Ajans Bakırçay
2022-03-03 10:36:54

Bir Kuzey Ege masalı...

Özgür Duygu Durgun

03 Mart 2022, 10:36

Bakırçay Havzası'nın tarih, doğa ve kültür mirası, Avrupa Birliği destekli RURITAGE İzmir projesi kapsamında yayınlanan e-kitapla dünyaya sunuldu.

Eski dünyada ne telefon, ne de sosyal medya vardı. Ama insanoğlu yaşadığı dünyada ne olup bittiğini merak etmekten hiç vazgeçmedi. Henüz posta sistemi bile icat edilmemişken ticaret kervanları uzak diyarlardan haberler getirirdi. Ya da eski dünyada olup bitenleri insanlığa diyar diyar dolaşan gezgin dervişler aktarırdı.

Ortaçağ Avrupasında ''Traoubador'' yani gezgin şair dediler onlara, Anadolu'da ise ''Âşık''. Bugün bilgiye ulaşmak çok basit. Akıllı evlerimiz, akıllı telefonlarımız ve yüksek model araçlarımızla sofistike hayatlara sahibiz. Peki ya bize uzak diyarlardan hikayeler taşıyan ozanlar, onlar nerede şimdi?

Avrupa Birliği Horizon 2020 projesi çerçevesinde 2018 yılında Kuzey Ege'de başlatılan RURITAGE İzmir projesi yaşatılmaya devam eden değerlerin ve bu değerleri yaşatanların peşinden giden bir çalışma. Tam adıyla 'RURITAGE-Kültürel Miras Esaslı Sistematik Stratejiler Yoluyla Kırsal Yenilenme' projesi, Bergama, Kınık ve Dikili’yi içine alan Bakırçay Havzası'nın turizm, doğa ve kırsal kalkınma odaklı faaliyetlerle ekonomik gelişimine katkıda bulunmayı ve kültürel mirasın korunmasını amaçlıyor. Hatta projenin yürütülmesini kolaylaştırmak üzere Bergama'da bir koordinasyon merkezi de mevcut. Proje bu yıl Mayıs ayında, Paris’te UNESCO’nun ev sahipliği yapacağı toplantı ile tamamlanacak.

Projenin en önemli çıktılarından biri, içinde Bergama da dahil olmak üzere dünya üzerinde altı farklı coğrafyayı konu alan ''Travelling Voices'' adlı e-kitap. Bergama ve çevresini dünyaya tanıtan bu çalışmada Dikili, Kınık ve Bergama bölgesi mercek altına alınmış ve Kozak yaylasının altın değerindeki fıstık çam örtüsü, bölgenin tarih boyunca nasıl şifalandırıcı bir yer olduğu, havzanın zengin arkeolojik geçmişi ve halen yaşatılmakta olan kültürel zenginliklerine yer verilmiş.

Web üzerinden okunabilir (İngilizce) formatta yayınlanan kitapta Türkiye'nin yanı sıra Norveç, İtalya, Slovenya, Almanya ve Avusturya'nın kültür ve doğa mirasını yansıtan bölgeleri de mercek altına alınmış. Kitap için ''Travelling Voices'' yani ''Gezgin Sesler'' başlığının seçilmesi anlamlı. Zira bugün yerelde hala yaşatılan gelenekler, doğa ve kültür değerlerinin izinde masalsı coğrafyalarda geziniyor bu kitap. Kuzey Ege de bu noktalardan biri. Şimdi gelin, bu eşsiz coğrafyadan hangi başlıklar seçilmiş görelim...

Şifa tapınağı Asklepion

İlk durağımız Asklepion. Dünyanın hala faaliyette olan ilk ve tek şifa merkezi. Antik Yunan'da tıp tanrısı Asklepios adına kutsanmış bir şifa tapınağı olan Asklepion, Galenos gibi ünlü hekimlerin yetiştiği bir tıp okulu ve dünyanın ilk psikiyatri hastanesi olarak biliniyor. Bergama Asklepionu tedavide telkin yönteminin kullanıldığı ilk sağlık merkezi. Ayrıca su-çamur banyoları, masajlar, şifalı otlar,müzik, çeşitli törenler de tedavi yöntemleri arasında yer alıyor. Hastalar buraya geldiklerinde önce şifalı sularla temizleniyor daha sonra tanrıya sağlık dileyip çeşitli adaklarda bulunuyorlarmış. Hastaların gördükleri rüyalar ise rahip hekimler tarafından yorumlanır ve hastaya uygun tedavi programı oluşturulurmuş. Eski dünyanın şifa merkezi Asklepion, yeni dünyada da psikoterapinin konuşulduğu, tartışıldığı bir mekan olmaya devam etmiş. 2000'lerin başına dek Türkiye Grup Psikoterapileri Derneği'nin yıllık kongrelerine ev sahipliği yapan Asklepion tüm dünyadan psikoterapistleri buluşturmuş.

Kozak'ın hazinesi fıstık çamları tehdit altında

Bir zamanlar küresel ihracatın yüzde 10'unun Türkiye'den yapıldığı Kozak fıstığı ve meşhur fıstık çamları da kitabın konukları arasında. Ne yazık ki bugün fıstık çamında büyük verim kaybı yaşanıyor. Küresel iklim değişikliği ve son yıllarda ağaçlara dadanan hastalık fıstık çamındaki verim düşüklüğünün görünürdeki nedenleri gibi lanse edilse de, bölgedeki taş ocakları ve madencilik faaliyetlerinin Kozak yaylası için nasıl bir tehdit oluşturduğu ortada. Hali hazırda aralarında Bilfer Madencilik, Berko Madencilik, Mercan Doğal Taş Madencilik, Koza Altın İşletmeleri -Çukuralan, İz Granit şirketleri olmak üzere Kozak civarında çeşitli madencilik ve taş ocağı firması faaliyetine tam gaz devam ediyor.

Yakın zamanda tek sevindirici gelişme, Ayvalık’ın Bağyüzü ile İzmir Bergama’nın Aşağıcuma ve Hacıhamzalar mahallelerinde İdeal Stone Maden ve Otomotiv Sanayi şirketi tarafından işletilen granit ocağı ve kırma eleme tesisi projesinin kapasitesi artışı için verilen “ÇED olumlu” kararının iptal edilmiş olmasıydı. Ancak, Enerji Bakanlığı'nın ''kamu yararı'' bahanesi gerekçesiyle ülkemizdeki zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açacağı haberi bu sevinci de kursağımızda bıraktı.

Kültür mirasını yaşatanlar

Kitabın sayfalarında ilerlerken bu defa bir kültürel miras taşıyıcısı olan Bergamalı sepet ustası Mustafa Pancar çıkıyor karşımıza. Bu zanaatın Bergama'daki son temsilcilerinden sayılan Pancar'a, 2017'de İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından geleneksel sepetçilik sanatını yaşattığı için Ustalara Saygı ödülü verilmiş. Sepetçiliği yedi yaşındayken büyükbabası ve babasından öğrenen Mustafa Pancar sahip olduğu bilgiyi, birikimi paylaşmayı seviyor. Bir zamanlar her evin vazgeçilmezi olan sepetin yerini plastik torbalara bıraktığı günümüzde bu zanaatı öğrenmek isteyenlere eğitimler de veren ustanın kapısı herkese açık.

Bergamalı sanatçı Hüsnü Şenlendirici'nin yetiştiği, adeta bir müzisyen cenneti olan Atmaca mahallesine de kitapta yer verilmiş. Yöre düğünlerinin vazgeçilmezi olan klarinet ustaları, çekirdekten yetişen ve dünyaca ünlü festivallerde çalan Atmacalı müzisyenler, kentin kültürel zenginliğinin çok önemli bir parçası olarak kitapta yer almış. Geçmişin gezgin ozanları gibi , günümüzün hikaye anlatıcıları da kuşaktan kuşağa yetişen bu müzisyenler...

Tıpkı, UNESCO'nun "Somut Olmayan Kültürel Miras" sözleşmesine göre "Yaşayan İnsan Hazinesi" olarak kabul edilen 91 yaşındaki son karatabak ustası İsmail Araç gibi. Kitapta Bergama'nın insanlığa armağanı olan parşömeni hala antik dönemin yöntemleriyle yapmaya devam ederek asırların mirasını bugüne taşıyan ve geçtiğimiz ay T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenlenen törenle ''Yaşayan İnsan Hazinesi - Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcisi Ödülü'' sunulan İsmail Araç da kitapta yerini alıyor.

İsmail ustadan aldıkları ''el'' ile onun mirasını devam ettiren ve Bergama parşömenini dünyaya tanıtmayı sürdüren parşömen ustaları Demet Sağlam Tokbay ve Nesrin Ermiş Pavlis'in de katkı sunduğu Travelling Voices e-kitabını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz:

https://www.yumpu.com/en/document/read/66082021/travelling-voices-stories-of-rural-regeneration

Ayrıca, RURITAGE İzmir kapsamında 21 ülkeden 168 fotoğrafseverin çalışmalarının yer aldığı,Bergama, Dikili ve Kınık'tan 54 fotoğrafla katılım sağlanan çevrimiçi sergiyi https://www.izmir.art/tr/ruritage-bakircay-dogal-ve-kulturel-miras-fotograf-sergisi-vr linkinden izleyebilirsiniz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.