Belediye şirketleri Belediye yönetimi alanında önemli yer tutmakta. Ağırlıklı olarak Personel destek hizmeti sağlasa da Örneğin İZBETON gibi büyük ölçekli ve icracı bir yapıda da olabilmektedirler. Ayrıca sosyal belediyecilik anlamında Belediyeler tarafından işletilen sosyal tesislerin işletmesinin de Belediye şirketleri tarafından yapıldığını görüyoruz. Bergama Güzellik ılıcası tesisleri, İzmir de Grand Plaza A.Ş. gibi. Son taşeron yasasından sonra şirketi olmayan Belediyeler bile şirket kurma zorunda kalmış ve sayıları önemli ölçüde artmıştır.
Belediye şirketleri Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulan özel hukuk tüzel kişileridir. Mevzuatta Belediye şirketleri için özel bir düzenleme yoktur. Yani sıradan bir şirket gibidir. Ancak sermayesinin yarıdan fazlası, uygulamada ise tamamı kamuya ait olduğu için kamunun denetiminde tabidir. Şöyle ki; Vergi Dairesi geldiğinde bu şirketleri normal bir vergi mükellefi gibi inceler, Sayıştay veya İçişleri Bakanlığı geldiğinde ise Kamu kurumu gibi inceler. Bu da uygulamada zaman zaman sıkıntıya yol açtığı da görülmekle birlikte Belediye Şirketleri işin özel bir düzenleme gerektiği de kabul edilmelidir.
Gelelim bizde ki duruma; Bergama Belediyesinin dört şirketi bulunmakta. Bunların iki tanesi faaldir. BETA şirketi Persenol destek, ekmek satış ve jeotermal işletmeciliği yaparken BAKIRÇAY şirketi ise yine personel destek ve Sosyal tesislerin işletmeciliğini yapmaktadır.
Bu Şirketlerin yönetimlerine baktığımızda Belediye tüzel kişiliği temsilen bir yönetici ile yönetilirken bu kişi meclis üyesi ve çalışan olduğu görülmüş, Son yıllarda ise 5 hatta 6 yönetim kurulu üyesi ile yönetildiklerini görmekteyiz. AKP li belediye döneminde BETA şirketinin yönetici sayısı 7 kişiye kadar çıktığı görülmüş bunların çoğu Belediye memuru ve çalışanı bir kişi ise imzaya yetkili meclis üyesidir. Tanju Başkan döneminde ise her iki faal şirkette 5 er meclis üyesi ve 1 çalışan olmak üzere 6 yönetim kurulu üyesi tarafından yönetilmektedir. Oysa bu şirketler tamamı 1 çalışan ve ya 1 meclis üyesi ile ekonomik bir şekilde yönetilmesi mümkündür. Şöyle bir örnek konuyu açıklayabiliriz. İzmir in en icracı yol ,beton asfalt şirketi İZBETON 7 yönetim kurulu üyesi ile yönetilmektedir. Başka bir örnek ise Türkiye nin en büyük gruplarından KOÇ Holding 5 i hissedar 6 sı bağımsız üye olmak üzere 11 yönetim kurulu üyesi tarafından yönetilirken Bizim Belediye şirketlerinin bu kadar çok yönetim kurulu üyesi tarafından yönetiliyor olması akıllara tek bir soruyu getirmektedir. Eski adıyla “HAKKI HUZUR” şimdiki adıyla “HUZUR HAKKI” ….
Belediye şirketlerinin Türk Ticaret Kanununa tabi olduğunu yukarıda söylemiştik.
T.T.K.MADDE 394-“Yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebilir. “ Hükmü gereği yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı ödenip ödenmeyeceği şirket ana sözleşmesinde ya da genel kurul kararıyla belirlenmiş olması şartıyla ödeme yapılabilecektir. Hal böyle iken Ticaret Sicil kayıtlarına da şöyle bir göz atalım..
BETA şirketinin 01.07.2022 tarihide yapılan genel kurulu toplantısın da 1 i meclis üyesi 6 sı memur toplam 7 yönetim kurulu üyesine 3.500 tl net huzur hakkı ödemesi yapılması kararı tescil edilmiştir. Yine BETA şirketinin 20.09.2024 tarihinde yapılan genel kurulunda 5 i meclis üyesi 1 çalışan 6 kişiden yönetim kurulu oluşturulmuş bu üyelere huzur hakkı ödenmemesi kararı tescil edilmiştir. Yine BAKIRÇAY şirketinin 26.07.2024 tarihli toplantısında 5 i meclis 1 çalışan toplan 6 kişiden yönetim kurulu oluşturulmuş ve huzur hakkı ödenmemesi kararı tescil edilmiştir.
Biz bu konuyu incelerken CHP genel merkezi tarafından Yerel yönetimler ve dirençli kentlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Gökan ZEYBEK imzalı Belediye Başkanlarına gönderilen 11.07.2025 tarihli genelge ile “İstanbul merkezli belediye operasyonlarının şirketler üzerinden yapıldığı ve şirketlerde görev yapan meclis üyelerinin bu operasyonlara dahil edilerek meclis çoğunluklarını kaybedilmesine yol açacak operasyonlar olduğu bu sebeple şirketlerde görev yapan meclis üyelerinin ivedilikle görevlerinden ayrılması” istenmektedir.
Sosyal belediyecilik gereği de budur. Arpalık dağıtır gibi meclis üyelerine yöneticilik dağıtmak iş değildir. Doğru kişiler ile çok büyük işler başarılabilir. Eğer meclis üyeleri şirketlerden huzur hakkı ve ya da başka isimler adı altında ödemeler yapıldı ise bunlar kamu vicdanen uygun olmadığı gibi T.T.K. 394 e göre hukuken de uygun değildir.
Sürecek…