Ajans Bakırçay
2022-02-28 14:45:19

Türküler Kadınlarındır

Feyza Hepçilingirler

28 Şubat 2022, 14:45

Tamam, tamam, tümü değil. Kahramanlık türküleri, deyişler, av ve avcılık üstüne söylenmişler hariç, türkülerin çoğu kadınlarındır. TRT’nin verdiği adla, Türk Sanat Müziği, şarkılardan oluşur. TRT’nin neden öyle bir ad verdiği de tartışılır aslında. Sınıflandırmak için adlandırmak gerekir elbette ama ad kapsayıcı olduğu kadar sınırlayıcıdır da. Bir türe Türk Sanat Müziği derseniz ötekileri hem Türk olmaktan hem de “sanat” kavramından dışlamış olursunuz. Oysa şarkı sözcüğü, “şarki”dir. Şark’a, doğuya özgüdür; türkü ise Türki’dir, Türk’e aittir. Ayrıca şarkı sanattır da türkü sanat değil midir? Neyse, bu eski bir tartışma, geçelim.

Şarkıları kimin yaptığı / yazdığı / bestelediği / yarattığı kayıt altındadır. O anons sesi kulağımızda değil mi zaten: “Bestesi falancaya, güftesi filancaya ait hicaz şarkı / rast şarkı...” İçlerinde güftesinin kime ait olduğu belli olmayan varsa büyük olasılıkla o sözler de bir kadına aittir:

Al goncayı deremedim / Yâr yüksekte eremedim / İşlediğim çevreleri / Bahçesine seremedim,” diyen Yesari Asım Aksoy’un hicaz şarkısı gibi. Çevre (mendil) işleyen, onu (yıkayıp) seren bir kadın canlanmıyor mu gözünüzde? Neden adını bildirmiyor, niye gizlemiş kendisini? Onu da son dizede söylüyor aslında: “Bu aşk beni destan etti dillere” diyor. Dillere destan olmaktan, konuşulmaktan, dile düşmekten korkuyor.

Türk Sanat Müziği kapsamı içinde söylenen sahipsiz (anonim) türküler peki? Sahipsiz olduklarına göre onlar da mı kadınların eseri? Hiç kuşkunuz olmasın. En bilinenlerinden “Kâtibim” türküsüne kulak verelim: “Setresi (ceketi) uzun, gömleği kolalı olan o delikanlıya “Kâtibim” diye seslenen, “Üsküdar’a gider iken aldı da bir yağmur / Kâtibimin setresi uzun, eteği çamur” diyen, İstanbullu genç bir kadından başka kim olabilir?

Kadifeden kesesi / Kahveden gelir sesi / Oturmuş kumar oynar / Ciğerimin köşesi” diye kahvede kumar oynayan sevdiğine seslenen yine kadın değil mi?

İstanbul dışına, türkülerin anayurdu, Anadolu’ya yönelelim ama önce Rumeli’ye bir uğrayalım, Rumeli Beylerbeyine dilekçe vereceğini, “Çıkayım gideyim Urumeli’ne / Arzıhal vereyim Mehmet, beylerbeyine” diye önce Mehmet’e bildiren ses, bir kadına ait değilse kimin?

Rumeli’de kalalım biraz daha: “Piştov (tabanca) patlatan, birilerini haklayan, kanlı Bilal Oğlan’a “Ben sana varmam Bilal Oğlan, ben sana varmam / Yedi yıl karşımda dursan yine sana yalvarmam” diye resti çeken o pervasız kişi de bir bahçeden bir bahçeye yemenisini sallarken kadın olduğunu bağırmıyor mu?

İçinde erkek adı geçen türkülerin sahiplerini de pek fazla aramak gerekmez.

Aman aman Vehbi’m, öyle böyle olur mu? / Ah, ben ölürsem dünya sana kalır ?” diyen sözler de sahibini açık açık söylüyor.

Mustafa’sına seslenen de öyle, cinsiyetini çabucak ele vermekte:

Amanın gel gel gel aslan Mustafa’m aman

Haydi gel gel garip başlı yârim vay”.

Kimisi de sevdiğinin adını vermiyor ama seslendiği kişinin cinsiyetini söylerken kendisininkini de açıklamış oluyor:

Aman şeker oğlan

Yandım keten oğlan

Anasına darılmış

Damda yatan oğlan”.

Şu türküyü söyleyen de sevgilisinin adını herkese duyurmayıp kendisine saklıyor ama genç bir kız olduğunu pek fazla gizleyemiyor:

Ben armudu dişledim

Sapını gümüşledim

Sevdiğimin adını

Mendilime işledim.”

***

Kaleden kaleye şahin uçurdum / Ah ile vah ile ömrü geçirdim / Yâre şekerledim, şerbet içirdim / Ah ile vah ile ömrü geçirdim,” diye yakınırken sevdiğine şeker ezip şerbet hazırladığını söyleyen, aynı zamanda cinsiyetini de ele vermiş olmuyor mu?

Daha küçük ipuçlarından da çıkarabiliriz o türküyü ilk söyleyenin kadın olduğunu. Sözgelimi, “Arpa buğday daneler / Yıkılsın meyhaneler / Terzi elin kırılsın / Dar geliyor düğmeler” türküsünde meyhanelerin yıkılmasını isteyen bir erkek olamaz, değil mi?

Kadın ağzından çıktığını bangır bangır bağıran bir türküyle bu turu noktalayalım. Görüldüğü gibi, kadınlar yalnız çocuk doğurmuyor, türkülerin çoğunu da onlar doğuruyor:

-

Sabahtan kalktım ezan sesi var

Ezan sesi değil burçak yası var

Bakın şu deyyusun kaç tarlası var

Aman kızlar ne zor imiş burçak yolması

Burçak tarlasında gelin olması

-

Eğdirme fesini kalkar giderim

Evini başına yıkar giderim”.

***

Türkçe notu:

İnsan cinsiyetlerinin tür adları şöyle sıralanır:

adam – kadın

erkek – kadın

bey – hanım

beyefendi – hanımefendi

genç adam – genç kadın

genç erkek – genç kız

oğlan çocuğu – kız çocuğu...

------------------------------

Ve geldik zurnanın zırt dediği yere: Ancak bir yanda bay varsa öbür yandaki bayan. Yanındakine “bay” denmedikçe karşı cinse “bayan” denmez. Kadınlar kadın olmaktan utanmıyor ki! Onlara “bayan” diyerek incelik göstermiş olmuyorsunuz! Demeyin!

Yorumlar (1)

Esra Bolat Antalya 2 Yıl Önce

Hem TSM hem de THM eserlerinde - haklı olarak elestiriyorsunuz ama dilimize yerleşmiş- o eser okunurken söz yazarı,bestecisi, derleyeni belirtilir, anılır. Ama pop müziğinde maalesef bu sanatçılar anilmaz, belirtilmez. Çok büyük bir ayıp!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.