Ajans Bakırçay
2024-02-22 12:44:14

Babür Şah’ın yaşamak için ölümü satın alması..

Dr. Hüseyin Ali Sadruleşrafi

22 Şubat 2024, 12:44

Afganistan ve Hindistan’ın fatihlerinden biri olan ünlü Türk hükümdarı Babür Şah Gurekani iniş çıkışlarla dolu geçen ilginç yaşamını ayrıntılarıyla yazdığı "Babürnâme" de vaktiyle Türkistan’da yaptığı bir savaşı anlattır. Savaşta ordusu yenilip sekiz muhafızıyla birlikte bir süre çölde kaçtıktan sonra onları da kaybedip tek başına düşmanın öncü neferleriyle baş başa kalır. Kurtuluşu olmayan bir durumla yüz yüze gelince son bir umutla çekinmeden "ölümü" niçin ve neden seçtiğini şöyle açıklar: “Dünyada can korkusundan daha kötü bir şey yokmuş… Kendimdeki takatsizliği düşündüm. Kalkıp bahçenin bir köşesine gidip, kendi kendime düşünerek “İnsan eğer bin sene bile yaşasa nihayet ölecektir” dedim. İster yüz sene, ister bir gün kal; bu gönül aydınlatan köşkü terk edeceksin. Ölümü kabul ettim. Bu bahçeden bir su akıyordu. Abdest aldım. İki rekât namaz kıldım. Başımı müracaata koyup, dilek dilerken uykuya dalmışım… Bu vaziyette sevinçle uyandım. “Yusuf Daruga ve yanında olanlar bahane edip, hile yapıyor; tutup bağlamak lazımdır” diye birbirleriyle fısıldanıyorlardı. Bu sözü işitip: Siz böyle konuşuyorsunuz, göreyim bakalım, hanginiz bana yaklaşabilir” dedim. Bu sözü söylerken, bahçenin duvarından dışarıda kalabalık bir atlı kafilesinin ayak sesleri geldi… O anda bu atlılar, bahçenin kapısını aramaya vakit bulamadan, eski duvarının bir yerinden bir delik açarak içeri girdiler. Baktım bana candan bağlı olan adamlarım, Kutluk Muhammed Barlas ve Bana-i Pergari yanlarında on beş veya yirmi kadar adamla gelip yetiştiler. Yaklaşınca, kendilerini attan yere attılar ve uzaktan hürmetle eğilerek tazimle benim ayağıma düştüler. O anda bana garip bir hal oldu; sanki Tanrı bana yeniden bir can vermişti. Ben gelenlere : “Şu Yusuf Daruga’yı ve etrafındaki hain herifleri yakalayıp bağlayın dedim…” (Babürnâme’den).

Devlet ve siyaset adamlığının yanı sıra bilgin ve edip (danişmend) olan değerli hükümdar 26. 12. 1530 tarihinde Agra’da ölüm döşeğinde son nefeslerini verirken, Bedehşan valisi olan büyük oğlu Hümâyun Şah ve diğer devlet erkanının huzurunda yaratanına şöyle seslenmiştir:“Allah’ım ben, senin için buradayım”. Ne kadar gurur verici emre amadelik… (Meşhurların Vasiyetleri’nden) (Birinci Çıkış: 20. 4. 2008).

Babür Şah’ın Yaşamak İçin Ölümü Satın Almasının Büyük Ödülü

Babür Şah’ın yaşamak için ölümü satın almasının ödülü ve yol açtığı talih, olağanüstü büyük ve inanılmaz derecede zenginlik olmuştur. Deyim yerinde ise başına Talih/Saadet Kuşu (Huma kuşu / Homa) konmuştur. Karşılığı kendi adını taşıyan “Türk - Hint Babür İmparatorluğu” olmuştur.

Şöyle ki, söz konusu savaşta daha padişah olmayan Babür Han, yüz yüze geldiği ölüm kalım olayından sonra, hükümranlık için yakın çevresinde ister Horasan, ister Türkistan, İster Afganistan, isterse Maveraulnehr’de boş yer bulmayınca, mecburen Hindistan’a yönelip orada olağanüstü güçlü ve zengin “Türk - Hint İmparatorluğu” nu kurmuştur.

Tarihte, onun kadar içten, alçakgönüllü, adeta “Olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan” çok az padişaha rastladım. Bundan dolayı ona karşı üstün sevgi ve rahmet duygularıyla doluyum. (İkinci Çıkış : 3. 2. 2016 – Salı).

Yorumlar (2)

Prof Dr M. Şerefittin Canda 3 Ay Önce

Sn. Hüseyin Ali SadrulEşrafi, Babür Şahı tanıtan, tarihten bir kesit olan bu güzel yazınızdan dolayı sizi kutlarım. Toplumu bilgilendiren ve ders niteliği taşıyan bu tür yazılara gereksinim var. Dokuz Eylul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde de güzel işler yaptıniz, Akademik yaşamınızda size engel olanlar şimdi boyle bir yetenek ortaya koyamiyor. Fakat siz ",tarihten dersler" anlatan ve bilginizi, görgünüzü toplumla paylaşmaya devam ediyorsunuz. Sizi tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerim.

Hasadrol@gmail.com 3 Ay Önce

Değerli hocam lütfünüzden teşekkür ederim. Nezaket göstermişsiniz. Sevgi ve saygılarımla

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.