Dikili Emek ve Demokrasi Platformu tarafından, yoksulluk ve geçim sıkıntısı üzerine basın açıklamasında bulunuldu.
Açıklamada; "Açlığı kabul etmiyoruz, yoksulluk sınırını aşan asgari ücret istiyoruz. Dikili Emek ve Demokrasi Platformu olarak; kamuda çalışan işçilere, memurlara, emeklilere ve asgari ücretle çalışanlara insanca yaşanacak yoksulluk sınırının yani 33.752 TL üzerinde zam verilmesini istiyoruz" denildi.
“ZAMLAR YAĞMUR GİBİ YAĞMAYA BAŞLADI”
Dikili Atatürk Meydanı’nda yapılan basın açıklaması Hüseyin Acar'ın sunumuyla Hüseyin Öge tarafından okundu.
Yapılan açıklamada; “AKP-MHP ana ortaklı siyasal iktidar seçimlere kadar fiyatları ve döviz kurlarını baskıladı. Seçimler bitince döviz fırladı, temel tüketim malları, akaryakıt fiyatları tepe yaptı. Seçim sonrası zamlar yağmur gibi yağmaya başladı”
“TÜRK-İŞ'in yaptığı araştırma sonuçlarına göre açlık sınırının 10.362 TL, yoksulluk sınırının 33.752 TL olduğu açıklandı. Siyasal iktidar işçilerin, emekçilerin artan tepkisini bastırabilmek için 'Asgari Ücret'e%34 ara zam yapmak zorunda kaldı. Asgari ücret 11.402 TL oldu. TÜRK-İŞ, yoksulluk sınırını 33.752 TL olarak açıklanmış iken işçileri açlık sınırının biraz üzerindeki bir rakama imza attı. Türk-İş Genel Başkanı E. Atalay 'makul bir zam yapıldı' dedi. Sarı sendikacılığın güzel bir örneğini sergiledi”
“Asgari Ücret ülkede genel ücret haline geldi. Çalışanların%70'ine yakını asgari ücret veya biraz üzerinde çalışıyor. Bu oran Avrupa ülkelerinde%4-10 arasında değişiyor. Kapitalist şirketler, bankalar karlarını devasa artırırken ücretler gün be gün eriyor. AKP-MHP ana eksenli Hüda-Par ve Yeni Refah-Yol destekli sermaye sever partiler zamları durdurmadığı müddetçe asgari ücretle yapılan bu%34'lük zam da buharlaşıp uçacaktır”
“EMEKÇİLER 'GEÇİNEMİYORUZ! ' DİYE FERYAT EDİYOR”
“Temmuz ayına girmeye bir hafta kaldı. TÜİK 5 Temmuz günü Haziran ayı enflasyon rakamını açıklayacak. Bilindiği üzere TÜİK Mayıs ayı enflasyon artış oranını nerede ise eksi yani%0.04 olarak açıklamıştı. Hâlbuki çarşı, pazar ve marketlerdeki fiyatlar el yakıyordu. O günden bu güne değişen bir şey olmadı. Fiyatlar yine el yakmaya devam ediyor. Sebze, meyve, et, süt, yumurta, peynir, ekmek vb. fiyatları devamlı artıyor. Emekçiler 'Geçinemiyoruz! ' diye feryat ediyor. Kurban Bayramı yaklaşıyor, emekçiler 'evimize nasıl bir kilo et götürebiliriz? in hesabını yapıyor”
“Kamu işçileri, kamuda çalışan memurlar, emekliler açlık sınırının altında yaşamak istemiyorlar. İnsanca yaşanacak, yoksulluk sınırının yani 33.752 TL üzerinde bir ücret talep ediyorlar. Bu harami, sömürü ve soygun düzenine son verilmedikçe işçi ve emekçiler insanca yaşayacak günleri göremeyecekler. Bu kısır döngüyü değiştirmenin yolu örgütlenmekten, mücadele etmekten geçiyor. İşçilerin, emekçilerin, emeklilerin, çiftçilerin, esnafların, kadınların, gençlerin yolu birleşmekten ve mücadele etmekten geçiyor. İnsanca yaşanacak bir ülke ancak böyle kurulabilir”
33,750 TL ÜZERİNDE ÜCRET İSTİYORUZ
“Dikili Emek ve Demokrasi Platformu olarak; kamuda çalışan işçilere, memurlara, emeklilere ve asgari ücretle çalışanlara insanca yaşanacak yoksulluk sınırının yani 33.752 TL üzerinde zam verilmesini istiyoruz” sözlerine yer verildi.