Ajans Bakırçay

Dikili; "Halktan, emekten yana bir bütçe istiyoruz"

EKONOMİ

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu yaptığı açıklamada "4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırının yani 45 bin liranın üzerinde, tek çalışanlar için ise 22 bin 500 TL’nin üzerinde olmalıdır" dedi.

Dikili Emek ve Demokrasi Platformu, "İnsanca yaşamak istiyoruz, geçinemiyoruz" diyerek basın açıklaması düzenledi. 

Dikili Atatürk Meydanı'nda düzenlenen basın açıklamasında; "Halktan, emekten yana bütçe", "Savaşa değil, sağlığa bütçe", "Zam, zam, zam ucuzluk ne zaman", "Diyanete değil, eğitime bütçe", "Zamlara alışmayacağız", "Kanala değil, işçiye, emekliye bütçe" ve "Sermayeye, saraya değil, halka bütçe" döviz ve pankartları açıldı.

Basın açıklaması ise Dikili Emek ve Demokrasi Platformu adına Hüseyin Öge ve Aysel Çakıcı tarafından okundu. Asgari ücretin 11 bin 402 lira, ev kiralarının ise 10 bin lira olduğunun vurgulandığı açıklamada; "Sendikaların yaptıkları araştırmalara göre açlık sınırı Kasım ayında 14 bin lirayı, yoksulluk sınırı (4 kişilik bir aileye göre) 45 bin lirayı geçti" denildi.

"AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ ALINSIN"

Açıklamada, "Şu an TBMM’deki Torba Yasaya göre; yurt dışından getirilen paranın kaynağı sorulmayacak, yarısından vergi alınmayacakmış. Önceki yıllarda sermaye ve bankalar için sıfırlanan vergileri unutmadık. Dolaylı ve dolaysız vergilerin asıl yükü hep işçilere ve emekçilere yükleniyor. Tek adam İktidarının vergi politikası az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alma üzerine kurulu" ifadelerine yer verildi.

"Asgari ücret, insanca yaşanacak bir ücret olarak belirlenmelidir. 4 kişilik bir aile için yoksulluk sınırının yani 45 bin liranın üzerinde, tek çalışanlar için ise 22 bin 500 TL’nin üzerinde olmalıdır" denilen açıklamada, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gerektiğini belirtildi.

"LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİM DARBE VURULMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Açıklamada, Türk Tabipleri Birliğine kayyum atanması da eleştirildi.

"Bir hak ihlali de okullarımızda yaşanıyor. Çocuklar okullara ya karanlıkta gün doğmadan gidiyor ya da ortalık kararınca evlerine dönüyor. Bu durum derhal düzeltilmelidir. Kış saati uygulamasına geçilmeli çocuklar gün yüzünde okullarına gidip-gelebilmelidir. Bu durum çocukların, velilerin, öğretmenlerin psikolojisini bozmakta, eğitim kalitesini düşürmektedir. Okullara imam, vaiz atamak yerine her gün ücretsiz ve sağlıklı yemek verilmesi sağlanmalı, bilimsel, nitelikli eğitim kalitesi yükseltilmelidir" denildi ve mücadele çağrısı yapıldı.

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi sırasında Bakan Yusuf Tekin’in tarikat ve cemaatleri sivil toplum örgütü olarak nitelemesi ve protokol yapılmasının da eleştirildiği açıklamada, laik, bilimsel ve nitelikli eğitime darbe vurulmasına izin vermeyecekleri dile getirildi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.