Türkiye'nin sayılı emlak tüccarlarından. Tam 1.477 mülkü olduğundan tutun da kendisinden 35 yaş küçük eşine aldığı paha biçilemez hediyelere dek, hakkında çok sayıda habere rastlamak mümkün. Haberlerin önemlice bir bölümü adli vakalar, gerisi magazin. Dikran Masis, müzayedecilik, gayrimenkul ve inşaat sektörlerindeki faaliyetlerinden kazandığı servet kendisine yetmemiş olacak, bu kez Ayvalık Tabiat Parkı içinde yer alan Tavuk adasına göz koymuş.
Yaklaşık 4 asır önce keşişlerin inzivaya çekildiği, tarihi Ay Yoannu tou Prodromou Manastırı'na ev sahipliği yapan Tavuk adası, ‘doğal sit nitelikli doğal koruma alanı’ ve aynı zamanda Ayvalık Adaları Tabiat Parkı sınırları içinde yer alıyor. Ancak anlaşılıyor ki turizm cenneti yaratmak pahasına gözden çıkarılmış. Nitekim, 2021 tarihinde statüsü düşürülerek "Nitelikli Koruma Alanı" olarak tescil edilen adada 2022'de yönetmelikte yapılan değişiklikle kamping, bungalov ve benzeri yapıların inşa edilmesine izin verilmiş. Gazete Ayvalık'a verdiği demeçte iş adamı Masis, Tavuk adası için aynen şu ifadeyi kullanmış; 'Allah'ını seversen nesi tabiat varlığı?''.
Tavuk adasından, Bodrum, Alaçatı hatta St. Tropez gibi ünlü turistik merkezlerle yarışacak bir ''Keyif'' merkezi yaratmayı aklına koyan Masis'in adaya dair fantastik planlarına göz atmak isterseniz şaşırmayın. Tam da zamanın ruhuna uygun bir iştahla kurulmuş cümleler göreceksiniz.
(//www.gazeteayvalik.com/2022/06/24/dikran-masis-tavuk-adasi-dunyaca-unlu-keyif-adasi-olacak/) Tabii eğer üslubundaki üsttenciliğe tahammül edebilirseniz...
Cunda'ya 700 metre uzaklıkta olan Tavuk adasını biletle girilebilen bir eğlence ve keyif adasına dönüştüreceğini söyleyen Masis'in hayalindeki yerde Fransız şansonları söyleyen şarkıcılardan keman çalan dilencilere, yılan oynatan Hintlilerden incik boncuk satanlara yok yok. Masis'in hayalgücü sınırsız zira açık havada traş yapan berberler, halı satan tüccarlar gibi ''otantik'' fikirler de bu kültürel kakafoniye dahil!
Eskidji adlı müzayede şirketinin sahibi olarak tanınan 76 yaşındaki Dikran Masis'in UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki Ayvalık'taki Tavuk adası için kurduğu bu sınırsız (!) hayaller, ileri yaşın verdiği hezeyanlardandır deyip konuyu kapatmak isterdik. Ancak durum ciddi görünüyor. Ortada Belediye'den alınmış imar izni ve üstelik Kültür ve Turizm Bakanlığı ile arsa komşuluğu var!
Öte yandan Ayvalıklıların bu oldu bittiye yönelik haklı itirazları söz konusu. Ayvalık Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Girişimi doğal koruma alanı statüsü bulunan Tavuk Adası’nda başlayan inşaat çalışmalarına Ayvalık Belediyesi tarafından verilen ruhsatın iptali için dava açmış durumda.
Bir başka tuhaflık ise Ayvalık Belediyesi’nin şirketin adada başlattığı izinsiz inşaata ceza vermek yerine inşaatın başlamasından sekiz gün sonra yapı ruhsat izni vermiş olması. Hatta şirket, inşaatın şantiye tabelasını da adadaki 400 yıllık manastırın üstüne bir güzel asmış. Bu tuhaf ''keyif adası'' konseptinin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki Ayvalık'a vereceği zarar gün gibi ortada iken bütün bu olan biteni akıl ve mantık almıyor.
Bademli koylarına elveda mı?
Doğal güzellikleri tehdit eden bir başka skandal karar ise Dikili'yi ilgilendiriyor. Dikili'nin cennet koylarına ev sahipliği yapan Bademli ve çevresinin doğal sit alanı statüsünden çıkarılıp yapılaşmaya açılacak olması yönündeki planlar, doğaya ve çevreye uyum ve saygı içinde yaşamak isteyenler için adeta felaketin habercisi.
Neden felaket?
Zira sit statüsü değiştirilen alanlarda; HES, RES, GES gibi elektrik santralleri, balık çiftlikleri, turizm tesisleri, oteller ve madencilik gibi faaliyetlerin önü açılmış olacak. Bu da yetmezmiş gibi deniz kıyısında bulunan bölgeler de bu değişiklikten etkilenecek ve hali hazırda bir beton denizini andıran Dikili kıyıları tamamen yapılaşmaya açılacak.
Yaşasın ileri neoliberalizm, kim tutar seni!
Bu kararları alanlar, kendi iktidar alanlarını büyütmek adına bu talan yokmuş gibi davrananlar,bana ne deyip omuz silkenler.. Çocuklarınız ve torunlarınız hiç birinizi iyi hatırlamayacak.
Bunu da bilesiniz!