geçtik...
Gece 2'ye kadar sohbet, muhabbet,
Eskilerden konuştuk...

"Ağır Roman" filmini aratmayan,
Sürekli hareketin hakim olduğu sokağımızda,
Gece 2'ye kadar;
3 hakiki kavga,
1 hafif kavga olmak üzere 4 kavga,
2 dayılanma,
6 olayı ayırma,
Saatlerce çalgı, çengi,
Bol bol göbek atma, oynama yaşandı...
Her gün gibi...
Tabi ki, küfürlerin bini bir para...

Dedim ya:
Tam 21 yıl önce bu gündü...
16 Ağustos 1999...
Pazartesi'ydi günlerden...
2 gibi yattık...

Tam da 3'ü 2 geçe kalktık...
Uykulu ama dehşet dolu gözlerle,
Olabildiğince korkulu...
Bitmedi sanki o sallantı...
45 saniyenin ne kadar uzun olduğunu anladık o gece...
Başımıza geçecek zannettik bina...

Şimdi anlıyorum da;
Her şeyin gittikçe kötüleştiği - anlamını yitirdiği bu çağda,
Sadece 21 yıl önceydi ama
Sanki başka bir devranmış geride kalan...
Kötülerin ve kötülüklerin hakim olduğu,
Başka bir dünya şu anda yaşadığımız zaman...

O insanların birbiriyle yardımlaşması,
Dayanışması...
Can pazarı diyorum size, can pazarı...
Pazarda satılmayan,
Parayla - pulla alınamayan,
Kocaman yüreklerinden gelen insanlıkları...

21 yıl önce bu gündü hatırımda kalan...
Gecenin bir yarısı;
Felakete evrilecek,
Sıcak bir akşamdıı...
On binlerce canın yittiği o devrik zaman...

Hayatını kaybeden 18 bin 373 kişi
ve kaybolan 5 bin 840 kişinin anılarına saygıyla...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.