Ajans Bakırçay

Salgından 1 milyar insan etkilenecek!

SAĞLIK

Prof.Dr.Barbaros Çetin; "Tehlikenin boyutu çok büyük. Bugünkü yayılma hızı ve ölüm oranlarını göz önünde bulundurursak iki yıl içerisinde 1 milyar kişi bu durumdan etkilenecek” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barbaros Çetin, koronavirüs salgını ve eko-sistem konularında biyologların konuşması gerektiğini ancak Türkiye’de biyologlara gereken önemin verilmediğini kaydetti. Çetin ayrıca salgından 1 milyar kişinin etkileneceğini söyledi.

Günümüzden 100-200 yıl önce 100 yıl içerisinde gerçekleşmesi öngörülen ekolojik parametrelerin değişiminin şu anda 10 ya da 20 yıl içerisinde gerçekleştiğini söyleyen Çetin, insanoğlunun eko-sisteme her geçen gün daha fazla zarar verdiğine işaret etti. Çetin; “2015 yılında hazırlanmış olan ekoloj raporunda biyologlar gezegenin hızlı bir çöküşe gittiğini ifade ediyorlardı. Dünyanın nüfusu 8 milyarı aşmış durumda. Gezegen artık bu nüfusu kaldırmıyor. Nüfus fazla olduğu için de salgınlar ülkeler arasında çok daha hızlı yayılabiliyor” dedi.

BİYOLOGLARIN ÖZLÜK HAKLARI ELLERİNDEN ALINDI

Sağlık Bakanlığı bünyesinde koronavirüse karşı mücadele etmek için oluşturulan bilim kurulunda biyolog bulunmadığını ve Türkiye’de biyologların ciddiye alınmadığını söyleyen Çetin; “Biyologların özlük hakları ellerinden alındı. Son dört-beş yıldır, biyolog unvanı verilmiyor. O da kaldırıldı. Bu ülkemizin yaptığı en büyük hatalardan bir tanesi. Oysa tüm dünyada bilim konjonktüründe biyoloji ana bilim dalıdır. Onun uygulamalı bilim dalları ise başta tıp, veterinerlik, ziraat, eczacılık, hemşirelik gibi dallardır. Örneğin; Amerika Birleşik Devletleri’nde Tıp Fakültesi’ne gidebilmek için mutlaka biyoloji eğitimi, diploması alıp ondan sonra fakülteye girebilirsiniz. Bizim en büyük eksikliğimiz budur. Ne yazık ki çağdaş bir eğitim sistemimiz yok. Bu bizim en büyük eksikliğimiz. Eğer insanlara dünyanın ekolojik kurallarını, eko-sistem unsurlarını zamanında öğretmiş olsaydık insanlar daha duyarlı hale gelecekti” dedi.

AŞININ BULUNMASI İMKANSIZ GÖRÜNÜYOR

Virüsün yaşamak için bir canlıya ihtiyaç duyduğunu ve insan vücudunu da keşfettiğini aktaran Çetin; “Çin’de yüksek bir nüfus var. Çin hükumeti bundan 15 yıl önce ‘artık doğadan beslenebilir, yabani hayvanları avlayabilir ve yiyebilirsiniz’ dedi insanlara. Nitekim de bilimin dediği şey de şu: ‘Bu virüs bize yabani hayvanlardan geçiş sağladı ve korkutucu boyutta mutasyon sağlayarak insanları öldürmeye başladı. Aşının bulunması da imkansız gözüküyor. İnsanlık SARS’a karşı 20 yıldır bir aşı bulamadı. Şu anda koronavirüse karşı bir aşı üretilse bile virüs sürekli mutasyona uğradığı için aşının geçerliliği de yitiyor. Bir ada ülkesi olan İzlanda’da koronavirüsün 40 farklı mutasyonuna rastlandı.Bir insanda iki farklı koronavirüs tespit edildi”

TEHLİKENİN BOYUTU ÇOK BÜYÜK

Dokuz Eylül Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Barbaros Çetin, virüsün biyologların da tahminlerinin aksine hızlı bir biçimde mutasyona uğradığını yayılma şeklinin de düşündürücü olduğunu ifade etti. Çetin, Virüsün; daha önce hapşırık ya da virüsün bulunduğu ortamlarda dokunma yoluyla bulaşabildiğini ancak insan dışkısında da rastlanması ile birlikte kanalizasyonlarda da görülmesini de anlattı.

“SARS ve MERS sadece üst solunum yollarını olumsuz etkiliyordu. Ancak koronavirüs hem üst solunum yolunu hem de alt solunum yollarını etkiliyor ve adeta denizde boğuluyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz. İşin kötü tarafı da şu. Virüs diğer organlara da yayılabiliyor. İnsan bağırsağında ve kanalizasyonda da keşfedildi. Tehlikenin boyutu çok büyük. Bugünkü yayılma hızı ve ölüm oranlarını göz önünde bulundurursak iki yıl içerisinde 1 milyar kişi bu durumdan etkilenecek”

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.