Ajans Bakırçay
2025-10-18 10:14:38

Geçen Cuma / Hangi Cuma

Feyza Hepçilingirler

18 Ekim 2025, 10:14

Siyaset ortamı gergin, gündelik yaşam koşulları ağırlaştıkça ağırlaşıyor; kimsenin gülecek değil, gülümseyecek hali kalmadı. İçki zamlarıyla terbiye edildiğimiz için teselliyi kadehlerde aramak çok pahalı. En iyisi biz yine şarkılara dalalım, oralarda avunalım.

Unut beni, kalbimdeki hicranla yalnız kalayım,” diyor güfte şairi, biz de buradan başlayalım. Besbelli sevgilisine kırılmış, ayrılık acısını kalbine gömüp yalnız kalmak istiyor. Bunda anlaşılmayacak bir şey yok ancak sonrasında işler biraz karışıyor. Çünkü yalnız kalmak istediğini unutup, “Kimsesiz bir yavru gibi kucağında ağlayayım,” diyecek şairimiz. Böyle yapınca bizim kafamızı da karıştırmış olacak. Gerçekten unutulmak, kalbindeki ayrılık acısıyla yalnız kalmak mı istiyor; yoksa ağlarken sevgilisinin kucağında olmak mı? Sevgilinin kucağında ve yalnız... O pek olmaz işte. Sevgilinin kucağında yalnız mı kalınırmış hiç!

Şarkı sözlerini böyle didiklemek hoşuma gidiyor. Beni eğlendirdiği gibi, okurlarımı da eğlendirir belki diyerek başka bir şarkıya bakalım şimdi.

Bu şarkıda kucağın yerini dizler alıyor; sevgilinin kucağında yalnız kalmak yerine dizlerinde uyumak istiyor âşık:

-

Seni hayal ederek şu gözlerimi yumsam

Düşlerimde sen varken dizlerinde uyusam

Kalbime zincir vursan bir ömür kölen olsam,

Sana yine doyamam yıllarca uyanmasam

-

Dizlerinde uyuma isteğine bir diyeceğim yok. İster ister, âşık bu, canı ne çekiyorsa onu ister. Ama dizlerinde uyurken, üstelik yıllarca uyurken bir yandan da sevgiliye doymak... İşte o olmaz. Hiç mi olmaz? Yok, bu isteğin daha güzel dile getirilmişi var. Hem doymak hem uyumak, ikisi bir arada ancak bu kadar güzel ifade edilebilir:

-

Çaldığım saza mı yanam?

Ettiğin naza mı yanam?

Alam yâri koynuma

Kış yatam yaz uyanam.”

-

Türkünün ortasından bir bölüm aldığım için tanımamış olabilirsiniz. Oysa Ahmet Kaya’nın söylediği, onun ulaşamadığı çevrelerde İbrahim Tatlıses’in meşhur ettiği çok bilinen bir türküdür. Söz yazarı kim? Belirtmek gereğini genellikle duymamışlar. İnternette, bir yerde “Lamia Benek–Diyarbakır” notuna rastladım. Kimse söz yazarının peşine düşmediğine göre şiirin sahibi Lamia Hanım olmalı. Zaten bir kadının ağzından çıktığını ele veren söyleyişler var:

-

Saza niye gelmedin?

Söze niye gelmedin?

Gündüz belli işin var

Gece niye gelmedin?

-

Üçüncü dize, İbrahim Tatlıses’in söylediği biçimiyle daha güzel. Anlaşılmaz diye düzeltilmiş olmalı. Oysa bu düzeltmeler hep “ihanet” kapsamına alınmalı. Şu söyleyişin güzelliğine bakın: “Gündüz var kârın eyle / Gece niye gelmedin?” Gündüzleri çalışıyorsun, tamam, git çalış, paranı kazan ama geceleyin de bana gel, diyen bir kadının sesi apaçık duyuluyor bu dizelerde.

Sıra geldi o türküdeki “geçen cuma” sorunsalına.

-

Üç gün dedin, beş gün dedin

Aylar oldu gelmedin

Geçen cuma gelecektin

Aylar oldu gelmedin.”

-

Geçen cuma, hangi cumadır? Üstünden aylar ya da haftalar geçtikten sonra “geçen cuma” sözünün hükmü kalır mı? Kastettiğimiz cumanın üstünden geçen sekizinci gün ila on üçüncü gün aralığında bir günü belirler “geçen cuma” sözü. Sekizinci günden önce “geçen cuma” olmamıştır daha, on üçüncü günden sonra da kastedilen gün, “geçen cuma” olmaktan çıkar, geçip gitmiş cumaların arasına karışır.

Herkesin görebileceği bu yanlıştan değil, sözü buraya kadar getirmişken ay ve gün adlarının yazılışından söz etmek istiyorum asıl. İngilizcenin –ne yazık ki geri döndürülmesi zor– etkisi ile bütün ay ve gün adları büyük harfle başlanarak yalirginlik kazandırmış olurdu. Sözgelimi “17 Haziran Cuma”, hangi yılın cuması olduğunu söylemeseniz bile sıradan cumaların arasından sıyrılmış, az çok varlığı tek olan bir kavram niteliğine kavuşmuş, başka bir deyişle özel ad kapsamına girmeye yaklaşmıştır. O yüzden büyük harfle başlanarak yazılır. Türküdeki “geçen cuma”, hele üstünden haftalar, aylar geçtikten sonra, artık sıradan bir cumadır, hiçbir belirginliği kalmamıştır; büyük harfle başlanarak yazılması son derece anlamsızdır. Ama işte İngilizcenin güdümündeki yazılımlar, siz küçük harfle başlatsanız bile büyütüveriyor ay ve gün adlarının ilk harfini. Türkçenin o güzel kuralını yaşatmak da elimizden gelmiyor.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.