Ajans Bakırçay
2023-06-13 10:16:54

Şarkılarımız

Feyza Hepçilingirler

13 Haziran 2023, 10:16

TRT 2’de yayımlanan Viyana Filarmoni Orkestrasının konseri kadar orkestranın şefi Riccardo Muti’nin söyledikleri de çok güzeldi. Müziğin yalnızca bir eğlence aracı olmadığını; barış, huzur, aşk gibi pek çok duyguyu ilettiğini belirtti Muti, daha sonra, müziğin daha iyi bir toplum yaratma görevinin bulunduğunu ve sağlık açısından, özellikle zihin sağlığını korumak bakımından müthiş olduğunu söyledi. Beni şaşırtan ve düşündüren, daha doğrusu, ezberimi bozan, tam da bu sözleri oldu. “Müzik ruhun gıdasıdır”, diye bir sözü hep biliriz ama 80 yaşındaki şef Muti’nin söyledikleri benim için çok yeni. Daha iyi bir toplum yaratma ve zihin sağlığını koruma... Şimdiye kadar üzerinde düşündüğüm konular değil.

Çok önemli bir müzik varlığına sahibiz. Pek farkında olmasak da müziğimizin çeşitliliği, gerçek bir zenginlik. Başka bir kültürde bu çeşitlilik var mıdır, bilemiyorum. Şarkılarımız, türkülerimiz, ağıtlarımız, tasavvuf musikimiz, hafif müziğimiz, dünya ile ortak klasik müzik, rock, pop, caz, rap, blues gibi türler, benim anladığım / anlamadığım, sevdiğim / sevmediğim çeşit çeşit müzik... Bunların arasında Türkiye’de en çok dinlenen arabesk müzikmiş. Bunu da yeni öğrendim. Her tür ayrı renk, ayrı zenginlik... Peki ya içerik? Bunlar arasında hani Muti’nin söylediği, zihin sağlığına katkı sağlayan, daha iyi bir toplum yaratma amacına hizmet eden... var mı?

Madem Türkiye’de en sevilenmiş arabeskten başlayalım: Aklınıza ilk gelen hangi şarkı? “Ne sevenim var ne soranım var, öyle yalnızım ki...” Benim aklıma bu geldi. Zihin sağlığı, ruh sağlığı , daha iyi toplum yaratma amacı... Yok! Bunları vermez de ne verir? Yaşama küsme, içine kapanma, duvarları yumruklama, ağlama isteği... Biraz daha aradım. Karşıma, “Bak halime arkadaş, yaşarken ölmüşüm ben” diye bir şarkı çıktı. Sonra da şu: 

“Dertler derya olmuş, ben de bir sandal

Devrilip batmışım, boğulmuşum ben”

“Ne zaman bitecek tanrım bu azap

Yarını olmayan günlere kaldım,” diyen bir şarkıdan da bizi daha iyi bir toplum yaratma hedefine ulaştırmasını bekleyemeyiz. Bu hedef fazla büyük geldi belli ki. Hedefi küçültelim biraz. Ayrıca arabeskten başlamak hataydı. Bu müziğin, insanda kendisini yaralama isteği uyandıran bir tür olduğunu herkes biliyor. Biz kalkmış ondan zihin sağlığımızı korumasını istiyoruz. Arabeskten veremeyeceği şeyleri beklemenin anlamı yok. Şarkılarımıza bakalım. Hani TRT’nin Türk sanat müziği adını verdiği türün örneklerine. Hedefi de küçülttük ya, dinlediğimiz şarkıların bize hiç değilse bir yaşama sevinci vermesini istemek çok değildir herhalde.

Pek çok şarkımızın, “Ooof... ooof... of” diye başladığını düşününce en baştan umutsuzluğa kapıldım ama hemen teslim olmak yok. “Aman aman...” diye yakınanları eleyelim. Durmadan “ah” çekenleri de bir kenara koyalım. Hatta içinde “ölüm” geçen şarkıları da “ölümlü şarkılar” diye başka bir yazının konusu yapalım. Daha masum görünenlere, hani bize yaşama sevinci verebilecekmiş gibi görünenlere bakalım. Onlarda umut var mıdır acaba?

“Dertleri zevk edindim bende neşe ne arar?” şarkısıyla neşelenemeyeceğimiz gün gibi ortada. Onu geçelim.

“Bitmez tükenmez bu dert ömür diyorlar buna” şarkısını dinleyip mutlu olma şansımız var mı? I-ıh! O da yok. Bir başka şarkıya kulak verelim:

“Ağlamakla inlemekle ömür gelip geçiyor,” diyerek kahkaha atmamız da pek mümkün görünmüyor.

Kendisini süründürecek ya da delirtecek bir aşk isteyeniniz varsa bu şarkı ona gelsin: “Aşkınla sürünsem, yine aşkınla delirsem”.

Biz yüzümüzü güldürecek, bize hayatı sevdirecek, bizi mutlu edecek bir şarkı istiyorduk, değil mi? Şu şarkıda duygularını dile getiren bunları istemiyor da sevgi istiyor. Ama söyleyeyim, koşullar biraz ağır. Bilmem gönüllüsü çıkar mı?

“Halimi anlayacak / Derdime katlanacak / Benimle ağlayacak / Bir sevgi istiyorum.”

Vampir soyundan gelip her gece kan içiyormuş ama onu bu akşamlık istemiyormuş gibi,

"Şarap koy kadehime kan doldurma bu akşam

Üzgün müyüm, şen miyim, sorup durma bu akşam,” diyen de var. Büyük olasılıkla karşısındaki kadına söylüyor bunu. Ama bize de söylemiş oluyor.

Daha iyi bir toplum yaratma amacından falan vazgeçtim biz bu şarkılarla yaşayıp akıl ve ruh sağlığımızı koruyabiliyorsak kocaman bir “aferin”i hak ediyoruz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.