Ajans Bakırçay

Dikili'de 'Çocuk istismarına evlilik yoluyla af' düzenlemesine protesto

GÜNDEM

Dikili Kadın Platformu, çocuk istismarına evlilik yoluyla af getirileceği belirtilen tasarı ile ilgili basın açıklaması yaptı.

Covid-19 Salgını nedeniyle pandemi kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen basın açıklaması Dikili Atatürk Meydanı’nda gerçekleştirildi.

Yapılan basın açıklamasında “Yasaya sahip çık. 6284 ü uygula!”, “İstismarı aklama, Sözleşmeyi uygula!”, “Kadınlar Artık Susmayacaklar, Susmayacaklar, Susmayacaklar”, “Tacizi aklama kadınlara sahip çık” ve “Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız ya siz” sloganları atıldı.

EVLİLİK YAŞI FİİLEN 13’E İNECEK.

Dikili Kadın Platformu adına Ayfer Budak ve Ezgi Yalçınkaya tarafından okunan açıklamada; “2016'dan bu yana mütemadiyen önümüze gelen çocuk istismarcılarına evlilik yoluyla affın, bayram sonrası meclis açıldığında ilk gündeme gelecek konulardan olduğu konuşuluyor. ‘Erken yaşta evlilik’ adıyla gizlemeye çalıştıklarının, 13 yaşında kız çocuklarını 28 yaşındaki erkeklerle evlendirmeyi meşrulaştırmak, kız çocuklarının eğitim hakkını elinden almak, onları yoksullaştırmak, geleceksizleştirmek olduğunu biliyoruz. ‘Bir kerelik af’ diyerek bunu alelacele geçirmek sorunu çözmeyecek, ileride yeniden bu tip aflara ihtiyaç olduğunun iddia edilmesine sebep olacak. Aralanan bu kapı kız çocuklarının çocukluğunu ellerinden alacak, evlilik yaşını fiilen 13’e indirecek” denildi.

Basın açıklamasında ayrıca; “Hatırlatırız ki TCK’nın 104. Maddesine göre 15 yaş üstündekilerin rızaları dâhilinde cinsel ilişkide bulunmasının önünde bir engel yok. Yani geçirilmek istenen yasa tasarısı, 13-14 yaşındaki kız çocuklarıyla yasal olmayan bir şekilde dini nikâhla evlenen erkeklere af niteliğinde. Buradan bir kez daha söylüyoruz 15 yaş altındaki hiçbir çocuğun rızasından bahsedemeyiz. 15 yaş altı her çocuğa yönelik cinsel davranış cinsel istismardır! Suçtur! Affedilemez!”

ENDİŞELİYİZ!

“13 yaşındaki kız çocuklarını istismar eden erkekler affedilmeye çalışılırken, İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik saldırılar da gün geçtikçe büyüyor. Bir yandan devleti yönetenler ‘İstanbul Sözleşmesi nas değildir’ derken öbür tarafta sözleşmeyi meclisten geçirenler ‘Neye oy verdiğimizi bilmiyorduk.’ diyebiliyor. Kadına yönelik erkek şiddetinin önlenmesini, kadın ve çocukların şiddetten korunmasını ve şiddetin soruşturulmasını amaçlayan sözleşme şiddet uygulayan erkekleri rahatsız ediyor. Kadına yönelik şiddetle mücadele ettiğini söyleyen hükümet ise tüm bu rahatsız erkekleri sessizliğiyle destekliyor. Bu sessizlik ya da bazense verdiği açıktan destek, kadına yönelik şiddeti savunan, cinsiyetçi, istismarcı, şiddet uygulayan erkeklerin – artık bizlere yer verilmesi yasaklanan – TV programlarında, gazete köşelerinde sesini yükseltmesiyle sonuçlanıyor”

DEKAN ŞAŞIRMA SABRIMIZI TAŞIRMA!

 “Kadınlara yönelik taciz, tecavüz, istismar ve her türlü şiddetin artarak devam ettiği bugünlerde Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Orhan Acar öğrencileriyle yaptığı görüşmede, videonun açık olduğunu unutup ‘Kızların resimlerini de görürüz böylece çaktırma…’ sözleri ile sosyal medyaya bomba gibi düştü. Bu duruma şaşırdık mı? Hayır, hiç şaşırmadık! Bilim yuvası olarak kabul ettiğimiz eğitim kurumlarında bir eğitimcinin hem de dekan unvanı ile oturduğu makamda bu zihniyeti yaşaması çok vahim. Hangi zihniyet çocuğu yaşındaki öğrencilerin fotoğraflarını cinsel obje olarak görür?”

“Daha bu olay sıcaklığını korurken İstanbul Aydın Üniversitesinden Prof. Kutluk Özgüven, ‘12-17 yaş arası süper kadındır, doğum için mükemmel yaştır.’ şeklinde cinsel istismarı teşvik edici sözlerini televizyon ekranlarında rahatlıkla söyleyebiliyor. Bu tür söylemler pedofilileri tetiklemeyebilmektedir. Bu şekilde pervasızca yapılan açıklamalarla özendirilmesi suçtur asla bu fikirler düşünce özgürlüğü olamaz!”

TACİZİ AKLAMA ÇOCUKLARA SAHİP ÇIK

“Üniversiteler nitelikli ve bilimsel olmadıkça, siyasi vesayetin hegomanyasından kurtulamadıkça bu vahim örnekler bitmeyecektir. Bu olaylar kamuoyunda tepki almaya devam ederken Sinop’ta, gözümüzün önünde bir babanın öz kızına tecavüzünün basına yansıması konunun ne kadar sapkın yerlere gittiğinin kanıtıdır. Bu konuda resmi kurumlar harekete geçerek bu olayların son bulmasına yönelik çalışmalar başlatmalı, yasalarla çocuklarımız ve kadınlarımız korunmalıdır. Ayrıca son günlerde sosyal medya tetikçileri iş başına geçerek kadınlara yönelik sapkınca listeler oluşturmakta, kadın bedeni üzerinden yaptıkları bu listeleri meşrulaştırmaktadır. Çoklu kriz sarmalında eril zihniyetin en çirkin temsilcileri faturayı kadınlara kesme gafletindedir. Sosyal medya üzerinden kadınlarımıza istediği sözü söyleyebileceğini zannedenler, kadın bedeni hakkında tecavüzcü zihniyetlerine bulanmış ifadeler kullananlar ;Haddinizi bileceksiniz!!! Bizler bu işin takipçisi olacağız. Bu sosyal medya tetikçileri hakkında derhal soruşturmalar başlatılmalıdır. Tüm kadınlarımızı bu içeriklerde paylaşımlar yapan kişileri teşhir etmeye ve şikâyet etmeye davet ediyoruz” sözlerine yer verildi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.