Ajans Bakırçay
2020-05-01 20:24:11

1 Mayıs

Recai Şeyhoğlu

recaiseyhoglu1952@gmail.com 01 Mayıs 2020, 20:24

Her 1 Mayıs’ta aklıma gelen bir ayrıntı, Salihli İGD Yönetim Kurulu olarak 1 Mayıs’ta sesimiz gür çıksın diye aldığımız sigarayı bırakma yasağı gelir.

İstanbul’a gidecek ve 'Yaşasın 1 Mayıs' diye haykıracağız ya…

Sağlıklı olmalı, o meydanda bulunmalı ve olanca gücümüzle sloganlar atmalı, marşlar söylemeliydik çünkü…

1977’nin 1 Mayıs’ına gitmeden önce aldığımız bu karar, yaşamımın en anlatılası hikâyelerindendir.

Aradan yıllar geçince karşılaştığım bir arkadaşım sormuştu. "Hâlâ uyguluyor musun o kararı?"

*****

Ben, yaşamıma yön veren kimi gerçekleri İGD’li olduğum yıllarda öğrenmiştim.

Her düğün, nişan, sünnet ve benzeri özel günlerde dostlarla bir arada olmayı, kutlamayı, geçmiş olsun demeyi, ziyaretleri hep birlikte Dimitrov’un kitaplarında öğrenmiş ve öğrendiklerimizi paylaşmayı ilke edinmiştik.

Emeğin yüceliğini, emekçiye saygı göstermeyi, çalışkan olmayı, dürüst olmayı her ne kadar annem, babam ve öğretmenlerimden öğrendiysem de İGD’li günlerimin bana öğrettikleri bir başkadır.

Keşke o günlerde biraz da edebiyata yer ayırsaymışım…

Muğla İGD Bölge Temsilciliğim günlerinde de hep dilimden düşürmediğim işçilerle birlikte oldum. Öğrenciliğimin yanı sıra…

İnşaat işçileriyle birlikte aynı evi paylaştığım, bol kuru fasulye pilavlı ve emek anılı günlerim hâlâ tazedir belleğimde.

Hayranlıkla bakılası binalara imza atan o işçilerle iç içe yaşadım aylarca.

*****

1 Mayıs ruhu kök salmıştır bende. Her 1 Mayıs’ta alanlarda bulunmanın heyecanını ve coşkusunu yaşadım. Ağrılı, Adanalı, Bolulu, Edirneli, Antalyalı yoldaşlarımla…

Onlarla birlikte haykırdım çünkü İstanbul’da, İzmir’de…

Her 30 Nisan akşamında Salihli’den toplu olarak otobüslere binip İstanbul’a kadar şarkılar, türküler ve marşlarla gidişimizi/ azıcık uyuduğumuz o yolculukları nasıl unutabilirim…

İbrahim’i, Reşat’ı, Mustafa’yı, Ayşegül’ü, Tanya’yı, Semerci’yi, Halit’i, Adil’i… nasıl unutabilirim…

Beşiktaş’ta Maden- İş için Cem Karaca’dan aldığım bağışı ve Tarık Akan’ın bize dostça merhaba deyişini nasıl unutabilirim…

Kemal Türkler konuşurken üzerimizden geçen kurşun vızıltılarını nasıl anımsamam…

Dönüşte, Susurluk dolaylarında gerimizde 34 ölü bıraktığımız gerçeğini öğrendiğimde içimin yandığını nasıl anımsamam…

Özetle… 1 Mayıs benim için hep emek, emekçi, bayram, toplantı, arkadaşlık, ideal, miting, yürüyüş ve heyecan demek oldu.

2009 yılında resmi tatil günü olarak kabul edilmiş olsa da sermaye dünyası ve onun sözcüleri 1 Mayıs geldiğinde eminim hiç de huzurlu değiller. Emek sömürüsü gündeme gelecek, işsizlik söz konusu edilecek diye diken üstünde gibiler…

Utanmasalar yasaklayacaklar ama bir kez girmiş resmi tatil günleri takvimine, geri dönüş olmaz!

Binyılların klasiği olarak o maskeli yüzleriyle 1 Mayıs’tan söz ediyorlar ama alanlara da çıkılmaması için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar.

Sokağa çıkma yasağı cumartesi pazar oluyordu.

1 Mayıs geldi ya…

Bahaneyle Cuma’yı da yasak kapsamına alıverdiler.

Bu kez korona tuttu ellerinden…

Salgın bahanesiyle işçinin emekçinin bayramı engelleniverdi.

Sakın itiraz edeyim de demeyin aman… "Salgının durmasını mı istemiyorsun yoksa?!" yanıtını alabilirsiniz. Adınız koronacıya bile çıkabilir.

****

23 Nisan, 1 Mayıs, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim’i neredeyse takvimden çıkaracaklar.

Dünyanın kutladığı 1 Mayıs’ı yasaklamaya çekiniyorlar.

****

30 Nisan, benim doğum günüm.

RTE gibi pasta börekle kutladığım yok ama 1 Mayıs’ı doğum günüm gibi kutlamaya devamdan beni hiçbir güç men edemez, kimsenin gücü yetmez buna…

Tıpkı 1976, 77’de attığım sloganlar gibi gene coşkuyla doluyum.

Yaşasın 1 Mayıs!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.